SİNEMA 21 Kasım 2024
3,9b OKUNMA     55 PAYLAŞIM

Anora, Sinema Adına Çok da Parlak Geçmeyen 2024'ün Neden En Başarılı Filmlerinden Biri?

Anora nasıl film? Yılın en iyi filmlerinden Anora'nın röntgenini bir çekelim.

bağımsız sinemanın prensi sean baker'dan kıpkırmızı tonda külkedisi masalı

2023'te buluştuğumuz dev filmlere kıyasla, daha vasat filmleri deneyimlediğimiz, sinema adına çok da parlak olmayan bir yılı bitirmek üzereyiz. abd'li yönetmen sean baker'ın, orijinal senaryosuyla beğenimize sunduğu anora'sı için ilk söylemem gereken, filmin 2024'ün diğer filmlerden kolaylıkla sıyrıldığı ve yılın en çok övgüyü hak eden filmi olduğu gerçeğidir. baker filmiyle kariyer zirvesine ulaşıyor ve sinemaseverleri mest ediyor. sean'ın açık olarak opus magnum'u anlamını taşıyan film, konusuyla basit gibi görünen ancak derinlerine inildikçe altından farklı aromalar saçan, güzeller güzeli bir çiçek gibi. 77. cannes film festivali'nden altın palmiye'yle dönen film, 2025 mart'ında 97. oscar ödül töreni'ne de çok güçlü biçimde girecek.

şimdi filmin içinde bir tura çıkalım ve anora'yı harikulade bir seyirlik kılan detaylarıyla röntgenini çekelim...

bölüm i: filmin özeti (buzdağının görünen yüzü)

anora mikheeva (ani), özbek asıllı bir abd vatandaşıdır. kendisine anora denilmesinden hoşlanmamakta, kulağa daha ingilizce gibi gelen, kısaca ani adıyla anılmak istemektedir. new york brooklyn'de bir gece kulübünde striptiz yapan ani, her gece müşteri kovalamakta ve daha çok bahşiş kapmak için, konuklara özel odada lap dance (kucak dansı) teklif etmektedir.

babası dolar milyarderi bir oligark olan vanya (ivan), abd tatilini uzatmak istemekte ve babasının o'nu zorladığı moskova'daki işlerle ilgilenmek istememektedir. milyarder moskova bebesi ivan, birleşik devletleri daha eğlenceli bulmakta, gece hayatını farklı eyaletlerde, her gece dibini görerek devam etmekte, sorumluluk sahibi olmadan, sadece içgüdüleriyle yaşamayı arzulamaktadır.

ivan ani'nin çalıştığı külübe gelince ve işletmecinin bu ikiliyi ani'nin rusça bilme avantajını kullanması için bir araya getirdiğinde, ilk görüşte aşk başlar. ivan'ın ani'yle adeta bir perfect match (kusursuz çift) olacağı aşikardır çünkü iletişimleri ve aralarındaki enerji daha ilk saniyelerde hissedilir.

ivan gece kulübünde sırılsıklam tutulduğu ani'yi görmeden yapamaz ve o'na evine özel müşterisi olarak gelmesini ister. evde ani'yle ivan'ın ilk seksinden sonra, ivan'ın ani'ye olan hayranlığı kat be kat artmıştır. ivan ani'nin adeta bağımlısı olmuştur. aynı the wolf of wall street'teki jordan belfort'un naomi lapaglia'ya olan tutkusu gibi bir şey. ani'yle seks öylesine zevklidir ki, ivan için playstation, ani, uyuşturucu ve partilemek, tek yaşam gayesidir. ivan'ın aslında 21 yaşında bir çocuk olduğunu anlamak zor değildir. ne yazık ki bu çocuk, kendinden sadece 2 yaş büyük bir genç kadını üzecektir.

ivan'ın ani'yle 1 haftalık gönül eğlendirmesinden sonra, las vegas'ta o'na yatakta evlilik teklif etmesi ve 4 karat pırlanta sözü vermesi, şımarık zengin çocuğunun green card alıp, amerikan vatandaşı olup, anne babasını kudurtmak istemesinden başka bir şey değildir. yani vaktini ve duygularını "satın aldığı" genç bir kadın, o'nun için önemli değildir. sonuçta her şeyin bir para karşılığı olmalıdır. bazen "mutlu sonun", bazen de "ufak yaramazlıkların".

aile'nin bu küçük yaramazlığı öğrenmesi ve aşırı tepki vermesi doğaldır. çünkü 21 yaşındaki evlatları için ailenin gelecek planları çok farklıdır. mafyatik ailenin, ivan'ın abd'de yaşadığı eve gelmesi ve ivan'ın karısını terk ederek korkak bir tavuk gibi kaçması, ilk büyük hayalkırıklığıdır. evde zapt edilmeye çalışlan ani'nin, ivan'dan çok daha cesur olması, müthiştir. bu kısımda mikey madison adeta bir elmas gibi parıldamaktadır.

ani'nin ve ivan'ın belalı aile fedailerinin ivan'a ulaşma çabaları sonuçsuz kaldıkça ani'nin çaresizliğini izlemek can yakıcıdır. amerikan peri masalının aniden rus korku filmine dönüşmesi hayret vericidir. filmin ilk 45 dakikası endorfin ve mutluluk hormonuyla (serotonin) karışık lunapark deneyimiyken, bu dakikadan sonrası ruhlar evinden kurtuluş çabasına benzer.

ani'nin onca mücadeleden sonra ivan'ın ailesiyle yüzleşmesi ve tehditlere boyun eğerek vegas'ta boşanma evraklarına imza atması üzücüdür. aslında ani ivan'dan vegas'a giden uçakta tamamen vazgeçmiştir. ani'den bahsederken "sadece gönül eğlendirdiğim escort" ifadesi kullanması ani'nin kalbini geri dönülemez biçimde kırmıştır.

ailenin fedailerinden igor'un ani'ye olan ilgisi, daha ilk başta onunla karşılaştığında başlamıştır. ivan'ın seçimine hayran kalan igor, ani'nin kendisine olan bağırış çağırışlarından acayip keyif almış, genç kadının cesareti ve cevvalliğine tutulmuştur. ani'ye hem üşümesin diye atkı veren, dönüş uçağında üstünü örten, orijinal ismi anora'nın daha güzel olduğunu söyleyen igor, ani için toros'un kızın parmağından çaldığı pırlanta tektaşı da toros'tan çaktırmadan çalmıştır. ani'ye aşık olan adam istediğini alacak mıdır? bu son izleyici için açık bırakılmış, harika bir finali betimler.

bölüm 2 : anora'nın alt metin okuması ve diğer detaylar (buzdağının görünmeyen yüzü)

bu bölüm biraz "zararlı materyal" şeklinde yazılacaktır. nihayetinde yönetmen sean baker, abd'nin zeki demirkubuz'udur. dolayısıyla değerli okurun beni mazur görmesini isterim. çünkü bu film hayatın "fazlasıyla" içinden ve inanın en ufak bir saçmalık barındırmıyor. tam tersi, filmdeki olaylar aslında hiç de marjinal değildir. türk sinemasındaki kandırılan kadınlar ve zenginlerin şımarıklıkları nasıl gerçekçiyse, bu film de öylesi bir realitede çekilmiştir. elbette bu modern bir peri masalıdır. ancak sakın unutmayın: "masallar gerçek hayatın yansımalarıdır."

**** güzel sesli ve ingilizcesi düzgün ani, özbek asıllıdır ve ailesi sovyetler birliği'ndendir. müşterisi ivan da keza öyle. ani ile ivan'ın abd aşkı ve new york'ta birbirini bulması, aslında "hemşo hemşoyu gurbette öperin" filmdeki karşılığıdır. burada rus olmak bir tür alt medeniyet birey olmayı betimler. ne kadar zengin olursa olsun, oligark oğlu rus bile abd vatandaşı olmak istemekte ve orada daha keyifli bir hayat sürmektedir.

**** anora, geçen sene rusya'ya atılan oppenheimer bombası gibi, bu sene de abd tarafından rusya'ya atılan ikinci nükleer bombadır. rusları komple aşağılamakta ve özbekleri de küçük düşürmektedir. bu yüzden filme özbek vatandaşları imdb'de 1 puanı yağdırmışlardır. ancak nüfusları az olduğu için fazla etki bırakamamışlardır. rus vatandaşlarının tamamını abd'nin eziği, aşağılık kompleksi sahibi bireyler olarak göstermiş, "hiçbiriniz kendi ülkesini sevmiyor, vatandaşlık versek ülkenizde saniye durmazsınız" denmektedir.

**** filmdeki aşağılamalardan ermeniler de fazlasıyla nasibini almışlardır. eğer ki bu filmin prodüksiyonun önemli mevkilerinde bir türk olsaydı, ya da aynı metni bir türk sinemacı yönetseydi, inanın bu film davalık olurdu. filmde ermenilere aşırı sayıda ırkçı küfürler edilmekte ve karakterler bariz biçimde nefret suçu işlemektedirler.

**** anora'nın o'na abayı yakan igor'a sürekli nonoş demesi, igor'un o'nu zaptetmeye çalışırken, anora'nın arkasına dayanırken asla ereksiyon olmamasındandır. igor defalarca anora'nın kalçalarını penisinde hissettiği halde, çadırı kurmamış ve anora'yı şaşırtmıştır. çünkü anora, işi dolayısıyla bunu defalarca deneyimlemiş, bazen babafingolara bazen de kınalı bamyalara rastlamıştır.

**** ivan'ın kaçışta olduğu bölümde, girdiği gece kulübünde şarkı, iki genç rus kızın bir ara dünyayı kasıp kavuran şarkısı "all the things she said" dir. t.a.t.u. isimli grup 2000'lerin başına damga vurmuş ve putin'in abd'ye yaptığı bir tür "pazarlama taktiği" olmuştur. t.a.t.u. lezbiyen taklidi yaparak ve liseli kıyafeti giyerek, abd ve avrupalı erkeklere atılmış tehlikeli bir yemdir. filmde bunun kullanılma amacı, rusları kendi silahıyla vurmaktır.

t.a.t.u. - all the things she said (official video)


**** filmde iki erkek anora'ya aşırı ilgi duymuştur. ivan ve igor. bu ikili de aslında istese, kendi ülkelerinde anora'dan çok daha güzeliyle beraber olabilirlerdi. anora'nın önemi, abd vatandaşı olup, rusçaya ilave olarak ingilizce de bilmesidir. yani anora, zavallı rus erkekleri için değeri fazlasıyla artmış bir rustur. yani loser rusların dengi, ancak abd'de escort olarak çalışan bir alt sınıf bireydir. istese milyarder olsun, yine bu böyledir. ruslar için varlıklı ve burjuvazi kökenli abd güzelleri ulaşılamazdır. çünkü onlar aslen aşağılanmayı hak eden pisliklerdir.

**** filmde kırmızı tonları ve bu renkte eşyalar çokça kullanılmıştır. anora'nın anorağı, ağız bağı, yatak örtüsü, salondaki kırlent, ani'ni seksi kıyafeti, ruju, ojesi, yanağındaki paralel yara, geceleri taktığı uyku bandı, gece kulübü ışıkları, filmin isminin yazılışı, kırmızı kamera lensi, kırmızı güllü evlilik buketi, igor'un ani'ye verdiği atkı.... ve daha aklıma gelmeyen bir sürü şey. elbette bunların sebebi var. birincisi "kırmızı başlıklı kız" göndermesi. filmde kurtlar anora'yı yemek istemektedir ve ani kurtlardan kurtulmaya çalışır. ikincisi kırmızı renkle yapılan gerçeklik vurgusudur. üçüncüsü ise tabii ki, kırmızı rengin aşkın ve seksin rengi olmasıdır. kırmızı vurgusu, ani ile ivan'da seks iken, ani ile igor'da ise sürpriz aşkı simgeler.

**** düşük medeniyet hep bir ağızdan konuşur. bir ortamda 5 kişi aynı anda konuşursa hiçbir şey anlaşılmaz. filmde de olan budur. bir çok sahnede, o kadar fazla sayıda karakter aynı anda konuşur ki, bir anda kendinizi amcalar kıraathanesinde hissedersiniz. işte bu da bilinçli bir tercihtir ve apaçık bir kültürel eleştiridir. doğu bloğunda karşındakini dinleme kültürü yoktur. sadece benim dediklerim önemli ve geçerlidir düşüncesi vardır. umarım sürekli böyle ortamlara maruz kalmıyorsunuzdur.

**** ivan'ın ani'nin özel müşterisi olmak için o'nu evine davet ettiği sahne, aslında bize çok şey anlatır. şimdi bu sahnenin başlangıcını aşağıdan izleyelim. ani'nin ivan'ın evine geldiği sahne:


bu sahnede, ani'nin çiğnediği sakız, nemli saçları, eskort elbisesi ve kapıdaki selamlaşmayı görebilirsiniz. ayrıca ani'ni ivan'dan içeçek olarak "sadece su" istemesi de aşırı gerçekçidir. bir eskort evinize geldiğinde tam olarak böyle olur. o'na hoşgeldin der sarılırsınız, o size az sarılır. ıslak görünümlü saçları, sigara kokusuyla karışan, çiçekli yoğun bir parfüm kokusu vardır. bu sahnede bunların hepsini görürsünüz. sean baker, filmiyle doğallığın zirvesine çıkmıştır. karakterlerini adeta canlı/kanlı, yaşayan bir varlığa dönüştürmüştür.

**** playstation, instagram, tiktok. bunlar sırasıyla, japonya'nın, çin'in ve abd'nin uyuşturucu başlıklı füzeleridir. rusya'nın henüz bunlar kadar kuvvetli bir sosyo kültürel füzesi yoktur. filmde bunlar eleştiri konusudur. elbette z kuşağı ruslar da bunların esiridir. ancak filmde bunu eleştiren de bir rus olduğu için, aslında burada kendinden güçlü olanı kıskanma da mevcuttur. özellikle 90'ların başında sovyetler dağıldıktan sonra, romantik komünistler kendilerini her daim açık etmektedirler.

**** son sahne ne kadar güzeldi ve masalsıydı...
igor'un 4 karatlık pırlantayı toros'un cebinden çaktırmadan aşırdığını ve ani'ye arabada geri verişini gördük. ani'nin mutluluğu gözlerinden okundu. ani bir erkeğe teşekkür etme ve o'na iyilik yapmanın tek yolunun, en iyi bildiği işte ileri gitmek, yani kucak dansını kucakta sekse çevirerek igor'a tüm vücudunu sunmak olduğunu hissetti. ancak igor ani'ye aşık olduğundan, penetrasyonu umursamadan, sadece o'nu dudaklarından öpmek istedi. ancak ani buna direndi, çünkü igor'un aşkına karşılık verip, tekrar yaralanmak istememişti. direnci kırılan kadının yaşadığı yoğun yıkımdan sonra, igor'un şefkat dolu kucağında ağlaması. kalp kırıklığını muazzam betimleyen, inanılmaz bir sondu. <3 (son bölümün karlar altında olmasına tabii ki çok çok kalp...)

bölüm 3: anora hangi hikayeler ve filmlerden feyz almıştır?

hepsinden önce elbette, filmin en kuvvetli esin kaynağının, 1990 yılının o güzel filmi pretty woman olduğunu söylemek gerekir. julia roberts'ın büyük bir yıldız haline gelmesine vesile olan filmi, hala izlemeyen varsa mutlaka izlemeli. yukarıda da belirttiğim üzere filmde, külkedisi (cinderella) masalına, oyuncunun (mikey madison) ağzından açık referans verilmekte, kırmızı başlıklı kız masalına da kapalı referans verilmektedir. film, hollandalı yönetmen paul verhoeven'in 1995 yılında çektiği kült yapım showgirls e, striptiz kulübündeki kadın mücadelesiyle benzeşmektedir. jennifer lawrence'ın başrolünde olduğu, geçen senenin en komik filmlerinden no hard feelings'le de anora'nın benzeşen yönleri bulunmaktadır. ayrıca bu videoda yönetmen, the french connection ve the talking of pelham one two three filmlerinden ve jean-luc godard sinemasından da feyz aldığını belirtmiştir.


sean baker kısa video linki


bölüm 4: anora'nın oscar ödül töreninde şansı var mıdır?

anora, önümüzdeki mart ayında düzenlenecek 97. oscar ödül töreninde, bir çok dalda adaylığa imza atacaktır. burada geçen sene altın palmiyeyi kazanan, "bir düşüşün anatomisi" isimli muazzam filmi kaynak alacağız. akademi bu altın palmiyeli filme, 5 dalda adaylık vermiştir. ben bu 5 dalın, anora için de garanti olduğunu düşünüyorum. şöyle ki:

**** en iyi film
****en iyi yönetmen
****en iyi kadın oyuncu
****en iyi orijinal senaryo
****en iyi kurgu

anora aynı anatomie d'une chute gibi, bu dallarda aday olacak ve senaryo dalında ödüle rahatlıkla, hiç zorlanmadan kavuşacaktır. çünkü bu dalda yanına yaklaşabilen bir film bile yoktur. anora, bir düşüşün anatomisi'nden farklı olarak, aynı zamanda altın palmiyeyi 13 yıllık bir aradan sonra alan abd yapımı ilk film olması vesilesiyle, aslında akademinin de öz evladı konumundadır. dolayısıyla abd öz evladına, muhtemelen daha fazla adaylık verecek ve sadece tek heykelcikle evine yollamayacaktır. ben anora'nın kadın oyuncu dalında çok kuvvetli bir film olduğunu, ayrıca film ve yönetmen ödülünü bile alıp, olağanüstü bir şov yapabileceğini düşünüyorum. bununla ilgili detay analiz, elbette ki şubat ayındaki "oscar tahminleri" yazımda olacaktır. şimdilik anora'nın, ödül gecesinin en kuvvetli 3 filminden biri olduğunu bilmeniz yeterlidir.

bölüm 5: anora'nın güçlü ve zayıf yanları

burada mikey madison oyunculuğu, elbette film hakkında ilk etapta bahsetmemiz gereken parametredir. madison'ın mükemmel anora yorumu, şimdiden sinemada unutulmaz performanslar arasına girmiştir. bu performansın ödüllendirilmediği bir evrende yaşamak istemem.

yönetmen sean baker'ın kendi çizgisini bozmadan, kaleminin etki alanını artırarak yazdığı müthiş senaryo ve yönetmen dokunuşu, filmin çıtasını epey yükseltmiştir.

teknik anlamda da başarılı bir filmle karşı karşıyayız. gerek sinematografi, gerek ses miksajı ve tema müzikleri oldukça kaliteli. sean baker'in şimdiye kadar hiçbir filmi, teknik anlamda bu kadar üst düzey değildi.

filmin iki adet bariz görünen zayıf karnı mevcuttur. bunlardan ilki, bazı sahnelerin gereğinden fazla uzun tutulup, olayların kısır döngüye girdiğini hissettirmesi ve seyircide bıkkınlık yaratmasıdır. açıkçası iki sahnede, kurguda atılması gerekli sekansların varlığı biraz canımı sıktı. ilki, aşk yuvasına baskın ve buradaki sakız gibi uzatılan bölüm, ikincisi de ivan'ı ararken girilip çıkılan her yerin ısrarla gösterilmesi.

bunun dışında ivan'ın annesini oynayan oyuncunun performansını aşırı derecede yapmacık ve inandırıcılıktan uzak buldum. sean daha iyisini mi bulamadı, karikatürize bir tip yaratıp, komik olmayı mı amaçladı, burası biraz muallak. diğer yardımcı oyuncularda göze batan bir sorun olduğunu düşünmüyorum.

Spoiler bitti.


son bölüm: anora yılın en iyi filmi mi, başyapıt mı?

anora'nın, kendi adıma 2024'ün en iyi filmi olduğunu rahatlıkla söylerim. çünkü şimdiye kadar öne çıkan tüm filmleri izledim ve anora tüm bu filmlerden çok daha anlamlı ve daha büyük bir sinema anlayışını ifade ediyor. elbette hala izleyeceğim önemli filmler de var, ancak abd, ingiltere ve kanada'da yaşayan dostlarım bu önemli filmlerin hiçbirini anora'yla eşitleyemedi. dolayısıyla yılın geri kalanında, nezdimde daha iyi bir film çıkamayacağını, aslında biraz da üzülerek idrak etmiş bulunuyorum.

burada önemli bir ayrıntı var: 2024 çok iyi bir sinema senesi olamadı ne yazık ki

2023'ün de gerisinde kaldı. dolayısıyla anora'nın bu kadar öne çıkması biraz da bundan. ben anora'yı bir başyapıt olarak etiketlemenin biraz zor olduğu görüşündeyim. bu filmle hep beraber sean baker sinemasının zirvesini gördük, burası kesin. yine de bu film çok iyi bir sinema olmasına rağmen, onlarca yıl yaşayacak bir epiklikte değil bana göre.

2024 yılının görülmeyi en çok hak eden ve ödül sezonun en güçlü filmlerinden olan anora,
1 kasım 2024 tarihi itibariyle ülkemizde de gösterime girdi. senenin en çok sevdiğim bu güzel filmini, tüm sinemaseverlere gönül rahatlığıyla öneriyorum. herkese iyi seyirler diler, bu uzun yazıyı sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.

letterboxd puanı: 5/5 link