ABD Tarihindeki En Ölümcül Silahlı Saldırı: 12 Haziran 2016 Orlando Gay Bar Saldırısı

Üzerinden tam 8 sene geçen bu korkunç olayı hatırlıyoruz.
ABD Tarihindeki En Ölümcül Silahlı Saldırı: 12 Haziran 2016 Orlando Gay Bar Saldırısı

"12 haziran 2016 - orlando, florida'daki bir gay bara düzenlenen saldırıda 49 kişi öldü, 53 kişi yaralandı. saldırgan omar mateen, polisle girdiği silahlı çatışmada öldürüldü..."

12 haziran 2016'nın erken saatlerinde, orlando'nun kalbindeki pulse gece kulübü, "latin gecesi" temalı bir etkinlikle dolup taşarken, beklenmedik bir kabus yaşandı. omar mateen adında 29 yaşındaki bir güvenlik görevlisi, kulübe uzun namlulu bir silahla girerek hedef gözetmeksizin ateş açtı. bu saldırı, amerika birleşik devletleri tarihindeki en ölümcül toplu silahlı saldırı ve lgbti+ bireylere yönelik en büyük nefret suçu olarak tarihe geçti.

saldırı sırasında kulüpte bulunanlar, kaçmaya, saklanmaya veya sevdiklerini korumaya çalışırken dehşet verici anlar yaşadılar. polis ekipleri olay yerine hızla müdahale etse de, mateen'in uzun süren direnişi nedeniyle çatışma saatlerce sürdü. sonunda mateen öldürüldü, ancak geride 49 ölü ve 53 yaralı bıraktı.

pulse saldırısı, amerika'yı derinden sarstı ve ülke çapında yas ve öfke dalgasına yol açtı. saldırı aynı zamanda lgbti+ hakları hareketinin daha geniş kitleler tarafından tanınmasına ve desteklenmesine neden oldu. pulse gece kulübü, saldırıdan sonra anma ve dayanışma alanı haline geldi. duvarları, kurbanları anmak ve lgbti+ topluluğuna destek mesajları içeren çiçekler, mumlar ve notlarla doldu.

pulse saldırısı, amerika'daki silah kontrolü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. yarı otomatik silahların kolayca temin edilebilmesi ve saldırganın yasal yollarla silah satın alması, silah kontrolü savunucularının tepkisini çekti. saldırı, aynı zamanda nefret söylemi ve radikalleşme gibi konulara dikkat çekerek, bu sorunların önlenmesi için daha kapsamlı politikaların geliştirilmesi gerektiğini gösterdi.

pulse gece kulübü saldırısı, lgbti+ bireylere yönelik şiddetin ve ayrımcılığın hala var olduğunu acı bir şekilde hatırlattı. bu olay, toplumun tüm kesimlerini kapsayan ve nefret suçlarına karşı sıfır tolerans ilkesini benimseyen bir yaklaşımın önemini bir kez daha ortaya koydu.

İşin ilginci: Saldırganın da bir gay olduğu iddiası

orlando katili omar mateen'in gay çıkması... zamanında haber olmuş olaydır. 12 haziran'da gay bar'a saldıran ve 49 kişiyi öldüren omar mateen'in aslında kendisinin zaten gay olduğu miguel isimli erkek sevgilisi tarafından açıklanmış. saldırının bir terör saldırısı olmadığı, omar mateen'in daha önce birlikte grup sekste bulunduğu bir adam'ın aids olduğunu öğrenmesi üzerine intikam ve öfke ile yapıldığını anlatmış. omar mateen'in gay olduğunu eşinin de bildiği belirtilmiş.

http://www.hurriyet.com.tr/galeri-40120734

evet. bu durumda kendisi için gay saldırgan diyebiliriz sanıyorum. demek ki 10 gündür insanları aşağılamak için kullanılan olay fos çıktı. ekşi sözlük başından hayatında görmediği adamın psikolojisine ilişkin yorum yapan, "kendisi de kesin içten içe ilgi duyan gizli gay, kendi kimliğini kabullenemediği için gay'lerden nefret ediyor"gibi insanları nesneleştirici (ve artık klişeleşmiş, hatta vülgerleşmiş) analizlere tabi tutan kişiler çok da haklı değilmiş. olay bildiğin intikam cinayetiymiş. gay'ler ille de haklı, ille de mağdur, ille de kurban olmak zorunda değilmiş. aids ve
intikam ile ilgiliymiş konu.

bowling for columbine'da da böyle bir şey vardı. bir kadınla ilgili olarak bir suç işleniyor, birisi öldürülüyor, ya da hırsızlık falan oluyor, öyle bir şey. kadın sorguya alınıyor, "kaçarlarken gördüm, iki iri zenci erkekti, bere takıyorlardı" falan diyor. polis günlerce uğraşıyor. fakat gerçekte suçu kadının işlediği ortaya çıkıyor. ama toplumsal önyargılar o noktada ki epeyce zaman kimse bir kadının, üsteik de beyaz bir kadının suçlu olduğuna inanmıyor, kadının uydurduğu hikaye üzerinden gidiliyor.