SİYASET 17 Aralık 2024
4,2b OKUNMA     33 PAYLAŞIM

Almanya'da Scholz Hükümeti Neden Düştü?

Almanya'da Şansölye Scholz, 16 Aralık'ta yapılan güvenoyu oylamasını kaybetti. Peki Almanya'da neden hükümete güven azaldı? Neler oluyor?

almanya: fransa'dan sonra güvenoyu ile hükümetin düştüğü bir diğer avrupa ülkesi

peki avrupa birliğinin ekonomik olarak lokomotifi olan almanya ne oldu da bu hale geldi?

şimdi takvimleri biraz geriye saralım. almanya, diğer tüm avrupa ülkeleri gibi kafayı yeşil dönüşüme takmıştı. bu alanda da işin fizibilitesini yapmadan önünü arkasını düşünmeden nükleer santralleri kapatmaya, kömür santrallerinin sayısını azaltmaya başladı.

bu aslında paris anlaşmasında konuşulan 1,5 derece artış hedefinden dört nala uzaklaştığımız düşünülürse güzel bir adım olarak görünüyor olabilir. ancak almanya, fosil yakıtlar ile kestiği enerjiyi geri dönüştürülebilir kaynaklar ile üretmedi. o zaman ortalıkta daha ukrayna savaşı falan yoktu ve enerji açığını kapatmak için rusya'dan ucuza doğalgaz almaya hatta tüm ekonomisini bu ucuz enerjiye dayandırmaya başladı. ancak çıkan savaşla ve
uygulanan ambargolar ile almanya bu ucuz kaynağı kaybetti.

ikinci adım da şuradan patladı. şimdi yurt dışındaki özellikle hayatı expat'lıkla geçmiş mühendislerle yazılımcılarla konuştuğunuz zaman hepsinin ortak söylediği şey almanya'nın çok da tercih edilebilir bir ülke olmadığı yönünde.

neden?

bunun aslında pek çok nedeni var ama genel olarak birbiriyle bağlantılı 2 sebep söyleyebiliriz

1. maaşlar düşük.

2. iş kültürü felaket.

bana anlatılana göre almanya'daki iş kültürü fırlamalığa pek izin vermiyor. öyle çok yetenekliyim, çok çalışırım bir projeye gireyim, oradan 500k eur para kazanayım, sonra oradan başka bir startup'a atlayayım gibi bir durum yok.

geneli memur kafası. maaş belli yaptığımız iş belli. fırlama biri de çıkarsa işi o kadar çok onay sürecine sokarız, işin içine o kadar bürokrasi dahil ederiz ki fikir bir yerde dağılır gider zaten diye bakıyorlar.

sonuç; belli bir kalitede olsa da aşağı yukarı sabit bir pazar durumu.

bunun için darbe de şuradan geldi. yine yeşil dönüşümle birlikte avrupa ülkeleri oturmuş,
pek çok ülkede hakim konumda olan otomotiv firmalarını elektrikli araç üretsinler diye darlamaya başladı.

tamam bir volkswagen'ın, bmw'nin falan elinde o zamanlar bu dönüşümü sağlayacak kaynak vardı. ancak o dönüşümü yapacak fırlama insanları derin bürokrasi nedeniyle kaçırdıkları, kalan bir avuç mühendisi de canlarından bezdirdikleri için fosil yakıt kullanan araçlardan elektrikli araca geçişi tam yapamadılar. bu sırada otomotiv piyasasının hakimiyetini de elektrikli araç konusunda yaldır yaldır koşturan abd ve çin'e kaptırdılar.

sonuç? göçen bir ekonomi, azalan ithalat ve ihracat rakamları, bosch, vw, thyssenkrupp gibi büyük firmalar için konuşulan büyük çaplı işten çıkarmalar.

bu ekonomik sallantının etkileri de siyasete yansıyor haliyle. avrupa'da pek çok parlemento ellerinden gelse birbirini bir kaşık suda boğacak insanların kurduğu koalisyonlar ile yönetilir hale geldi.

fikri birbirine taban tabana zıt insanlar koalisyon yapmasınlar o zaman derseniz bu sefer
hükümeti kuracak insan bulamıyorsunuz. hükümeti kursanız bölünmüşlük o kadar çok ki başbakan ya da cumhurbaşkanı olan kişinin partisi parlementoda çoğunluk olmuyor genelde ve kararlar bir türlü yasalaşamıyor. öyle debelenip duruyorlar oldukları yerde.

ama bu dediğim yanlış anlaşılmasın: koalisyon demokrasinin gereğidir, ben de roma imparatorluğundaki gibi zor zamanlardan geçiyoruz deyip kendilerine diktatör seçsinler demiyorum. ancak tüm ülkeyi peşinden sürükleyecek en önemlisi de problemlere çare olacak insanlar çıkmıyor diyorum. mesela fransa'da olduğu gibi ortayolu bulsun diye merkezden birini seçiyorsunuz ne sağı ne solu memnun ediyorsunuz güvenoyu isteyip başbakanı sepetliyorlar.

şimdi, almanya'daki güncel duruma geri dönersek

angela merkel'den sonra eski gücünü bulamayan almanya bir süredir olaf scholz liderliğinde yönetime devam ediyordu. ancak yukarıda konuştuğumuz ekonomik darbelerden sonra scholz'un popülerliği günden güne azaldı. hatta okuduğum bir haberde anket yapmışlar, almanya tarihinin popülaritesi en düşük şansölyesi olmuş. ancak kaynağı hatırlamadığım için haber ne kadar doğrudur onunla ilgili bir şey diyemem.

neyse, scholz da bu sallantılarda gemisini yürütmeye çalışırken koalisyonun başka bir ortağı özgür demokrat parti'nin lideri ve finans bakanı olan christian linder'i bakanlık görevinden şutladı. zaten koalisyon güç bela ayakta duruyorken bu hamle de hükümetin düşmesine sebep oldu. daha sonra zaten çok da sevilmeyen scholz hemen bir güvenoyuna gideceğini söyledi. ardından bugün (16 aralık) güvenoyu gerçekleşti ve sonuçta avrupa birliği'nin en önemli güçlerinden biri olan almanya'nın hükümeti düşmüş oldu.

peki bundan sonra ne olacak?

tahminim şu ki olaf scholz'un partisi sdp güç kaybetmeye devam edecek. avrupa birliği karşıtı
afd biraz daha etkisini arttıracak. bu da ab için kötü bir durum. çünkü eğer donald trump normal ithalat için açıkladığı %10-20 arası, araçlar için %60 civarı ithalat vergilerini patlatırsa avrupa, ekonomisini yerlerden toplayacak demektir.

ayrıca yine birkaç haber sitesinde ab'nin en güçlü ve etkili kişisi olarak giorgia meloni gösteriliyordu. brexit, viktor orban, marine le pen derken eğer ukrayna savaşı'na bir çözüm bulamaz, orta vadede de ekonomiyi de toparlayamazlarsa kültürel olarak olmasa da ekonomik olarak çözülmeleri çok olası görünüyor. bunun sonucunda neler olur onu da zamanla oturur konuşuruz.