MÜZİK 14 Mart 2018
72b OKUNMA     953 PAYLAŞIM

90'lardaki Sevdiğimiz Şarkıların Birçoğunda İzi Olan Unutulmaz Müzisyen: Uzay Heparı

1994 yılında bir trafik kazasında henüz 25 yaşındayken hayatını kaybeden müzik insanı Uzay Heparı'nın, 90'larda sevdiğimiz birçok şarkıda bir şekilde bir dokunuşu vardı.


son zamanlarda türk pop müziğinin ortaya koyduğu eserlerin çoğu tahmin ediyorum 15 sene sonra hatırlanmayacaklar. bu yazıda anlatılan ve uzay’ın emeğinin geçtiği eserlerin en yenisi 15 yıllık ve hala dinliyorum.

levent yüksel’in ”yeter ki onursuz olmasın aşk” şarkısının klibini televizyon’da dönmeye başladığında şarkıyı beğenip albümünü almıştım. albüm bir bütün olarak çok başarılıydı. aynı albümde ”yeter ki onursuz olmasın aşk”ın yanısıra tek başına bir albümü kaldırabilecek “med cezir”, “bu gece son” ve uzay’ın bestesi “kadınım” vardı. işte bu unutulmaz albümün aranjörü tam adı reşat rony uzay heparı olan uzay’dı.

ermeni bir anne ve yahudi bir babaya sahip uzay ailesinin yönlendirmesiyle küçük yaşlarda piyano çalmaya başlamış ve konservatuar’da klasik müzik eğitimi almıştı.

aklında sahne müzisyeni olmak vardı ancak ilk denemesinde klavye(keyboard)’deki tecrübesizliğinin kurbanı olup sezen aksu’nun orkestrasından atılmıştı. klavyede tecrübe kazanıp kısa sürede sezen aksu’nun orkestrasındaki yerini aldı.


1991

nisan 1991’de sezen aksu’nun gülümse albümü çıktı.

1991 büyük değişimlerin yaşandığı iç sıkıcı bir seneydi. sscb dağıldı, doğu bloğu çöktü, ülkeler bölündü, baba bush’un yönetimindeki abd irak’a girdi, trt bize canlı yayında kahvaltı eden abd askerlerini gösterdi(soğuk bir ocak sabahıydı). şehirlerde dev-sol, güneydoğu’da pkk sürekli silahlı eylem yapıyordu. pkk bu dönemde gerilla taktiklerini bırakıp 500 kişiyle saldırı yapıp(dağlıca) gövde gösterisi yapıyordu. darbe sonrası siyaset yapması yasaklanan 80 öncesi parti liderlerinin siyaset yasağı kalkmıştı. bir sene içinde 3 başbakan değişti(yıldırım aktuna, mesut yılmaz, süleyman demirel). o kadar sıkıcı bir yıldı ki “bizimkiler” izlemek bile eğlenceli geliyordu.

bu yıl aşkın nur yengi’nin “hesap ver” albümü çıktı. bu albümden bugün hala hatırlayabileceğimiz “serserim benim” şarkısının bestesi ve düzenlemesi uzay’a aitti. zaten oldukça ön planda olan klavye sesi, şarkının bir klavyecinin elinden çıktığının kanıtıydı. bu şarkının bir diğer özelliği de o dönem aralarındaki yaş farkından dolayı çok tartışılan uzay-sezen aksu ilişkisini sezen aksu’nun kaleminden açıklamasıydı.

bir yanda sen, bir yanda tövbeler
bir yanım karşı koyar bir yanım ister

serserim benim, deli dolu sevgilim
kor gibi sıcak yada sular gibi serin
gelme uzak dur korkuyorum çok
çılgınlık bu halim yok


1992

1992 yılında sezen aksu’nun başka bir yardımcı vokali sertab erener “sakin ol” albümüyle hızlı bir çıkış yaptı.

1992 yılı bizim neslimizin yıkıcı depremin ne olduğunu erzincan depreminde öğrendiği yıldı. 1992 nevruz’unda 57 kişi öldürüldü. beyaz balina aydın bu sene misafirimiz oldu.vergi rekortmeni matild manukyan’dı. polisle dev-sol arasındaki kan davası devam ediyordu. oturduğum mahallede bir otomobil bombalandı. galata köprüsü yandı/yakıldı. show tv yayın hayatına başladı.

işte böyle bir dönemde çıkmıştı “sakin ol”. albümdeki şarkıların çoğunun düzenlemesi uzay’a aitti. “sakin ol” şarkısının bestesi uzay ve sezen aksu’nun ortak eseriydi. bu albümden hatırlayabileceğimiz “vurulduk” uzay’ın tek başına yaptığı bir besteydi. bizim neslimiz “sakin ol”un deli saçması klibini hatırlayacaktır. klipte “yorum yok, sorun yok” olarak tanımlanan takma burunlu karakteri uzay canlandırmıştı.


1993

1993 yılına geldiğimizde uzay’ın üretiminin hızla arttığına şahit oluruz.

1993 türkiyesi’nde bizde iz bırakmış pek çok olay olmuştu. uğur mumcu bu sene katledildi. adnan kahveci öldü/öldürüldü. jandarma genel komutanı eşref bitlis öldü/öldürüldü. özel radyolar bir süre kapatıldı. beyaz balina aydın tekrar karadeniz’de görüldü. bugün yaşadığımız türkiye’nin baş mimarı turgut özal bıraktığı iyi ve kötü eserlerle öldü/öldürüldü. pkk otobüslerden indirdiği 33 silahsız eri kurşuna dizerek şehit etti. sivas’ta aydınlar yakıldı.

bu kadar kötü olay art arda gerçekleşirken kariyerinin zirvesinde yıldızlar istanbul’a yağıyordu. 5 ay içinde guns n’ roses, metallica, bon jovi, michael jackson, madonna istanbul’da sahne aldı.

işte böyle bir dönemde uzay’dan 2 bomba albüm(levent yüksel-med cezir ve sezen aksu-deli kızın türküsü) ve ilk oyunculuk denemesi geldi. “gece, melek ve bizim çocuklar” oldukça ağır tempolu bir film olmasına rağmen izleyiciyi içine çeken bir atıf yılmaz yapımıydı. film çekildiği dönemin iç sıkıcı havasını taşıyordu. bu filmde başrol oynayan 2 genç oyuncu da şuan aramızda değil.

müziğe dönersek bence “med cezir” albümünün türk pop’unda önemli bir yeri vardır. uzay’ın aranjörlüğünde aynı sene çıkan “deli kızın türküsü” albümü de biz hala dinlediğimiz çok güzel şarkılarla tanıştırdı. “masum değiliz”, “kalbim ege’de kaldı” ve “küçüğüm” şarkılarını bu albümde dinledik. “masum değiliz” şarkısıyla uzay’ın besteci kimliğiyle de genç yaşta ne kadar başarılı olduğunu görürüz. “masum değiliz” şarkısının sözlerini sezen aksu’yla birlikte meral okay yazmıştı.


kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış
kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan
içindeki çocuğa sarıl sana insanı anlatır
eller günahkâr
diller günahkâr
bir çağ yangını bu bütün
dünya günahkâr
masum değiliz hiç birimiz

sude” uzay’ın hayran olduğu bir mfö şarkısıydı ve farklı bir düzenlemeye sahipti. “küçüğüm” şarkısında uzay’ın albümlerde çok sık çalmadığı piyano’yu nasıl çalabildiğini bizlere dinletiyordu.

küçüğüm daha çok küçüğüm bu yüzden sonsuz endişem
savunmam bu yüzden bu yüzden bir küçük iz bırakmak için didinmem
ne kadar az yol almışım ne kadar az yolun başındaymışım meğer
elimde yalandan kocaman rengârenk geçici oyuncak zaferler

hiç de oyuncak olmayan başarıla imza attığında uzay sadece 25 yaşındaydı. uzay’ın tamamını yaşayabildiği son sene 1993’tü.


1994

1994 yılının ilk 5 ayında olanların çoğunu hala hatırlıyoruz. zorunlu askerlik 15 aydan 18 aya çıkarıldı. hasan mezarcı(sonradan mesihliğini ilan edecek arkadaş) atatürk’e meclis çatısı altında küfretti. dep başkanı hatip dicle bombalı saldırıda şehit edilen yedek subay(asteğmen) öğrencileri için “yedek subay öğrencileri askeri hedeftir” açıklamasını yaptı. sonraki süreçte dep’li milletvekilleri meclis çıkışında gözaltına alındı. recep tayyip erdoğan’la bu sene belediye başkanı olunca tanıştık.

aynı dönemde uzay 2 albümün aranjörü olarak çalışmalarını sürdürüyordu. bunlardan biri demet sağıroğlu’nun “kınalı bebek” albümü, diğeri sertab erener’in “lâ'l” albümüydü.

her iki albümü de bitiremeden 20 mayıs 1994’te demet akbağ’ın viyadük üstünde duraklama yapan otomobiline motosikletiyle çarptı. 11 günlük yoğun bakım döneminden sonra 31 mayıs 1994’te hayatını kaybetti. uzay’ın sahnede kullandığı klavyelerden biri yamaha dx7 synthesizer idi. motosikleti de yamaha tdm850 idi. uzay’ı hayata bağlayan da alıp götüren de bir yamaha’ydı.

baba olacağını öğrendikten 1 gün sonra kaza yaptığı için kendisine çok benzeyen oğlunu hiç göremedi. öldüğünde 26 yaşını bitirmemişti ama geride pek çok eser bırakmıştı.

yazımı ben değil, uzay bitirecek.

“genel bir sorumsuzluğum var hayata karşı
tek sorumluluğum piyano, müzik
ne yapacağımı bilememek özgürlüğümü yaşatıyor bana
ve bu durum çok hoşuma gidiyor
yaşlılığı çok düşünüyorum ben
yaşlandığım zaman bu heyecanları yine taşıyacağım mı diyorum
attila ilhan'ın bir lafı vardır ya, aslında idam mahkumlarıdır yaşlılar, diye
bu yüzden her şeyi yaşamak istiyorum
hızlı yaşamaktan ben de zaman zaman korkuyorum
ama ilerisini şimdiden göremem
yani hızlı yaşayıp bütün yaşanacak şeyleri tüketmekten korkuyorum
bazı keyifleri belirli yerlere bölmeye çalışıyorum ama
yaşanacak çok şey de var”