Yeniliğe Ayak Uyduramadığı Söylenen Almanya Sanayisinin Klasik Özellikleri
almanya... aslında üç tür sermaye tipi vardır. bunlar emek yoğun, üretim/kapital yoğun ve teknoloji yoğun sermayedir. sermayenin statik yapısı politikaları da etkiliyor. ingiltere ve amerika'da teknoloji yoğun bir sermaye varken almanya hala endüstri yoğun bir yapıya sahiptir. bu durum ihtiyaç duyduğu iş gücünde aradığı nitelikleri de etkiliyor.
almanya bir teknoloji devi değil sanayi devidir. reagan ve sonrası dönemde abd ve ingiltere'nin aksine genel olarak almanya üretimi ülke dışına taşımayı tercih etmedi. aslında bu durum biraz da kültüreldir. almanlar genel olarak ingilizler, amerikalılar ya da hollandalılar gibi dış kültülere daha açık değiller. en basitinden ülkede bir internet paketini değiştirmek gibi basit bir işlemi bile ingilizce yapma ihtimaliniz yok denecek kadar azdır (aslında yoktur derdim ama kendi tecrübemi genellemekten kaçındım.).
1) ucuz rus gazı yok.
2) dünya ekonomisi yeniden daralma eğiliminde ve özellikle trump çin ile ticaret savaşını artırırsa bu daha da şiddetlenecek
3) yaşlanan nüfus nedeniyle dışarıdan gelecek iş gücüne ihtiyaç artıyor.
ekonomisi dış talebe ve sanayiye bu kadar dayanan bir ülkede dünya ticaretinin yavaşlaması ya da ihracatta rekabetçilik kaybı çok fazla sorun çıkartır ve bunlar uzun uzun tartışılıyor. öte yandan, ihtiyaç duyulan iş gücü kabiliyetleri çok dar bir sektöre hitap ediyor.
mesela beyaz eşya sektöründe çalışan bir teknisyeni tutup da kimya fabrikasına koyarsanız muhtemelen beklediğiniz verimi almanız zorlaşır. sanayi devi olması nedeniyle belki de mühendisten çok teknisyen açığı var. üretim aracı işler vaziyette fiziki olarak zaten almanya içinde bulunuyor. nasıl çalıştırılacağı da belli olduğu için belki de teknisyen açığı mühendis açığından da fazladır. zaten bu yüzden hem almanlar hem de türkler genel olarak okuması zor olan alanlara yoğunlaşmak yerine ausbildung sonrası bu tarz işlere yönelmeyi tercih ediyor.
bu yüzden de işsizlik maaşları son derece yüksek ve geniş bir sosyal yardım desteği mümkün olabilmiş. mesela teknoloji yoğun sermaye yapısının hakim olduğu ülkelerde maaşlar daha yüksek ama birçok kamu hizmetinin ya kalitesi çok düşük ya da hiç yok. ikinci olarak teknoloji yoğun sermaye teknisyenden çok mühendise ihtiyaç duyuyor. bunun nedeni sektörel değişikliklerdeki esnekliğin çok daha kolay olmasıdır. anlı şanlı ekonomistlerimizin diline dolanmış stem terimi bile bu sermaye yapısının ihtiyaç duyduğu bir alanı vurguluyor.
beyaz eşya sektöründeki bir teknisyenin kimya sektörüne ya da otomotivde çalışmış bir teknisyenin inşaata geçmesi genelde hemen hemen imkansızdır ama havacılıktan otomotive ve hatta kimya sektörüne geçiş bile mühendis için çok zor değildir. böyle yaklaşında her şey bir anda daha mantıklı gelmeye başlıyor.
aslında almanya'da ingilizce ile hiçbir şansımızın olmama nedeni ile almanya'da vergilerin bu kadar yüksek olmasının ve çoğu insanın ausbildung ile teknisyen olmayı tercih etmesinin beklediğimden çok daha sıkı bir ilişkisi vardır.
ingilizce ile hiçbir şansımızın olmamasıyla derken günlük yaşamdaki ihtiyaçları karşılayamıyor olmayı kastettim mesela ınternet paketi gibi basit bir şeyi ingilizce konuşarak değiştiremiyor olmak bunladan biridir. yoksa tek kelime almanca bilmeden iki seneden uzun süredir çalışıyorum. zaten başvurduğum ve görüşmeye gittiğim diğer birçok iş de almanca bilgisi bile istemiyor çünkü hepsi teknoloji yoğun şirket sermaye yoğun şirket değil.
teknoloji yoğun şirketlerin genel özelliği de ingilizce konuşulmasıdır. almanya'da tabii ki teknoloji yoğun şirketler de çok fazla var ama hakim sermaye yapısı üretim yoğun/sanayi yoğun sektörler olduğundan dolayı genel kamu politikaları ve uygulamaları buna göre şekilleniyor.
sanayi yoğun üretim modeli zayıflayıp teknoloji yoğun sermaye almanya'da ağırlık kazandıkça bunun farklı yansımaları da olacaktır. mesela iktidar ortağı fdp bir ara ingilizcenin ikinci resmi dil olmasını bile istemişti. almanya'nın sanayi üretimi azaldıkça ırkçılık arttığı gibi hakim sermaye modelinde teknoloji yoğun alana geçilmesiyle bile sonuçlanabilir. geleceği şimdiden kestirmek zor ama eğer sermaye yapısı değişirse alman toplumunun almanca konuşma beklentisi, ki hali hazırda giderek aşınmakta mesela blue card ilk çıktığında kesin bir almanca şartı vardı, yerini ingilizcenin ikinci resmi dil olarak tescil edilmesine bile bırakabilir.
not: ilhan doğuş'un son videosundaki alman ekonomisi yorumları ufuk açıcı. alman devletlerindeki sermaye yapısının ve bu yapının alman sosyal devlet modeli üzerindeki etkisinin incelendiği güzel bir analiz olduğunu, tüm yorumlarını beğenmesem de takdir ettim. dolayısıyla bu yazı biraz bu videodan esinlenmiş olsa da, en azından intihal eleştirilerine karşı gardımı aldığım kanaatindeyim :)