FUTBOL 2 Ağustos 2018
57b OKUNMA     811 PAYLAŞIM

43 Kişinin Hayatını Kaybettiği Korkunç Olay: 17 Eylül 1967 Kayseri - Sivas Maçı

17 Eylül 1967 tarihinde Kayserispor ile Sivasspor arasında oynanan maç, Türk futbol tarihinin en acı olaylarından biri olarak tarihteki yerini aldı.

önce 1967 eylül'ünün 10’una bakalım. kayseri havagücü ve sivas dört eylül takımları arasında bir maç yapılacak. tamam yapılsın. ama yapılan maça benzemeyen bir havada oluyor. sivas, kayserili topçuların aşiline tendonuna çalışıyor bir gayret. kayseri hava gücü, iki ayağı kırık topçuyla geri çekiliyor. geri çekiliyorlar çünkü sahada bir arbede yaşanıyor. "futbol bu, olur böyle şeyler" denmeyecek cinsten ağır durumlar var sahada. bir hafta sonra da kayseri’de kayserispor ve sivasspor, ikinci lig beyaz grup karşılaşması var. o zamanlar renkle adlandırılıyor gruplar. sivaslılar bir konvoyla kayseri’de oynanacak maça yollanıyorlar. yiğidoların biraz kalabalık olması lazım o maçta. böyle lakaplar çoktur oralarda. 10 kilometrelik bir araç konvoyu ile kayseri’ye giriyor sivassporlu taraftarlar.


17 eylül 1967 pazar günü kayserispor - sivasspor maçı başlar. maçın 20. dakikasında kayserispor, oktay’ın golüyle 1-0 öne geçer. ilk yarı böyle biter. ikinci yarı başlamadan kayseri amigosu ağır tahrik yaratır ortamda. bir hafta önceki maç, geçip giden kara trenin üzerine yazılan savaş sloganları, sivaslı taraftarların bir gece önceki kavgaları, gol sonrasındaki olaylarda hakemin bir kayserili topçuyu dışarı atıp ardından geri alması tribünleri boğma teli gibi gerer. yusuf ziya söyler, o maçta forma giyen sivassporlulardan. yeniköy’de bir ptt emeklisi olarak sürdürüyor yaşamını. söyler’in anlattıklarına bakalım:

"15:30’da tribünlerde olaylar başlayınca soyunma odalarına kaçtık. gece 21’e kadar burada kaldık. sadece çığlıkları duyuyorduk. başımıza bir bekçi dikip gittiler.tek bir bekçi ile korunduğumuzu bilseler bizi herhalde öldürürlerdi. stadyumdan çıktığımızda hava kararmıştı. türkiye karayolları işletmeleri arabalarıyla şeker fabrikasına götürüldük. sonra da sivas’a ulaştırıldık. halk sokaklarda bizi bekliyordu. kimi oğlunu soruyordu kimi kardeşini. bir yandan bizi suçlar gibiydiler. iki-üç gün sokağa çıkamadık. sonra bütün futbolcular kentten ayrıldık. bir hafta sonra geri döndük. ilk idmanımızda ağaçlara kadar seyirci doluydu. korkunç bir tezahürat vardı. 1970’te de istanbul’a döndüm. olayların nedeni cahillik bence. yazık, bir sürü insan öldü."


amigo üzerine düşeni yapmış, taraftarlar birbirlerine taş atmaya başlamışlar önce. ardından da çığ gibi büyümüş kavga. kavgaya karışmayan büyük çoğunluk kaçmaya çalışmış, içeri doğru açılan büyük demir kapının önünde biriken 38 kişi, ezilerek ve havasızlıktan boğularak ölmüş. toplamda ise 43 kişi hayatını kaybetmiş.

dönemin ve sivasspor’un ve aynı zamanda ap’li il başkanı hüseyin yıldırım ise o günleri şöyle anlatıyor: "maçtan önce kayseri valisine telefon açtım. tedbir alalım dedim. yetersizdi tedbirler .birçok insan panikten öldü.g ece yarısı haber duyulduğunda sivas ayağa kalkmış. kayserililer, sivas ekonomisine hakimdiler. çarşıda dükkanlar, oteller, küçük çaplı fabrikalar hep onların elindeydi. bunu çekemeyenler vardı. maçta olanları fırsat bildiler. ben aslında o zaman 2. lig’e karşı çıkmıştım. halk henüz bu tür yarışmaları kaldıracak düzeyde değildi. ama dinletemedik."


olayların duyulmasıyla birlikte sivaslılar böğürlerini döverek, saçlarını başlarını yolarak, ağıtlar yakarak döküldüler yollara. kamyonlara doluşanlar, kayseri’ye gitmek için yola çıktılar. kentte kalanlar kayserililere ait dükkanları ve evleri yağmaladılar. insanlar kayserili olmadıklarını kanıtlamak için nüfus cüzdanlarını camlara astılar. güvenlik güçleri olayların önünü alamadı. dönemin içişleri bakanı faruk sükan, hükümet konağından halkı soğukkanlı olmaya davet etse de çağrısını kimse dinlemedi. kente yayılan gruplar kayserili kafirlerin(!) mallarının yağmalanmasının müslümanlık gereği olduğunu vaaz ettiler. yağma bir hafta sürdü.


maçlar bir hafta ertelendi beyaz grupta. sivaslılar, ölülerini gömdüler. kayserispor ve sivasspor takımları beşer ay ceza aldılar ve maçlarını deplasmanda oynadılar. iki takım arasında yarım kalan maç, 1968 yılında ankara’da oynandı ve kayserispor maçı 1-0 kazandı. beden terbiyesi genel müdürü ulvi yanal, 2. lig’i barış ve kardeşliğin tesisi için kurduklarını, böyle giderse ligi kaldıracaklarını açıkladı. btgm danışma kurulu üyesi rasim adasel, olayların patlak vermesini hakemin attığı oyuncuyu tekrar geri almasına bağladı. yani işin aslı futbol kurallarının ihlaliydi.  dönemin sivasspor başkanı hüseyin yıldırım, bugün istanbul mecidiyeköy'de katlı otopark işletiyor. onun söyledikleri çok anlamlı:"halk 2. lig için hazır değildi."