ABD'nin Charlottesville Şehrinde Yaşanan Irkçı Olaylarla İlgili Özet Niteliğinde Bir Analiz

ABD, Cuma akşamından beri Virginia eyaletinin Charlottesville kentinde yaşanan olaylarla çalkalanıyor. Irkçı bir grup, Amerikan İç Savaşı'nda ayrılıkçı konfederasyoncuların komutanı Robert E. Lee'nin heykelinin kaldırılacağı planını duyuyor ve bunun üzerine bir gösteri düzenliyorlar. Daha sonra karşıt gösteri vs. derken bu olaylar 1 kişinin ölümüne, 19 kişinin ise yaralanmasına sebep oluyor. Sözlük yazarı "whokares" de Charlottesville olaylarının analizini yapmış.
ABD'nin Charlottesville Şehrinde Yaşanan Irkçı Olaylarla İlgili Özet Niteliğinde Bir Analiz


yüksek öğrenim sıralamasında 50 eyalet arasında 50. sırada bulunan batı virginia'dan bakarak toptan analiz edilmesi zor olaylardır bunlar.

abd'de ırkçılık var mıdır?

evet.

ama bugün olan bitene bakıp da "abd işte böyle bir yerdir" diyebilmek imkansız. daha önce banliyölerinde zenci-beyaz ayrımının tepe noktası yaptığı new orleans gibi yerlerde de uzun süre yaşadım. alabama'da, mississippi'de, arkansas'ta, texas'ta, georgia'da filan da bulundum.

şu anda olan biten değişik. şu anda olanlar abd'nin kumaşında bulunan, uzun dalgalı, derinden gelen, bas tonlarla bezeli, ama yıllardır azalmakta olan ırkçılık ile alakalı değil.

bu daha tiz, daha ani, ama aslında daha zayıf, daha acınası, daha aşağılık, daha pis bir çığlık. bunun aynası da trump.

şu anda olanlar aslında tamamen trump'ın (kazara) başkan seçilmesi ile ilgili. trump'ı başkan seçen kemik grup arasında kendine "alternatif sağ" diyen alt-right grubu var.

bu grup aslında öyle monolitik bir grup da değil. değişik fraksiyonların beraber hareket etmesi ile kaynaşan ideolojik ama yine de fazla organize olamayan bir gruptan bahsediyoruz.

zaten bugün gerçekleşen yürüyüş, bu grupları daha iyi organize etmek, bunları bir araya getirmek amacı taşıyan bir yürüyüştü.

ellerinde patladı.

bu grubun en büyük düşmanı ise ne demokratlar, ne de sol görüşlü insanlar. bu grubun en büyük düşmanı "eski tip" cumhuriyetçiler. 

bu grup aslında cumhuriyetçi şemsiye altından ayrılmakla meşgul. bu grup hep cumhuriyetçi adayları destekliyordu aslında, ama 2001 sonrası çıkan "patriot act" yasası sonucu bu grubun zaten birbirinden ayrı hareket eden lider kadroları hayli tasfiye edilmişti.

2000'li yılların ortalarında tamamen dağılma noktasına gelen grup, zenci birinin abd başkanı olması ile yeniden enerji topladı.

bu defa sadece afrika kökenlilere ya da göçmenlere karşı değil, 2001 sonrası kendilerini terörist olarak gören eski cumhuriyetçilere karşı da savaş açtılar.

bu grubun nefretle beslenen enerjisini arkasına alan trump, biraz da hillary'ye karşı hissedilen antipatiyi de iyi kullanınca (ve eski fbi direktörü comey seçim sonucunu direkt etkileyen e-mail soruşturmasını seçime günler kala yeniden açınca) başkan seçiliverdi.

ama daha öncesinde alt-right desteğiyle cumhuriyetçi parti adaylığını kazanmış olduğunu da unutmamak lazım. bu adam dururken tuhaf soyadlarına sahip rubio ya da cruz mu alacaktı adaylığı?

aslında eski cumhuriyetçi akım bu adayları destekledi, ama obama'ya duyulan nefret sayesinde büyüyen alt-right, ve bu grubun sözcülüğüne soyunan breitbart gibi gerçekle alakası olmayan sansasyonel "haber" kanallarını yenemediler.

yine de durup biraz geniş açı ile olaya bakmak lazım.

bugün abd'nin çok büyük bir çoğunluğu bu olayları nefretle andı.

bugün abd'nin çok büyük bir çoğunluğu trump'a öfke kustu.

trump denen şaklaban bugün çıkıp "her iki taraf da suçlu" tarzı bir şeyler geveledi... ettiği o laflar ağzında tokat gibi patladı.

sadece trump sayesinde fazlaca gereksiz özgüven edinmiş ufak bir grup var.

o grubun karşısında da muazzam bir toplum var.

neyse... konuya dönelim.

eğer kendilerine çeki düzen veremezlerse cumhuriyetçi parti 2020 seçimlerine (eğer trump o zamana kadar tekmeyi yemediyse) iki aday çıkarabilir. biri alt-right'çı trump, diğeri de daha eski tarz bir cumhuriyetçi olur. ikiye bölünen cumhuriyetçiler karşısında demokratlar kimi çıkarsalar fark etmez. rahat kazanırlar. 1992 senesinde cumhuriyetçi george bush'tan oy çalan texas'lı harici aday ross perot sayesinde bill clinton sadece %43 ile başkan seçilmişti. cumhuriyetçiler de bunun farkında. zaten o yüzden trump ile ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.

ben bugün gerçekleşen olayın hayırlı olduğunu düşünüyorum. 

keşke kimse ölmeseydi. ama bu kan yerde kalmaz. hemen bugünden tezi yok alt-right'a karşı müthiş bir kampanya başlayacak, hatta başladı bile.

daha 60 sene önce oy kullanamayan siyah abd'liler, abd'nin son saygıdeğer başkanını seçti. bu ülke köleliği kaldırmaya kalktığında iç savaşı göze aldı ve tarihinin en kanlı günlerini yaşadı.

bu ufak tefek olaylar da geçer.

ne demiş bugün aşağılık david duke? "trump'ın ima ettiklerini biz yapıyoruz" demiş. süper bir laf. daha güzel anlatılamazdı. bu hareketin ezilip bitirilmesi için gerekli yakıt sağlanmış oldu. bugün itibarı ile hasbelkader trump'a verdikleri oydan pişmanlık duyan sürüyle insan var.

kısacası...

abd kendi sorunlarını her zaman kendisi halleder.

bu arada... %73 oranında ünversite ya da yüksek lisans derecesine sahip yetişkinlerin yaşadığı andover / massachusetts (abd'nin eğitim açısından 1. sıradaki eyaleti) kasabasındaki kilise yıllardır şu görünüme sahip.

A post shared by WhoKares (@whokrs) on