ABD Dünyanın Jandarmalığını Yapmayı Bırakırsa Neler Olabilir?

Amerika Birleşik Devletleri'nin, bütün dünyanın jandarmalığını yapmayı bıraktığı bir yakın gelecek hayal edersek nasıl sonuçlara ulaşırız? Bu ilginç soru üzerinde beyin fırtınası yapalım biraz.
ABD Dünyanın Jandarmalığını Yapmayı Bırakırsa Neler Olabilir?
iStock

amerika'nın jandarmalığı bıraktığı bir dünyayı hiç hayal ettiniz mi?

iki senaryo ortaya çıkıyor tabii ki. bunlardan birincisi ya da ikincisi birbirleri üzerine daha baskın değil ya da daha önemli değil. iki -olması olasılığı açısından değil, özü açısından- aynı öneme sahip olay olarak değerlendirirsek kabaca şöyle bir neler olabilir diye düşünelim beraber. ikı senaryoyu da aynı anda düşünerek ilerleyelim. karışık olacak ama aslında iki senaryonun da aynı yere vardığını gösterecek bize.

hani bu abd düşmanları var ya abd kahrolsun, yansın bitsin filan diyenler. evet onların hayalleri gerçekleşti ve abd yandı bitti ve çöktü. sermaye piyasalarındaki kıyamet senaryolarını bir kenara bırakırsak, genel olarak neler olur bir bakalım. jeopolitik açıdan, çin ve rusya hemen, çin hong kong ve taiwan'ı ilhak eder, rusya da ukrayna'yı. yine bu iki ülke kendi hinterlandlarında çok rahat kafalarına at koşturmaya başlarlar. pasifikteki bütün o avrupa ülkelerinin sömürgeleri el değiştirir. fransa afrika'daki kalan varlığını da kaybeder. daha bir sürü başka şey olur, hepsini tek tek saymanın anlamı da yok. fakat dünya gerçekten yangın yerine döner. hatta belki rusya bile türkiye'ye savaş ilan edebilir. sonuçta birinci dünya savaşı öncesi ruslar istanbul'u istiyordu osmanlı imparatorluğu'ndan ve o dönemler churchill'in "biz bu olaya kesinlikle karışmamalıyız, karışsak bile yapabileceğimiz hiçbir şey yok" anlamına gelen bir açıklaması var. gerçi o zaman ingiliz krallığı osmanlı'yı oldukça destekliyordu, hatta bu girit'teki yunan ayaklanmasının bastırılması için osmanlı'ya dışarıdan destek veriyordu ingilizler. bunu yapan da lord salisbury hükümetiydi. 1897 osmanlı-yunan savaşı'ndan bahsediyorum. churchill'in bu rusya ve istanbul olayı hakkında kendi lafı direkt olarak şöyle: "türklerin başkentine gelince, gündüzün ardından gecenin geleceği kadar kesin bir şekilde, ruslar eninde sonunda istanbul'u alacak, istesek de onları asla durduramayız. ayrıca biz pis doğu'nun avrupa'dan kovulmasını engelleyecek bir şeyi de istememeliyiz", "rusya'nın, istanbul üzerindeki arzusu, güçlü bir halkın haklı bir özlemidir. buna karşı durmaktansa bir çığa karşı durmak bence daha iyidir. yetmiş milyon insanın sıcak denizlerde limanı yok. mantıklı mı bu?" (martin gilbert, churchill). bunlar daha devletler için daha dün denebilecek hadiseler. aynı şekilde bugün abd dünyanın jandarmalığı görevinden düşse, rusya böyle bir aksiyona girişmeyecek mi sanıyorsunuz? türkiye kendisini korur koruyamaz orası ayrı bir şey fakat denge kesinlikle bozulacak demektir. bugün çünkü nasıl rusya ve abd arasında mekik dokuyan bir türkiye varsa en azından bu politikasının karşı ayağı artık yok olmuş olacak. dengenin bozulmasını tasvir edebilmek adına bunu söylüyorum. yoksa istanbul'u almaya çalışacak bir ülkenin aklını yitirmiş olması lazım. gerçi ruslar pek de akıllı insanlar değil bu açıdan.


dünyanın idaresi temel olarak ekonomik modele dayanır, yani dünya nasıl idare edilecek?

bu ikinci dünya savaşı'ndan sonra tercih edilen model demokrasi ve kapitalizm idi. abd hegemon güç olmaktan düştüğü zaman tabii ki bu dual description da ortadan kalkacak. yerine ne gelir? mesela ikinci dünya savaşı dönemi ardından tartışma neydi? demokrasi ve kapitalizm mi gelsin yoksa komünizm ve otokrasi mi gelsin tartışmasıydı. bugün o zaman ne olacak? demokrasi ve kapitalizm ile devam mı edelim yoksa bilmem ne ile falan mı gelsin? nedir bu yer değiştirme? mesela blockchain sayesinde gelen perfect democracy, big nation ve defi olabilir mi? bunları ayrıntılı şekilde konuşacağız zaten ben sadece bu yazı ile kafalarda yeni sorular oluşsun diye çabalıyorum.

mesela bugün internet için konuşursak, çin'in interneti ve abd'nin interneti arasında fark mı acaba? çok ciddi farklar var. çin'in interneti direkt olarak otokrasi temelli bir internet. yani çin neye izin verirse ona erişebiliyor insanlar. abd ya da batı temelli internette ise her şey serbest aşağı yukarı. bu tabii ki politikadan ekonomiye her şeyi etkiliyor, sosyolojiyi etkiliyor. bugünün savaşı aslında ikinci soğuk savaş dönemi, sino-amerikan soğuk savaşı. bunun kazananı aslında belli uzun vadede. çin ekonomik olarak abd'yi kesin şekilde geçecek. bu belki 10 yıl sürecek belki 20 yıl. bu kesin olacağı için ya da şu an kesin görüldüğü için daha bugünden tabii ki satın alınıyor bu "kaçınılmaz gerek" dolayısıyla ciddi bir çöküşün geleceği de aşikar. bunlar tabii ki beklenen senaryolar kapsamında. abd de şapkadan tavşan çıkarır mı? çıkarır, çıkarır yani. fakat bugün abd'de gerçekten kendi alanlarında uzman fon yatırımcılarından uluslararası ilişkiler uzmanlarına, ekonomistlerden politikacılara bu ihtimali ciddi ciddi dillendirmeye başladılar. fakat bunun bitişi yani bu soğuk savaşın bitişi ne şekilde olur, sovyetler ve abd arasındakine benzer şekilde mi biter bilmiyorum. açıkçası ben bu savaşın bitmeyen bir savaş olacağını düşünüyorum. ta ki bir üçüncü kutubun cidden yükselip ortaya çıkana kadar en azından.

tarihe baktığımız zaman hegemonya kurabilmiş güçlerin temel olarak iki unsurunun ön planda olduğunu görüyoruz

bunlardan ilki rezerv para birimi ikincisi de jandarmalık. abd'den önce bu unsurlar birleşik krallık elindeydi. rezerv para birimi pound idi ve kraliyet ordusu neredeyse her yerde ordusunu tutuyordu aynı bugün abd'nin yaptığı gibi. denizler üzerinde hakimiyete sahipti dolayısıyla ticaret ingilizlerden habersiz olmuyordu. ingilizlerden önce de bu bayrak hollanda imparatorluğu'nun elindeydi. yine donanması denizlere hakimdi ve ticaret gülden ile yapılıyordu. bu güçlerin, hegemonyayı birbirlerine teslim ediş sürelerine baktığımız zaman ortaya bir döngü çıkıyor. bugün aynı abd'nin yaşadığı gibi. bu henüz gerçekleşmedi tabii ki fakat gerçekleşecek. bunun öncesinde tabii ki doları kurtarma operasyonu yapılacak bir ara. para politikaları filan. bunu beraber göreceğiz. pandemi sonrası ikinci büyük qe, quantitative easing, parasal gevşeme, geldiği zaman bir adım daha yaklaşılmış olacak buna. tabii ki bu olduğu zaman kripto varlıkların değerleri tekrardan roketleyecek. artık o zaman bitcoin 300 bin dolar mı olur kaç olur bilemiyorum. fakat kazanın patlatıldığı üçüncü büyük qe zamanı olacağını düşünüyorum. bunları da böyle konuşmak bir bakıma tehlikeli. çünkü olmayabilir. bir taraftan senin gördüğünü fed görmüyor mu diye düşünebilir insanlar çünkü. bilmiyoruz ki belki onlar da böyle olsun istiyor filan. biz sadece görüneni konuşuyoruz ve bunun da git gide yaklaştığını görüyoruz. öte yandan eğer böyle bir şey olacaksa onun yolu da ancak bu şekilde olması. borçluluk oranı filan konuşmak gerekiyor, bu borçluluğun da aslında üretime giden bir borç olmadığı finansal bir borç olduğu tarafı var. yani borç alınıp da fabrika kurulmuyor, borç alınıyor, bununla çeşitli kağıtlar alınıyor, o kağıtlar başka yerlere teminat oluyor yeniden kredilendiriliyor vs. yani görünüm o kadar berbat ki. merakla bekliyorum gerçekten olacakları ben de.


bunun daha avrupası da var

avrupa'da bugün ülkelerin borçluluk oranları çılgın seviyelerde. zaten bu bir maytap fitili gibi her ülkeyi patlata patlata gidecek. bu finansal sistemin dışında kalmak özellikle iyi olabilir. özellikle bu ülkelere borçlu olmak iyi olabilir, alacaklı olmak değil de. sonuçta hiper enflasyon olursa bu borçlu tarafa yarıyor. bugün avrupa'nın çok büyük borçlu olması hiper enflasyon ile bir kısmının enflasyona ödetilmesi ile son bulabilir fakat bu sefer halk çok eziliyor. wealth gap denen şey git gide açılıyor. bunun sonu işte o yüzden üniversal basıc income denen yere varıyor aslında. zenginin elinde öyle mega para oluyor ki fakirin de yiyecek ekmeği yok zengin tabii ki avantajlı konumunu kaybetmemek için en azından servetinin bir kısmını karşılıksız olarak paylaşmayı dahi göze alıyor. düşünsenize rezaleti.

neyse, önümüzdeki günlerde abd ve çin hakkında daha fazla konuşacağız. bunun üzerine de biraz makro ekonomi ve finansal krizler tarihi ekleyeceğiz. gerçekten ilginç günler yaşıyoruz. 2022 çok daha eğlenceli olacak emin olun. 2022 resmen 2025'e kadar olan dönemin içindekiler sayfası gibi filan bir yıl olacağını düşünüyorum. beraber göreceğiz.