ABBA'nın Bütün Müzik Sektörüne Örnek Olacak Kıvamdaki Üstün Prodüksiyon Kalitesi

abba, müzik tarihinin prodüksiyon ve kayıt teknolojisi bakımından en rafine pop gruplarından biri. 1972–1982 arası aktif dönemde ürettikleri kayıtlar, analog çağda ulaşılabilecek en üst kalite örnekleri arasında yer alır.
kayıt teknikleri
michael b. tretow’un liderliğinde, abba kayıtlarında 24 kanal analog tape makineleri (örneğin studer a80 mkıı) kullanılmıştır. vokaller katman katman kaydedilmiş, stereo alanı doldurmak için geniş panning (sağ-sol kanal ayrımı) ve hafif tape delay teknikleri kullanılmıştır.
davullar genellikle küçük, düşük tavanlı bir odada kaydedilip plate reverb ile genişletilmiştir. özelikle emt 140 plate reverb sistemleri abba’ nın vokal ve perküsyonlarında sıkça duyulur.
bass gitarlar, özellikle rutger gunnarsson tarafından çalınan bölümler, doğrudan masaüstü preamp’lara girilmiş (direct input), bazen hafif compression ile sıkıştırılmıştır (örneğin urei 1176 veya fairchild 670 kullanımı).
arka plan vokallerinin miksajında otomasyon yokken bile, elle fader oynatma ile vokal dengeleri canlı olarak mix sırasında ayarlanmıştır.
enstrümantasyon
benny andersson özellikle hammond b3 orgu, yamaha cp-70 elektro-akustik piyanoyu ve mini-moog synthesizer’ı yoğun şekilde kullanmıştır.
erken dönemde mellotron ve orchestron gibi proto-sampler enstrümanlar kullanarak yaylılar ve korolar taklit edilmiştir.
elektro gitarlar genellikle fender stratocaster veya gibson es-335 modelleri olup, çoğu zaman chorus efekti ile zenginleştirilmiştir.
davullarda ludwig classic maple setleri tercih edilmiştir, ziller ise paiste veya zildjian’dır.
perküsyonlarda latin etkili enstrümanlar (conga, güiro, tambourine) dolaylı katmanlama için kullanılmıştır.
bestecilik ve müzik teorisi
şarkıların çoğu majör tonalite ağırlıklıdır, ancak geçiş bölümlerinde modal değişiklikler (dorian, mixolydian) sıklıkla uygulanır. örneğin, knowing me, knowing you şarkısında tonal kaymalar çok belirgindir.
knowing me, knowing you
çoğu şarkıda klasik 4/4 ritim kullanılmakla birlikte, nakaratlarda senkoplu ritmik kaydırmalar ve “pickup” beat kullanımı şarkılara hareket kazandırır.
abba şarkılarında standart i–iv–v akor yapılarının dışında, ii–v–i caz kadansları veya ters çevrilmiş akorlar ile harmonik zenginlik sağlanır.
modülasyon teknikleri (şarkı ortasında bir yarım ton yukarı çıkmak gibi) özellikle the name of the game ve voulez-vous gibi şarkılarda dramatik etki yaratmak için kullanılır. vokal melodileri çoğunlukla pentatonik dizilere dayanır, ancak yer yer kromatik geçişlerle genişletilir.
the name of the game
mix ve mastering
abba şarkılarında stereo imaj her zaman geniştir. kick drum ve bass merkezi sabitken, gitar, piyano ve synth katmanları geniş stereo spread ile mikslenir.
üst frekanslarda (10–15khz) ekstra hava efekti için hafif eq boost kullanılmıştır, özellikle vokallerde.
analog masteringte sıklıkla ampex tape makineleri ve studer a80 mastering deck’leri kullanılmıştır. hafif bant doygunluğu ile sıcaklık kazandırılmıştır.
loudness war öncesi döneme ait olmalarına rağmen, abba parçaları dinamik aralık açısından oldukça kontrollüdür. rms seviyeleri -14 ila -16db civarındadır, bu da canlılık ve şeffaflık sağlar.
spesifik şarkı teknik örnekleri
dancing queen: ana piyano riff’i, hem upright hem de grand piano’nun üst üste katmanlanmasıyla elde edilmiştir. sol el yürüyen bas riff’leri, sağ el üstünde akor kırmaları vardır.
gimme! gimme! gimme!: mini-moog synthesizer üzerinden yazılmış lead melody, lfo (low frequency oscillator) kullanılarak hafif vibrato efekti verilmiştir.
the winner takes it all: prodüksiyon, vokalin ön planda olması için oldukça kuru bırakılmıştır. reverb miktarı çok düşük, oda hissi çok hafif tutulmuştur.
abba, analog dönemde “mükemmel stüdyo popu”nun kitabını yazmıştır
şarkıların basitmiş gibi algılanması, aslında alt yapıda mükemmel bir düzenleme ve sound engineering işçiliğinin olması sayesindedir. popüler müzikte harmonik derinlik, prodüksiyon kalitesi ve melodik tutuculuk arasında bu kadar iyi denge kurabilen çok az grup vardır.