80'lerden Beri Avrupa'nın Futbolcu Yetiştirme Makinesine Dönen Takım: FC Porto

Portekiz ekibi FC Porto, 1980'li yıllardan itibaren Avrupa futboluna büyük yıldızlar kazandırmış, Avrupa'nın yıldız yetiştirme makinesine dönüşmüş bir futbol takımı.
80'lerden Beri Avrupa'nın Futbolcu Yetiştirme Makinesine Dönen Takım: FC Porto
Görsel: GOAL

80'li yıllardan itibaren avrupa futboluna büyük yıldızlar kazandırmış, avrupa'nın yıldız yetiştirme makinesine dönüşmüş futbol takımı fc porto. özellikle 2000'li yıllardan itibaren, güney amerika'dan veya portekiz'in daha küçük takımlarından genellikle cüzi fiyatlara alıp kendi liginde yahut şampiyonlar ligi gibi oluşumlarda parlattığı oyuncuları yüksek fiyatlara mali açıdan güçlü çeşitli avrupa takımlarına paketlemesi ile nam saldı (sonra bu kervana çin, suudi arabistan vb. ülkeler de eklendi). bir devr-i daim döngü gibidir porto'nun bu işleri, portekizli menajerlerin de katkılarıyla, toplar adamları satar, yenilerini toplar sonra tekrar satar.

1986-87 sezonunda avrupa şampiyon kulüpler kupası kazanmıştı bu ekip (süper kupa ve kıtalararası kupayı da aldılar). yıldızları paulo futre ve rui barros portekiz futbolunun altın çocuklarıydı o dönem. çeşitli ünlü avrupa takımlarında 90'lı yılları geçirdi bu isimler (futre sakatlıktan erken perte çıktı). rabah madjer, fernando gomes, antonio sousa, joao pinto (defans olan), jozef mlnarczyk, jaime magalhaes, eduardo luis gibi kendi çapında nam yapmış isimlere sahipti kadro.

bu günlerin sonrasında kulüp, portekiz ligi'ni adeta 90'lar ve 2000'ler boyunca tekeline aldı. arada 99-2002 arası ve 2005 gibi tek tük birkaç sezon istisnalarla kırılamaz bir tekel oluştu (bu alanda tek rakibi belki olympiakos, kısmen bir de lyon olabilir). 2010'lu yıllarda ezeli ve ebedi rakiplerinden benfica toplanana kadar bu böyle sürdü.

90'lı yıllarda standart portekiz şampiyonları olarak portekiz'in şampiyonlar ligi'ndeki geleneksel temsilcisi oldular ve portekiz milli takımlarının çekirdeğini oluşturdular. bu yıllarda altyapısından yetiştirdikleri ve portekiz'in ufak takımlarından buldukları yetenekleri avrupa'ya ihraç durumları başlamıştı. öte yandan brezilya'dan düzenli futbolcu akışı da bu yıllara dayanır. kulübün sembol kalecisi vitor baia (barcelona'ya satıldı bir ara, sakatlıktan pek oynayamadı), carlos secretario (real madrid'de kısa bir macerası var), kulübün yıllarca kaptanı olmuş stoper jorge costa (30'larından sonra premier lig'e açılabildi ancak), rekorlarını kırmak hala mümkün olmayan leblebi gibi gol atan mı dersin, golü adeta koklayan mı dersin gol makinası mario jardel (malum cem uzan sponsorluğunda gs'ye gelmişti - hala gs'nin en pahalı transferidir - porto'nun satışlarında ise 30. sırada), bir dönem çokça transfer sansasyonu yaratan folha, emerson moises costa (middlesbrough yıldızlar karması yıllarından anımsanır), fernando couto (parma'ya giden kulüp efsanesi stoper), güçlü sağ kanat capucho, yetenekli ama sakatlıklarla harcanmış forvet domingos, belalı yugoslav sol kanat ljubinko drulovic, yıldız sağ açık sergio conceiçao (italya'ya transfer oldu ve iyi bir kariyeri oldu - şu an porto'nun teknik direktörü) , sol bek esquerdinha (zaragoza'ya gitti), rotasyon adamı emilio peixe, müzmin ön libero paulinho santos, kulübün 90'lı yıllara damga vurmuş isimlerinden bir bölümüydü.

kulüp 90'lı yıllarda kendisine saygın bir yer edinmiş olmakla birlikte, 90'lı yıllarda "endüstriyel futbol" dediğiniz olgu, futbolun iyiden iyiye ticarileşmesi, profesyonelleşmesi de başlamıştı ve böyle bir durumda 10 milyon nüfuslu portekiz'in avrupa devleri ile yarışında şansları kısıtlıydı. o nedenle fc porto'nun uluslararası kupalarda çıkacağı noktalar ancak azami çeyrek final gibi noktalarla kısıtlanıyordu (o da olabilirse). bu döngüyü dönemin özel bir adamı bozacaktı: jose mourinho. uniao leiria'da iyi performans gösteren teknik adama bir şans veren porto yönetimi, sonuçların bu kadar parlak çıkmasını beklemiyor, hiç düşünmemiş olsalar gerek.

bu adamın teknik direktörlüğünde 4-3-1-2 sistemi ile porto, 2003'te uefa kupası'nı, 2004'te ise şampiyonlar ligi'ni kazandı (süper kupa'da şansları yaver gitmedi özel adamın, iki seferinde de kaybetti). akıl almaz bir başarıydı. mourinho geldiği gibi ilk iş leiria'dan eski öğrencilerini topladı. paulo ferreira (sağ bek), nuno valente (sol bek), derlei (santrfor) leiria'dan temin edildi. kalede kulübün ikonik ismi, portekiz milli takımının değişmez kalecisi vitor baia, stoperde bir diğer ikonik veteran ve kaptan jorge costa mevcuttu. ricardo carvalho ise altyapıdan yetişmiş ve kendini ispat etmiş bir diğer stoperdi. jorge andrade 'nin 2002 yazında iyi bir bonservisle deportivo'ya gidişine karşın, sağlam bir geri hattı oluşturulmuştu. yedek stoperler pedro emanuel ve altyapıdan gelen ricardo costa idi. bek yedekleri mario silva ve real madrid sonrası porto'ya geri dönüp yaş almakla birlikte düşüş trendine geçmiş secretario'ydu.

ama sistemin kilidi orta saha idi. arkalarını toplayan, monaco'dan 2001 yılında alınmış ön libero costinha idi. real madrid için makelele neyse, porto'da da costinha oydu. mourinho'nun gelişiyle çok önemli ve kritik bir transfer yapıldı benfica'dan : çalışkan ve enerjik iki yönlü merkez orta saha maniche. takımın beyni, maestrosu ise 1999 yılından beri takımlaydı, tekniğini, pas yeteneğini, oyun vizyonunu hiç kimsenin tartışamayacağı (her ne kadar pek bir fiziksel varlığı olmasa da) bir oyun kurucu: brezilyalı (ancak sonra portekiz milli takımının as oyuncusu olmuş) deco. bir diğer ofansif isim, rus futbolunun önemli ismi, 2000 yılında roma'dan transfer ettikleri, tamamen ofansif mizaçlı, değişik şutlarıyla bilinen dimitri alenichev.asli santrfor derlei, yer yer de güney afrika futbolunun tartışmasız yıldızlarından, ajax ve celta'dan da bilinen benni mccarthy yahut genç yetenek helder postiga (çok bel bağlanan bir isimdi ama sonraki yıllarda hiç beklenen yerlere gelemedi), kimi zaman brezilyalı görev adamı clayton, litvanyalı çok vasıflı denemeyecek forvet edgaras jankauskas da yer bulurdu. ve de mourinho'nun 4312'si pek doğrudan kanat oyuncusu kullanmadığı, oyunu merkez hakimiyeti üzerine kurduğu için, kanattan forvete apartılan capucho.

portekiz ligini ve kupasını rahat kazanmışlardı. polonia warszawa, austria vienna, lens, denizlispor, panathinaikos ve lazio'yu devirerek finalde celtic ile oynadılar ve celtic'i 3-2 yenerek uefa kupası'nı kazandılar. takımın tümü bir anda yıldız mertebesinde kabul edildi. deco fantastik performansıyla, hem takımın beyni olmasıyla, hem de gol katkısıyla (takımın asli frikikçisi de oydu) bir süper yıldız rolüne sıçradı. ama işin ilginci, kadro yağmalanmaksızın, kadronun neredeyse tamamını korudular. helder postiga (malum ümit vaat ediyordu), iyi bir bonservisle tottenham hotspur yolunu tuttu (hayal kırıklığı yaratıp ertesi yıl geri dönecekti). ilk 11 genel itibariyle aynı kaldı. bazı eklemeler yaptılar: brezilyalı carlos alberto (sonra tam zamanında rusya'ya iyi fiyata sattılar), pedro mendes (tottenham'a satıldı sonra), ümit vaad eden sağ bek jose bosingwa.

yine ligi rahat kazandılar o sezon ama kupada finalde simao'nun golüyle uzatmalarda benfica aldı. benni mccarthy'nin çok formda olduğu bir sezondu, takımın asli gol yükünü o çekti. şampiyonlar ligi ise bir acayipti. real madrid, marsilya ve partizan'lı gruptan real'in ardından 11 puanla ikinci çıktılar. son 16'da dönemin flaş manchester united'ını elemek büyük işti, elediler. çeyrek finalde lyon, yarı finalde de yine dönemin büyük ekiplerinden deportivo'yu elediler. ve finalde bir sürpriz söz konusu oldu o yıl: porto - monaco finali. monaco o yıllarda didier deschamps koçluğunda, patrice evra, ludovic giuly, jerome rothen, fernando morientes, shabani nonda, dado prso gibi isimlerle avrupa'da akıyordu. final öncesindeki müsabakalarda olmasa da, finalde favoriydiler. özel adamın adamları, yine o 4312 dizilimiyle, carlos alberto, deco ve alenichev'in golleriyle, 2004 şampiyonlar ligi finalini 3-0 rahat aldı.

bu akıl almaz başarıdan sonra "özel adam", roman abramovich başkanlığında para savurmakta olan chelsea'ye gitti. özel adamın 2 senede yarattığı peri masalının sonunda, kadroyu para çevirme safhası gelecekti. özel adam chelsea'ye giderken kallavi bonservislerle yanında ricardo carvalho ve paulo ferreira'yı da götürdü. nuno valente biraz yaş almıştı ama 2005'te everton'a gidecekti. kaptan jorge costa'nın da artık yaşı vardı, 2005'te belçika'da kariyerinin son sezonunu standard liege'de geçirecekti. vitor baia emekliliğine kadar kulübün kapısını bekleyecekti.

takımın beyni deco, barcelona yolunu tutacak ve daha orada barcelona'nın en unutulmaz rüya kadrosunda ronaldinho, eto'o ve messi'nin hemen arkasında, xavi ve iniesta'nın hemen önünde nice başarılar elde edecekti.

bir furya da rusya'dan çıktı, moskova takımları birer birer yüksek bonservislerle porto'nun orta saha ve ileri hattını toplamaya başladı. maniche, costinha ve derlei her biri için onlarca milyon dolar bonservisle o sezon bir harcama furyasına giren dinamo moskova'ya gittiler. alenichev futbolu orada bırakmak üzere eski kulübü spartak'a döndü. capucho ise uefa kupası sonrası glasgow rangers'a transfer olmuştu zaten. benni 2006'ya kadar kulüpte kalacak, sonra o da blackburn rovers yolunu tutacaktı. ricardo costa 2007'de wolfsburg'a gidecekti. yıllar sonra bosingwa da kendini chelsea'de bulacaktı 2008'de. so ended porto dream team. porto'nun rüya kadrosu bu şekilde son buldu.

ama gel gör ki, porto'nun hikayesi burada bitmiyor, yeni bir hale evriliyor. avrupa'nın bir nevi yıldız üretim fabrikasına dönüşüyor porto. yıldızlar stajını burda yapıp uçuk bonservislerle avrupa piyasasına açılmayı bekliyorlar adeta. dağılan kadronun yerine yeni isimler geliyor ki, bu isimler sonra çok duyacağınız isimler olacak.

maritimo'dan getirdikleri ve yıldızlaştıracakları pepe, santos'tan alacakları ve halihazırda bir genç yıldız statüsüne sahip diego (diego ribas), boavista'dan getirecekleri, orada sivrilmiş raul meireles, euro 2004'te yıldızlaşmış, tuğçe kazaz'ın ex'i sağ bek giourkas seitaridis, ön libero paulo assunçao (atletico madrid'den bilinir), barcelona'da bekleneni verememiş ricardo quaresma, brezilya'nın en önemli golcülerinden olacak luis fabiano, altyapıdan yükselip kiralık dönemlerden sonra porto'da da şans bulmaya başlayacak hugo almeida, kadronun bir bütün olarak dağıldığı 2004 yılının önemli transferleri olacak. ancak o sezon benfica simao'nun çok asli rol sahibi olduğu bir coşma payıyla bir gaza gelecek ve şampiyonluğu kapacak.

2005 yılı ise porto'nun ithal-ihraç sarmalının iyiden iyiye temellerinin oturacağı sene dense doğru olur. arjantinli yetenekler lisandro lopez ve lucho gonzalez, brezilyalı genç orta saha anderson, kaleci helton, forvet adriano (ünü portekiz dışına taşmayan bir isim), portekizli stoper bruno alves gelen isimler arasında. fatih sonkaya da bir sene boy gösteriyor, yazalım ayıp olmasın. pitbull diye lakabıyla anılan topçuları var, onu da anmış olalım. seitaridis'i kariyeri tepe taklak olmadan dinamo moskova'ya 10 milyon euro'ya sallayacaklar.

2006 yılında benni'yi satacaklar blackburn'e, hugo almeida önce kiralık, sonra toptan gidecek werder bremen'e. diego aslında daha büyük şeyler beklenmesine karşın porto'da tam bekleneni verememişti, o da werder'e gidecek. kısıtlı haklarına sahip oldukları luis fabiano porto'da pek iş yapmayacak ama sevilla'ya kiralandıktan sonra patlayacak ve de porto kendi hak payını sevilla'ya satacak (malum o yıllarda bu dalavere de vardı, oyuncunun bonservisinin belli bir yüzdesi kulüpte, kalanı ne idüğü belirsiz üçüncü kişilere ait falan - sonra ban attılar bu ikircikli tekinsiz vaziyetlere). az'de parlayan skorer ofansif kanat tarik sektioui gelecek. bir ara çok bel bağlanan, boyu kısa, hızı çok uruguaylı bek jorge fucile , slovak bek marek cech görünecek. 20 yaşında keşfedip avrupa'ya getirdikleri bir isim, fernando francisco reges (galatasaray'da da oynayan), 2007'de porto'lu olacak.

2007 yılında ilk iki büyük ihraç gelecek - stoper pepe, 30 milyon euro paraya real madrid'e gidecek (yukarıda bahsettik kimlerin nereye gittiğinden yer yer, almanya'ya ve ispanya'ya bu yıllarda çok oyuncu gönderdiler ama ilk "dev transfer" pepe idi) yerine milan stepanov'u yamayacaklar. anderson'un dünya çapında, acısı halen çıkarılamamış bir kazıkla man utd'ye 31.5 milyon euro'ya yollayacaklar (adana demirspor'da kariyerini bitirdi adam). mariano gonzalez ekibe katılacak. bu yıllarda porto genellikle son 16'ya kalmaktaydı şampiyonlar ligi'nde ve hala rutin şampiyondu. 2008-2009 yılında şampiyonlar ligi'nde çeyrek final görecekler. bosignwa chelsea'ye 20 milyon euro gibi rakama gidecek. orta saha freddy guarin, bek cristian sapunaru, stoper rolando (sonra napoli'ye gidecekti) gelenler arasında. quaresma ise inter yolunu tutacak. 2009 yazı, ithalin ihraca döndüğü, son birkaç yılda alınanların paraya çevrildiği yıl olacak. orta saha ibson spartak moskova'ya, mario bolatti fiorentina'ya, paulo machado toulouse'a, joao paulo le mans'a, kasa dolduran transferler gerçekleşecek ama esas vurgun, lucho gonzalez, lisandro lopez ve aly cissokho'dan gerçekleşecek. cissokho gibi çok da vasıflı olmayan, sadece bir genç yıldız adayı modunda adamı 15 milyon euro'ya lyon'a kaktıracaklar. lucho ve lisandro ise büyük topçulardı, avrupa'da yıldız klasında gerek milli takımlarında düzenli oyunculardı. lucho 25 milyon, lisandro 30 milyon civarı rakamlara sırasıyla marsilya ve lyon'a gidecekti. bir dönem fırtına koparacak hulk, istikrar timsali bek alvaro pereira, sporting'de pek bir şey yapamamışken porto'da yıldızlaşacak kanat silvestre varela ve genç stoper maicon pereira roque (galatasaray'ınki) ise o sezon katılacak, 2010'da onu gol kokusu radamel falcao, genç kolombiyalı james rodriguez, halen sahalarda olan arjantin'in resmi stoperi nicolas otamendi, sporting'de efsaneyken porto'ya geçmeye karar kılan yetenekli orta saha joao moutinho takip edecek. bruno alves'i 22 milyon euro'ya zenit'e kaktıracaklar, raul meireles 13 milyon euro'ya liverpool'a gidecek.

ve bu kadro 2011'de uefa avrupa ligi'ni kazanacak. bu vaziyet yetenekli genç kontenjanından ruben micael'i 5 milyon'a atletico madrid'e gönderecek ama esas artık bir avrupa starı haline gelmiş radamel falcao, dönem şartlarına göre çok büyük bir bonservis olan 40 milyon euro'ya atletico madrid'e gidecek. falcao'nun parasına fransız stoper eliaquim mangala, avusturya'dan gol makinası sıfatıyla alınan ama porto'da çamaşır makinasına dönen marc janko (trabzon'a gönderildi sonra), steven defour, danilo, alex sandro gibi gelecekte son ikisinin adı çok duyulacak isimler getirilecek. lucho ise marsilya ile kontratı bitince geri dönecek. 2012'de bu sefer hulk'u 60 milyon euro gibi saçma sapan bir rakama zenit'e iteleyecekler. yerine fizikli forvet, hava toplarına çok hakim jackson martinez gelecek alakasız bir yerden buldukları. guarin bu arada 11 milyon euro'ya inter'li olacak.

2013 yılında satış şov yapacaklar. bedava aldıkları lucho'yu bonservisiyle katar'a itecekler. otamendi 12 milyon euro'ya valencia'ya, moutinho 25 milyon euro'ya monaco'ya, james 45 milyon euro'ya monaco'ya gidecek (bunlar o döneme göre çok büyük bonservisler). yolu buradan o yıl geçenler arasında 4 küsür milyon euro'ya chelsea'ye sattıkları christian atsu da var, toprağı bol olsun. bu satış şovunun bedeli ödenecek lakin; zira porto'nun düzenli şampiyonluğu olayı artık ortadan kalkacak. benfica eşdeğer düzeyde bir rakip haline gelecek porto'ya bu yıldan sonra.

yine de düzenli satış modu sürecek. genç yetenek (sonra tam yetemedi) juan iturbe'nin yarı hakları 15 milyon euro'ya verona'ya satılacak, emektar ve çalışkan ön libero fernando 15 milyon euro'ya man. city'e gidecek. mangala'yı inanılmaz bir kazıkla haklarının büyük bir bölümü 30 küsür milyon euro gibi bir transferle man. city'e gönderecekler. defour belçika'ya geri dönecek.

trend 2015'te de sürecek; jackson martinez 35 milyon euro'ya atletico madrid'e, alex sandro 26 milyon euro'ya juventus'a, danilo 31.5 milyon euro'ya real madrid'e, giannelli imbula 24 milyon euro'ya stoke city'e gidecek. dolsun porto'nun kasası, hiç durmadan dolsun.

bunca satıştan sonra kısa bir ara verecekler satışlara 2016'da. ama hemen ertesinde 2017'de devamı gelecek. martinez sonrası yeni gol şov adamları andre silva 38 milyon euro'ya milan'a gidecek; kendi çapında büyük bir orta saha olan ruben neves 18 milyon euro'ya wolves'a gidecek, stoper bruno martins indi 8 milyon euro'ya stoke'a gidecek.

2018'de ricardo pereira (22 m euro - leicester), diogo dalot (22 m euro - man utd), willy boly (12 m euro -wolves) şeklinde bu düzen sürecek. şampiyonluk rutinine de geri dönüyorlar bu yıllarda artık.

2019'da eder militao (50 m euro - real madrid), felipe (20 m euro -atletico madrid), oliver torres (12 m euro -sevilla) şeklinde olay sürecek.

2020 - galatasaray'dan aldıkları alex telles'i adeta boyayıp man. utd'ye 15 milyon euro'ya satacaklar. daha porto'da bile doğru düzgün oynamamış forveti, fabio silva'yı, artık portekizli menajer kazığı mıdır neyse, 40 milyon euro'ya 18 yaşında wolves'a satacaklar (40'ı geçtim 1 milyon euro'luk toplam icraatı yok).

2021- danilo pereira (16 milyon euro - psg), luis diaz (45 milyon euro - liverpool) şeklinde olay sürüyor. bir de bu rakamlar kira + bonservis alımı şeklinde cereyan ediyor zaman zaman, bir de artı bir sezon kiralık parası ödeniyor porto'ya.

2022 - vitinha (41.5 milyon euro -psg), fabio vieira (35 milyon euro - arsenal) --- ayıp olmasın galatasaray'a 3 milyon euro'ya sergio oliveira'yı gönderdiler, sağ olsunlar ucuza verdiler.

yani porto artık bu işte markalaşmış durumda, bir oyuncu porto'da biraz kendini gösterir gibi mi oluyor, hemen saçma bir fiyata alıcısı var gibi bir vaziyet hasıl oldu.

neyse velhasıl, takımın kaptanı halen bizim aşırı çirkef stoper pepe, teknik direktör sergio conceiçao. bu yaz pek iteleme yapamadılar, 7.5 milyon euro'ya union berlin'e gönderdikleri stoper diogo leite dışında. ama tetikte olalım, ofansif orta saha otavio, stoper david carmo, sol kanat bir başka pepe, galeno, sağ bek joao mario, orta saha stephen eustaquio, kaleci diogo costa, santrfor evanilson gibi isimler kazık transfer namzeti.

hadi bu kadar yetsin artık, uzun yazdım kenarda tuta tuta birkaç sefere yayarak; bir iki isim daha var porto'da rol almış isimlerini zikretmeden geçilmemesi gereken, performans göstermiş, ancak henüz bir transfer hikayeisne konu olmamış olan, onları da aşağıda yazayım, anımsarsınız..

iranlı golcü mehdi taremi, müslüman kimliği ile özel olarak ön plana çıkmış bir kanat, moussa marega, porto'nun şaşırtıcı bir şekilde ağır kazık yediği shoya nakajima, kariyer sonunu porto'da yaşayan iker casillas, kısa bir dönem kiralık boy göstermiş casemiro, çalışkan ön libero carlos paredes, meksikalı bek miguel layun, brezilyalı ön libero souza, celta'dan bilinen doriva, geleceğin yıldızı yakıştırmaları yapılırken kariyeri dip yapmış, bursaspor'da hayatını bir dönem sürdürmüş fernando belluschi, beşiktaş'ın vazgeçilmezi vincent aboubakar, bursaspor'un vazgeçilebiliri josue..