Amazon Prime Dizisi Invincible'ın İnsanı Arada Bıraktığı Sert Pragmatizm-Vicdan İkilemi

2. sezonu yaklaşmakta olan nefis dizinin temel çatışmasını inceleyelim biraz.
Amazon Prime Dizisi Invincible'ın İnsanı Arada Bıraktığı Sert Pragmatizm-Vicdan İkilemi

invincible, sekizinci bölümüyle vicdan ve değer kavramlarını insana sorgulatan kaliteli bir amazon yapımıdır.

Uyarı: Spoiler içerir.

omni man'in anlattıklarına bakacak olursak viltrum ırkı o kadar gelişmiş bir tür ki, kendilerini zamanla neredeyse yarı ilahi varlıklar haline getirmişler. içinde belki de milyonlarca bireyi olan bu topluluk bir noktadan sonra ortak bir noktada buluşabilmişler ve kendilerini geliştirmişler. hatta öyle bir noktaya gelmişler ki galaksideki yüzlerce gezegeni bünyelerine katabilecek bir imparatorluk kurmuşlar. yüzyıl olmuş 21, insanoğlu hala tek çatı altına toplanabilmekten ve refah içinde yaşamaktan fersah fersah uzak. hala birbirimizi yoktan sebeplerle mağdur ediyoruz, hatta öldürüyoruz.

şimdi bu bilgiler ışığında bakacak olursak viltrumlar ile insanlar arasında hem fiziksel hem de mental olarak akıl almaz bir fark var

bakacak olursak bir insan ile viltrumlu arasındaki fark, bir insan ile bir sivrisinek arasındaki fark gibi bir şey. bu noktada söylediğim vicdan ve değer kavramlarını sorgulama faslı devreye giriyor. eğer viltrumlular tavırlarında zalimse, bizim diğer canlılara olan tavrımız ne kadar doğru? omni-man'in ortalama 70-80 yıllık insan hayatını bir hiç gibi görerek pilotun kafasını patlatması ile bizim ortalama ömrü bir hafta olan sivrisineği kulağımızın dibinde vızıldadığı için yakalayıp avcumuzun içinde ezmemiz arasında mantıksal olarak ne kadar fark var? biz bunu yaparken içimizden 'sivrisinek duygusal ve zihinsel kapasitesi olan, belki de düşünebilen bir varlık. yaptığım acaba yanlış mı' diyor muyuz? yani, viltrumların ve bizlerin bu düşünce yapısı gerçekten zalimlik mi yoksa gelişmişliğin ve evrimin zaman içinde doğal olarak getirdiği bir zihniyet mi? neyin gerçekten kıymetli olduğu ve vicdan olgusunun bu durumda ne denli etkin olduğu konusu iyice muğlak bir hal alıyor.


bunun dışında, dizinin gidişatıyla ilgili kafamda sorular da var

durum star wars'taki empire vs rebels misali viltrum vs galaksideki belli başlı gezegenler halini alacaksa bu gezegenler viltrumların karşısında nasıl durabilir hiç emin değilim. omni-man anladığım kadarıyla kendi topluluğunda sıradan bir subay gibi bir şey fakat o bile tek başına bir gezegeni indirecek kapasiteye sahip. ikinci bölümde dünyayı işgal etmeye çalışan bir ırkın gezegenine gidip tek başına koca gezegeni silip süpürüyor. aynısını istese tek başına insan ırkına da yapar. şimdi bu adam gibi milyonlarcası varsa hangi güç bunları durdurabilir?

ikincisi de, üstteki birkaç yazar arkadaşın belirttiği gibi, omni-man'in basiretsizliği. kendisi dünya'ya, gezegeni imparatorluk için uzlaşma yoluna getirme amacıyla viltrum tarafından yollanıyor. fakat kendisi 20 yıllık bir emek sonrasında(ki omni-man için hiçbir şey) pat diye çakma avengers ekibini katlederek bütün okları üzerine çekiyor. ya arkadaşım bu mu senin diplomasi anlayışın? amaç bunca zamandan sonra göz dağı vermek mi? öyleyse niye en başta gidip insan oğluna 'buralar bizim olacak, ayağınızı denk alın' demedin? bu yaptığından sonra insanoğlu viltrumlulara daha da diş bilemiş olacak. yani, viltrumluların istediği o yumuşak geçiş çöpe gitti.

bunun yanında omni-man neden oğlunu her ihtimale karşı bir az da viltrumlu gibi yetiştirmedi?

en azından gezegenindeki o kültürden daha çok bahsedip özendirebilirdi gibime geliyor. zamanı gelince seni memlekete götüreceğim, oraları da gör, oraları da tanı biz büyük medeniyetiz diyerek bunları aşıla. bu yolla kendi oğlunu o yumuşak geçiş için kullanabilirdi.

yine de merakla ve ilgiyle devamını bekliyoruz ve amazon'u bu başarılı projeden dolayı tebrik ediyoruz.