ABD'de Uzunca Tatil Yapan Birinin Sizi de Oraya Götürecek Kıvamdaki Gözlemleri

Amerika nasıl bir yer? Amerika'da gezilecek yerler nelerdir? Bir Sözlük yazarı, ABD hakkında en çok merak edilen ve göze çarpan şeyleri sıralamış.
ABD'de Uzunca Tatil Yapan Birinin Sizi de Oraya Götürecek Kıvamdaki Gözlemleri

* öncelikle jfk havalimanına indiğimde yaklaşık 3 saat pasaport sırasında bekledim. buna hazırlıklı olup gitmelisiniz. 10 saat civarı bir şey sürüyor buradan direkt uçuş ile. pasaport sırasında etrafınız elinde evraklarla dolu hintlilerle doluyor. ve evet aralarında inanılmaz kötü kokanlar var ne yazık ki.

* polis pasaport kontrolünde bana nerede kaldığımı sordu sadece. ben ev söyledim kimin evi dedi kimin olduğunu söyledim. hemen geçirdi. yani 3 saatlik beklemenin ardından 30 saniyelik bir pasaport kontrolü geçirdim.

* amerikaya adım atar atmaz ilk hissettiğim şey esrar kokusuydu. inanılmaz ağır esrar kokusunu daha havalimanındayken almaya başlıyorsunuz.

* manhattan rüya gibi. oraya her gittiğimde kendimi farklı bir gerçeklikteymiş gibi hissettim. bazen gerçekten kendimi bir simülasyonda gibi hissettiğim oldu.

* avrupa'ya göre daha az bizden daha fazla kuralcılar. örneğin yaya geçidinde kırmızı ışık yanıyorsa bizim gibi davranıyorlar. ama genel olarak kurallara ihtimam gösteriyorlar. örneğin engelli yerine park etme, ödeme gereken yerlere ödemeden park yapma gibi başınız fena ağrıyabilir.

* amerika tam bir araba şehri. arabanız yoksa amerika çok canınızı sıkabilir. manhattan gibi şehir olan yer sayısı çok az. o yüzden bir yerden bir yere ya uber, lyft gibi uygulamalar ile ya da otobüs ile gideceksiniz. ancak otobüsler öyle bizdeki ya da avrupa'daki gibi değil, bayağı uzun süren durakları ile işkenceye dönüşebiliyor. ne zaman geleceği de çok belli olmuyor. arabanız yoksa ulaşıma inanılmaz para ödersiniz benden demesi. ben şanslıydım, toplu taşıma için sadece birkaç kez lyft kullandık o da alkol vs alacağımız içindi.

* para demişken çok aşırı pahalı bir ülke. gerçekten dehşet pahalı. 10 doların altında neredeyse hiçbir şey yok. sokakta susadınız markete girdiniz, su 2 dolar falan olacak. bir adet pet şişe suya vergileriyle beraber 60 tl falan vereceksiniz. ve bu en ucuzlarından. ha bizdeki bim-a101 gibi ucuzluk marketleri var oralarda 24'lük suya 2-3 dolar verebilirsiniz. tabii ki yeme-içmede daha uygun yerler de bulunabiliyor. örneğin manhattan gibi yerlerde 1-1,5 dolara dilim pizzalar bulabiliyorsunuz.

* amerika'da her şeyin fiyatı vergisiz gösterilir. yani bir ayakkabı alacaksınız 100 usd görünüyor. kasaya gittiğinizde 110 usd çıkabilir. bu eyaletteki vergiler ile alakalı. tabii bazı eyaletlerde farklı vergi istisnaları oluyor. örneğin new york'ta belli bedelin altında gıda ürünlerinde hatırladığım kadarıyla vergi yok. keza new jersey'de giyimde vergi yok. ben new jersey'in altını üstüne getirdim diyebilirim. air jordan, vans ayakkabılar, tommy, michael kors, gap gibi ürünlerle valizimi doldurdum. şöyle diyeyim 25 dolara tommy gömlek, 80 dolara air jordan ayakkabı buldum. outletler, indirimler dolu... kılık kıyafet konusunda new jersey bir cennet. new york tarafına gittiyseniz mutlaka oraya da gitmelisiniz. aldığım tüm ürünler en az türkiye fiyatının 1/3 fiyatına.

* amerikada garsondan evsize kadar herkeste çok iyi ayakkabılar göreceksiniz. onlar için bir şey değil. en kötü 4-5 saat çalışarak kendilerine güzel bir spor ayakkabı alabiliyorlar. keza teknolojik olarak herkesin elinde apple watch vs görebilirsiniz.

* amerikada ödeme konusunda apple pay inanılmaz bir seviyede. her dükkanda apple pay olayı var diyebiliriz. hatta bazı yerler sadece apple pay ve kredi kartı kabul ediyor.


* ödeme demişken bahşişlerden bahsetmemek olmaz. her ödeme yapacağınız yerde size bir tablet çevirirler ve orada bahşiş seçmeniz beklenir. bahşiş burada kültür gibi bir şey. neredeyse her yerde bahşiş beklenir.

* inanılmaz evsiz var. washington'da beyaz saray'ın olduğu sokakta bile evsiz görebilirsiniz. her yerde sizden para isteyecekler. evsizlerin çoğu uyuşturucu bağımlısı. belki de tamamı bilemiyorum. ama inanılmaz para isteniyor amerika'da. adım attığınız her yerde para isteyen biri ile karşılaşabilirsiniz.

* washington demişken beyaz sarayın olduğu sokakta farelerin cirit attığını görebilirsiniz. ben manhattan'da görmedim ama muhtemelen orada da splinter usta vardır.

* birçok yerde rögar kapaklarından duman çıkar. buna bir yerde alışıyorsunuz.

* en gencinden yaşlısına, en zayıfından kilolusuna, her etnik gruptan kadının el ve ayak bakımı dikkat çekici şekilde.

* etnik grup derken ülkede inanılmaz farklı etnik gruptan insan bulunuyor. beyazlar, siyahlar, hispanikler, mayalar, araplar vs. vs. genelde siyahlar ve hispanikler gruplar halinde takılırken beyazlar daha yalnız görünüyor. bu arada siyahların yoğun yaşadığı yerlerde dikkatli olmanızda fayda vardır. (queens, bronx vs.)

* canlı canlı insanların sokakta uyuşturucu kullandığına çokça şahit olabilirsiniz. şırınga ile yapanı bile gördüm.

* polis varlığını her yerde hissediyorsunuz. çoğu zaman polis arabası bir arabanın arkasına yapışır ve onu kenara çeker. bunun yanında gece hayatı muhitlerinde ve yoğun yerlerde çokça polis görürsünüz. bu da bir yerde güven verir.

* yeme içme demişken genel olarak fast food restaurant'ları ve dinner mekanları bulunuyor. dinner mekanları size filmlerdeki amerikan kültürünü yaşatır.

fast food olarak gittiğim yerler ile ilgili yorumlarım

mc donald's: dünyanın her yerinde aynı. tr'ye göre biraz pahalı gelebilir.

wendy's: en yoğun kullanılan fast food zincirlerinden biri. bacon ağırlıklı menüsü vardır.

five guys: inanılmaz lezzetli ama bir tık pahalıdır. doyurucu ve fıstık yağında kızartılan patetesleri güzeldir.

taco bell: meksika mutfağı. talep görür ve uygun fiyatlı güzel menüleri vardır. sadece daha meksikan yemekleri olduğundan fazlası mide ekşitir.

chick-fil-a: en çok tercih edilenlerden. fena katolikler. pazar günleri kapalıdır. waffle patatesi ve sosları güzeldir. chicken deluxe önerilir.

dairy queen: inanılmaz lezzetli milshake'ler yaparlar. öyle toz milkshake değil baya baya orada sütüyle, muzuyla dondurmasıyla milkshake yaparlar ve doya doya içersiniz.

hardee's: patatesleri o kadar iyi olmasa da hamburgeri çok lezzetlidir.

chipotle: meksika mutfağı. güzel tabakları var. doya doya yemek isterseniz güzel mekandır.

krispy kreme: times square'deki şubesi gidip denenebilir. tadı klasik donut.

panera bread: çok ilginç bir yer. aşağıda detaylıca bahsedeceğim.

wingstop: güzel bir yer. değişik soslu kanatları var. ben boneless menülerine bayıldım. mobil uygulamadan sipariş verin ;)


* panera bread amerika'da en çok işime yarayan yerlerden birisi. amerika hattımı kullanarak bir abonelik aldım (12$ ama ilk ay ücretsiz) ve 2-3 saatte bir ücretsiz içecek kullandım. neredeyse amerika'nın her yerinde var ve sıcak içecekler (kahve-çay) ve soğuk içecekler (asitli ya da limonata gibi asitsiz içecekler) sınırsız tüketilebiliyor. ayrıca fırın ürünleri (bagel, pizza vs) ve yemekleri (sandviç, çorba vs) bulunuyor.

* canada dry zencefilli gazozu ve cream soda amerika'da deneyimleyip beğendiğim lezzetler.

* eyaletler arasında farklar bulunuyor. mesela maryland güvensiz dururken, d.c çok resmi, new york bildiğin metropol, florida palmiyeleriyle tatil cenneti olduğunu girer girmez hissettiriyor. north ve south carolina girişinden çıkışına kadar orman.

* amerika'da sokaklarda değişik hayvanlar görebilirsiniz. ben geyik, ceylan, rakun, kanada kazı gibi değişik hayvanlar gördüm. birçoğu yol kenarlarında ölü olarak da görülebiliyor.

* otobanların kenarlarında çok fazla lastik bulunuyor. patlamış kamyon lastikleri öylece otoban kenarlarında duruyor. kimse de dokunmuyor.

* amerika'ya gelince en çok dikkatinizi çeken şeyler kamyonlar. bayağı şık kamyonları var. çöp kamyonu bile yakışıklı. amerika'daki kamyonlar bizdekinin aksine uzun burunlu bir şekilde. ve dediğim gibi hepsi yakışıklı.

* amerika'da kimse kimseye karışmaz. yollarda, cafelerde kız kıza, erkek erkeğe öpüşen veya el ele tutuşan çiftler görürsünüz.

* her tarafta hiring ilanları görürsünüz. her yerde eleman aranıyor. inanılmaz bir işçi ihtiyacı var. bu arada amerika'ya gidip de manhattan'da central park manzaralı daire hayal etmeyin. kiralar öylesine uçuk ki kendinizi bir oda ararken ya da bodrum kat bir evde yaşarken bulabilirsiniz. gerçekten iyi kazanmanız gerekiyor ki ortalama şartlarda yaşayın.

* inanılmaz güvensiz görünen bir ülke. güvensizden kastım şu, avrupa gibi değil. sürekli çalışarak iyi bir alım gücüne ve ortalama bir yaşama sahip olabilirsiniz. ancak onun dışında yorgun ve yalnız insanlarla dolu bir ülke.

* popüler herhangi bir yerine giderseniz sıra beklemek zorunda kalabilirsiniz. bazen yolda yürürken önünde sıra olan mekanlar görürsünüz. o da bir yerden ünlüdür ama neden olduğunu bilmezsiniz.

* her yerde amerikan futbolu ya da beyzbol sahaları görürsünüz ve her zaman birileri olur. sporu çok severler ve ekip olarak yaparlar. geçenlerde bir yerin önünden geçerken ponpon kız idmanına denk geldim. yıllarca filmlerde gördüğümüz şeylerdi bunlar hep.


* spor demişken... spora gerçekten düşkünler. her üniversitenin, eyaletin, şehrin bir takımı var. ben mesela florida'dan aldığım bir tişört ile georgia'da bir beyaz amerikalının sen xxx (takımın adını hatırlamıyorum) fanı mısın dediğini gördüm. muhabbet etmeyi severler. giydiğiniz kıyafet bir spor takımının ise bir şekilde birileri sizle konuşmaya çalışır ve onlar için doğal şeyler.

* sports barları meşhurdur. her ekranda farklı bir spor kanalı açık olur, beyzbol, amerikan futbolu vs. baya amerikan futbolu maçında çılgınlar gibi eğlenen tipler gördüm. bunun dışında nascar gibi kendi sporları da var. bizim tam daytona beach'de olduğumuz gün nascar yarışları vardı ve şehre insan akıyordu. gördüklerimizin neredeyse tamamı beyaz erkeklerden oluşuyordu.

* alkollü bir sürü mekanda (özellikle ocean drive gibi tatil mekanları) happy hour'lar vardır. onları yakalamak önemli. genelde buy one get one stili bedava bir içki verirler.

* bazı mekanlarda hırsızlık olayları çok olur. özellikle kadınların gittikleri mekanlarda çantalarına dikkat etmeleri önerilir.

* new york metrosu çok eski ve dardır. ben ağustosta gittim metro beklerken sanki cehennemdeymiş gibi sıcak hissediyordum.

* müzeleri güzeldir. özellikle washington'daki müzeleri güzel ve ücretsizdir. ayrıca new york'taki müzeler de (doğa tarihi özellikle) tavsiye edilir. gidin biraz dinozor falan görün.

* arabalar genelde ucuzdur. herkeste araba vardır. dediğim gibi arabasız hiçbir şey yapılmaz. 70 yaşında insanların bile araba kullandığına tanık olursunuz. keza 1.50'lik koreli teyzelerin de. öyle çok iyi araba kullanmazlar. siyahiler bizim bağdat caddesinde hız yapan zengin züppeleri gibi sağda solda hız yapar. asyalıların da kötü araba kullanması meşhurdur.


* bazı mekanlarda 60-70 yaşında işçiler görebilirsiniz. çok doğaldır.

* okulları genelde çok güzeldir. keza o sarı okul otobüsleri size filmleri hatırlatır. okul otobüsü durduğu zaman yanından geçilmez. okul otobüsü durdu mu durmak zorundasınız. sağından solundan geçemezsiniz. araba kullanıyorsanız buna gerçekten dikkat edin, afedersiniz kan alırlar...

* gece hayatı çok farklıdır. avrupa, orta doğu ve rusya'yı gördüm. burası bambaşka. anlatılmaz yaşanır...

* evde yemek yapma kültürü pek bulunmaz. zaman çok değerlidir bu yüzden yemek yapacaklarına gidip yemek almayı tercih ederler. zaten çoğu yerde restaurant'lar tek katlı geniş alanlı ve otoparklı olduğundan kolay olur. çoğu restaurant'ın drive thru'su bulunur. buna starbucks dahil. dışardan yemek söylemek de maliyetlidir. 15 dolarlık bir yemek bahşişsiz 25 dolara gelebilir. bahşiş vermezseniz de kimse o siparişi almak istemez :)

* restaurantlarda aşırı obez insanlar görebilirsiniz. bayağı inanılmaz kilolu insanların fast food restaurant'ından alışveriş yapığını görürsünüz.

* ölçü sisteminden bahsetmeye gerek yok. metre, litre, santigrat gibi ölçü birimlerinin hiç biri yok.

* çoğu eyalette benzini kendiniz doldurursunuz. turistik yerlerde özellikle olmayabilir.

* marketlerde çoğu ürün toplu satılır. 6'lı, 24'lü paketlerde ürünler satılır.

* marketleri inanılmaz zengindir. her çeşit ürünü bulabilirsiniz. içecekler-atıştırmalıklar vb. gerçekten parası olanı obez yapabilecek manyak bir yer.