DOĞA 6 Şubat 2020
48b OKUNMA     617 PAYLAŞIM

21. Yüzyılda Yaşanan En Büyük Deprem: 2004 Güney Asya Depremi ve Tsunamisi

28 Aralık 2004'te Hint Okyanusu'nda Endonezya'nın Sumatra adasının batı kıyısı açıklarında meydana gelen 9,1 büyüklüğündeki deprem ve ardından yaşanan tsunami nedeniyle 230 binden fazla insan yaşamını yitirmişti. Şimdilik 21. yüzyılın en büyük felaketi diyebileceğimiz bu olayı hatırlıyoruz.

26 aralık 2004 tarihinde saat 00.58’de meydana gelen bu deprem, tarihteki en büyük 3. deprem olarak kayıtlara geçmiştir. ayrıca bu deprem –şu anlık- 21. yüzyılda gerçekleşen en büyük depremdir. 

depremin büyüklüğü önce 8.5 olarak açıklanmış, sonra 8.9'a çıkartılmış ve 9.3'e yükseltildikten sonra en kesin sonuç olan 9.15 büyüklüğünde açıklanmıştır. depremin şiddeti ise 9 (şiddetli) olarak belirlenmiştir. kuzey sumatra’nın batı kıyısında gerçekleşen ve banda aceh şehrine sadece 98 kilometre uzakta meydana gelen bir depremdir. böylesine bir deprem hem 30 kilometrelik bir derinlikte, hem de bu kadar şehre yakında gerçekleşince maalesef yaptığı yıkım da büyük oluyor. myanmar plakası ile hint plakası arasında gerçekleşen bu deprem, bir plakanın diğerinin üstüne aniden megabindirme depremi denilen türde bir bindirme yapması nedeniyle muazzam bir enerjiyi açığa bıraktı. 


depremin çıkardığı enerji anlatılırken her zaman kıyaslama yapılan hiroşima’ya atılan atom bombalarıyla karşılaştıracak olursak, bu depremde ortaya çıkan enerji 10.000 kat daha tesirli ve büyüktü. kırılma, 1000 kilometreden daha uzun bir fay hattı boyunca yayıldı. okyanusal kabukta olan depremlerde kıta kabuğunun çeşitlendirilme şekillerinden birisi de genç okyanusal kabuk ve yaşlı okyanusal kabuk olarak yapılıyor. bunların hepsi dalma-batma zonu olarak kabul edilse de yaşlı okyanusal kabul olan yerlerde görece küçük veya orta boyutta depremler gerçekleşir. buna mukabil şili tipi olarak adlandırılan genç okyanusal kabuk denilen yerler ise o bildiğimiz 9.5’lik, 9.2’lik muazzam depremleri ortaya çıkartır. ancak 2004 hint okyanusu depremi bir istisna oldu yaşlı okyanus kabukta gerçekleşmesine rağmen.


depremden sonra şehri esas yıkanlardan birisiyse tsunami oldu. endonezya’daki her şeyi silip süpüren bu tsunami, çevre ülkelerde de büyük bir zayiata yol açtı. ayrıca tsunami, 500 kilometre uzakta olan malezya’yı bile etkiledi. depremin zayiatını konuşacak olursak; depremden dolayı 283.100 kişi yaşamını yitirdi ki bu gerçekten kayıtlara geçen en büyük doğal afet kayıplarından birisidir. özellikle de görüntüleri izlerseniz cidden durumun içler acısı olduğunu daha iyi görebilirsiniz. insan cesetlerinin artık traktörlerle taşınmaya başladığı; milletin, etrafta gezerken diğer insanların cesetlerinin üstüne bastığı; insanların, çocuklarını, tanıdıklarını, sevdiklerini toplu mezarlara gömmeye başladığı kötü bir tablo ortaya çıkmıştır. uzun süre suda ve açıkta duran cesetler çürümeye ve kokmaya başlamış, şehirde ağır bir koku oluşmuştur.


tabii her zaman söylüyoruz böyle büyük felaketler insanlar için üzücü olsa da bilim için bulunmaz bir kaynak oluyor. unesco ıoc (uluslararası okyanus komisyonu) örgütünün de desteğiyle oluşturulan uluslararası tsunami araştırma grubu, 2005 yılının hemen başında depremin üstünden daha 1 ay geçmemişken bu depremi araştırmak için sumarta adası’nın kıyılarına gitmiştir. bu araştırma grubuna türkiye’yi temsilen yıldız teknik üniversitesi doğa bilimleri araştırma merkezi’nden birkaç kişi katılmıştır.


bu deprem, kendisi kadar sonrasında oluşturduğu tsunamiyle de çok önemli bir depremdir. bu tarz büyük depremlerde okyanus kabuğu birkaç metre yükselir ve orada olan tüm su, aşağı yukarı saatte 800 kilometre hızla şehirlere doğru ilerler. bu da kıyılara vurduğunda ciddi bir yıkım yapar. deprem bölgesinden 500 kilometre uzaktaki malezya’da bile tahribat yaratması da ne denli güçlü bir tsunami olduğunu gösteriyor zaten.

deprem ile alakalı yapılan belgeseli buradan izleyebilirsiniz:


fena bir belgesel olmasa bile çok beğendiğimi de söyleyemeyeceğim. depremin ve tsunaminin yapısı, karakteri, oluşma biçimi gibi konulardan çok deprem anını yaşayan insanların hikayeleriyle doldurmuşlar belgeselin büyük bir çoğunluğunu. tabii görgü tanıklarının şahitlikleri, yaşadıkları gerekiyor ama 44 dakikalık belgeselin 40 dakikası neredeyse birilerinin hikayesini dinlemekle geçiyor. yine de türkçe doküman anlamında iyi bir belgesel sayılabilir.


türkiye mühendislik haberleri'nin nisan 2005'te çıkarttığı 453. sayısında yazılan "26 aralık 2004 kuzey sumatra depremi" başlıklı yazıyı da buradan okuyabilirsiniz.

Yarattığı Tsunamiyle 2000 Kişiyi Öldüren Mühendislik Faciası: Vajont Barajı

Dünyada Bugüne Kadar Ölçülmüş En Büyük Deprem: 1960 Şili Depremi