SUÇ 20 Şubat 2019
131b OKUNMA     899 PAYLAŞIM

Abdullah Öcalan 1999 Yılında Nasıl Yakalandı ve Türkiye'ye Getirildi?

PKK terör örgütünün kurucularından olan Abdullah Öcalan (Apo), 15 Şubat 1999'da Kenya'da yakalanmış ve ardından Türk güvenlik birimlerine teslim edilerek Türkiye'ye getirilmişti. O süreçte neler yaşandığını hatırlayalım.


olaylar başlar: suriye'den çıkış

1998 yılı içerisinde pkk'nın barınmakta ve destek görmekte olduğu suriye'ye karşı (suriye ve lübnan) çok ağır sözler içeren bir konuşma, reyhanlı'da dönemin kara kuvvetleri komutanı orgeneral atilla ateş tarafından yapılmıştı. konuşma içerisinde türkiye cumhuriyeti'nin sınır komşusu olan suriye'den ismiyle bahsedilmiş ve türkiye'nin hakkı olan desteği alamadığı takdirde, her türlü tedbiri alabileceğini söylemişti. hemen ardından cumhurbaşkanı süleyman demirel, suriye'nin sergilediği tutuma istinaden gerekli olan karşılığın verilebileceğini söyledi. hemen akabinde mesut yılmaz'ın yaptığı ve birleşmiş milletler yasasına istinaden aldıkları bakanlar kurulu kararına göre suriye'ye her türlü caydırıcı tedbirin alınmasına karar verdiklerini açıkladı.

bunun üzerine beşşar esad, ordusuna karşı yaptığı konuşmada her türlü saldırıyı caydıracak güçte olduklarını söyler. yapılan resmi açıklamalar ve nato tatbikatlarında suriye'nin de hedef ülkeler arasında gösterilmesi suriye'yi rahatsız eder ve abdullah öcalan'ın suriye'yi terk etmesini isterler.


ilk durak: yunanistan

yanında bulunanlar bütün hazırlıkları tamamlamıştır ve kendisini yunanistan'ın kabul edeceğini söylerler. ancak atina'ya gittiklerinde kendilerini kabul ettiğini söyleyen bürokrat ve politikacılardan kimse kendisine verdiği sözleri tutmaz. atina'da havalimanından bile çıkamadan burada yunan gizli servisi ve bazı bürokratların yardımıyla rusya vizesi alır ve rusya'ya gider. atina'ya ve oradan yapacağı yolculuk sırasında kendisini başta mit olmak üzere cia ve mossad izlemektedir. ve sürekli yaptığı uydu telefonu görüşmeleriyle yeri saptanmaktadır. sahte isimle düzenlenmiş bir pasaportla yunanistan'a siyasi sığınma talebinde bulunmak istediğini söylese de aynı gün rusya'ya gönderilir.

rusya

rusya'da kaldığı süre içerisinde yine kendisine destek vereceğini belirten birçok parlamenter ve bürokrata rağmen, en büyük destek kuşkusuz vladimir jirinovski'den gelmiştir. buna istinaden abdullah öcalan yaptığı açıklamalarda kürt-rus stratejik ilişkilerinin ilerleyen dönemlerde çok iyi işler yapmalarına olanak sağlayacağını belirtir. öcalan, gitmesini takiben bir hafta boyunca jirinovski'nin moskova'daki evinde kalmıştır. ilerleyen günlerde ise daha güvenli olan başka bir eve nakledilir.


birkaç gün sonra aynı evde yapılan bir toplantıda devlet güvenlik sorumluları ve jirinovski, kendilerine yöneltilen siyasi sığınma isteğine, rusya'yı terk etmesi gerektiği şeklinde cevaplayıp bu hakkın kendisine verilmeyeceğini, en hızlı şekilde rusya'yı terk etmesini isterler. bunun üzerine bazı parlamenterler görüşmeler yapan öcalan, önce rusya'dan sonra da belarus'tan siyasi sığınma hakkı talep eder. belarus devlet başkanı bu konuda rusya'nın kararları doğrultusunda hareket edeceklerini söyler, dolayısıyla buradan da ret cevabı alınır.

ancak o sıralara denk gelen siyasi ziyaretlerde de konu ile ilgili sıkıntı ve kaygılardan bahseden türk politikacılarının tutumu ve abd dışişleri sözcüsü james rubin'in daha önce terör örgütü ilan ettikleri pkk'yla ilgili olarak rusya'nın tavrına karşı sert bir açıklamada bulundu. bu gelişmelerden sonra rusya'da dönemin devlet başkanı olan yevgeni primakov ile kişisel bir görüşme yapan öcalan, tekrar ret cevabını aldı. kendisini havaalanında karşılayan jirinovksi ve parlamenterler, bulunduğu eve sık sık gelerek rusya'yı terk etmesi gerektiğini ve öcalan için batı ile olan politik ve ekonomik ilişkilerini zedelemeyeceklerini söylerler. jirinovski yahudi kökenlidir ve mossad'a istihbarat yapan kişidir aynı zamanda.

kıbrıs planı

öcalan'ın yanındakideler bu sefer de yunanistan'ın açık desteği çekmesi üzerine kıbrıs planını uygulamaya başlar ve irtibata geçerler. zamanında yunanistan parlamentosu tarafından kendisi açıkça davet edilen, şam'da ziyaret edilen ve rusya da destek göreceği kendisine söylenen öcalan, beklediği hiçbir desteği bulamaz. hem güvenlik hem de politik sebeplerden dolayı kıbrıs planı da suya düşer. öcalan, kıbrıs'a giderken türkiye üzerinden geçeceğini bilir, havada yok edileceğini ya da ankara'ya zorunlu inişe maruz kalabileceklerini anlatır yanındakilere.

öcalan ve yanındakilerin aklına gelen en olumsuz konu ise rusya'nın abd ve türkiye ile olan ilişkilerine dayanarak öcalan'ı türkiye'ye iade edebileceğiydi. rusya, daha sonra kıbrıs'la ilgili sorunların çözüldüğünü ve kıbrıs'a gönderileceğini söylese de öcalan güvenlik endişesi ile kabul etmedi.

italya

daha sonra akıllara bir dönem sözde sürgünde kürt parlamentosunun ikinci yasama yılı genel kurulu çalışmaları ilk oturumuna ev sahipliği yapmış, milletvekilleri ve bazı belediye meclis üyelerinin de davetini aldığı italya gidecektir. ancak öcalan, italyan hükümetinden kesin bir garanti istemektedir ve bu, hükümeti zor durumda bırakacak bir garanti anlaşmasıdır. buna göre öcalan'ın güvenliği italyanlar tarafından sağlanacak ve kesinlikle hiçbir ülkeye iade edilemeyecektir. bu garantiyi alamayan öcalan, daralan çemberden kurtulabilmek adına italya seçeneğini kabul eder. hemen temaslar başlar ve öcalan, bizzat italya başbakanı massimo d'alema'nın konuyla ilgili bilgi almasının üzerine kabul edilir ve hemen roma'ya gider. burada üzerindeki sahte pasaportu gösterir ve siyasi statü talebinde bulunur ancak, kimlik doğrulama ve pasaport inceleme sırasında tutuklanır. hasta olduğunu belirten öcalan, palestrina hastanesi'ne yatırılır. ancak hastanede her türlü sosyal imkanı vardır, ziyaretçileri gelmektedir, basın açıklamaları yapabilmektedir. burada kendisini ziyaret eden başbakan özel sekreteri ile görüşmelerde bulunur.


öcalan'ın roma'da olduğu ortaya çıkar çıkmaz türkiye ayaklanır, italyan malları protesto edilir, siyasetçiler tarafından sert üsluplarla eleştirilir. italya, ısrarla ölüm cezası olan bir ülkeye suçlu iadesi yapmayacaklarını söylüyordu. ancak siyasi ve toplumsal tepkilerin yanında, türkiye ile sıcak ilişkileri olan büyük italyan şirketleri hükümeti bu konuda bir şeyler yapmaya zorlar. bunun yanında abd üst düzey yetkilileri italya'yı sert biçimde uyarır. italya bu konuda almanya ile yan yana olduğunu düşünmekte olsa da almanya, uluslararası tutuklama emrinde bir değişiklik yapıyor ve basın açıklamasıyla, almanya'nın iade talebinden vazgeçtiğini söylüyordu. hemen ardından italya, bir evde ikamet etmesi ve gözetim altında olması şartıyla öcalan hakkındaki tutuklama kararını kaldırdı.

bu arada italya ve almanya ortaklaşa bir komisyon kurarak, öcalan'ın avrupa'da kalmasını sağlamaya çalışsalar da bir süre sonra çalışmalar iptal edildi. artık iyice baskı altında kalan italyan hükümeti, rus hükümetine verilmesi planlanan ve bekletilen imf yardım kredisini serbest bırakma şartıyla, öcalan'ın rusya da kalmasını talep etti. öcalan, italya'da kaldığı süre içerisinde italyan hükümeti tarafından çok iyi korunuyordu.

yeniden rusya

bu arada filistin devlet başkanı arafat'a yakınlığı ile bilinen ebu şerif, öcalan'a bir mektup yazıp “yardım etmek” istediğini söyler. öcalan ikinci defa rusya'ya gider ancak bu sefer pek de hoş karşılanmaz ve ülkede kalamayacağı, sadece bir yer bulana kadar üç gün kalabileceği söylenir.

yeni bir ülke ismi akıllarında dolanır ve ermenistan'a gitme kararı alırlar. bir uçak kiralayıp gitmek istediklerinde ise bir orta doğu ülkesinin daha iyi olacağı konusunda anlaşma sağlarlar. ilk durak olan yunanistan'a dönerler. buradan da bir orta doğu ülkesine gidilecektir. buna rağmen akıllarına hollanda fikri gelir ve bu ülkeye gitme kararı alırlar. ancak hollanda ile aralarında schengen anlaşması vardır ve bu durumda öcalan, atina'ya iade edilcektir. hollanda'ya gidileceği gün cia haber alır ve yaptığı uyarı ile hollanda hava sahası kapatılır, bu plan da suya düşer.

ve son durak: kenya

alınan yeni karara göre öcalan önce kenya'ya, buradan da güney afrika cumhuriyeti'ne gönderilecektir. kenya'da yunanistan elçilik evinde kalmaya başlar. ancak ortalık daha da gerilmiştir ve yunanistan üst düzey politikacıları büyük elçiye öcalan'ı konuttan çıkarması için kesin emir verirler. ikna çabasında olan büyükelçi, bir ara birkaç serseri kiralayıp onların zoruyla çıkarmayı bile düşünür. sonrasında bir özel timin gelip çıkarması konuşulsa da bu da gerçekleşmez. sürekli istihbarat paylaşımında olan gizli servisler aracılığıyla öcalan'ın kenya'da olduğu haberi gelir bir toplantı yapılır. cia yetkilisi; başbakan, cumhurbaşkanı, mit müsteşarı ve genelkurmay başkanı'na abd'nin öcalan'ı türkiye'ye vereceğini söyler. ancak bazı şartları vardır. buna göre operasyon ortak yürütülecek, ülkeye canlı getirilecek, adil olarak yargılanacak ve idam cezası almayacaktır. kabul edilir ve operasyon gerçekleştirilir.

yunan üst düzey yetkilileri, öcalan'la şahsen görüşerek uçağının hazır olduğunu ve daha güvenli bir yere götürüleceğini söylerler. konuttan çıktıktan sonra kapıda bekleyen araçlara tek tek bindirilen öcalan ve yanındakilerin, havaalanındaki hangara girer girmez çevreleri sarılır ve öcalan yakalanır.


Yakın Türkiye Tarihinin En Kilit İsimlerinden, Derin Devlet Ajanı Abdullah Çatlı'nın Hayatı