YAŞAM 21 Mart 2018
20,9b OKUNMA     809 PAYLAŞIM

Başkasının Haline Bakıp Kendi Durumuna Şükretmek İnsan Adına Utanç Verici Bir Şey mi?

Bazılarının kötü bazılarının ise iyi niyetle yapılan bir değerlendirme olduğuna inandığı başkasının haline bakıp şükretme halini Sözlük yazarı "pul", kendi yaşamından bir örnekle çok güzel özetlemiş.
iStock


konunun bu tarafında olacağımı hiç düşünmezdim ama gençler sanırım siz başkasına bakıp şükretme olayını çok yanlış anlamışsınız. tabii bu cümleyi hangi şartlarda, nasıl duyduğunuz da önemli elbette.

oğlumla ilgili konularda gerek ailem, gerek arkadaşlarım, gerekse uzmanlardan sık sık duyarım başkasının haline bakıp kendi durumuna şükretme gibi cümleleri ve hep kavga ederim. daha kötüsünü niye düşüneyim, onların hali beni daha çok üzüyor, ben kendi derdimden sorumluyum derim ama bir şekilde de hep küçük de olsa bir ışık kırıntısını görürüm o kavgaların sonunda.

oğlumun diğer çocuklardan farklı olmasını kabullenmekte zorlanıyorum. verdiğimiz mücadelenin karşılığını alamadığımızı gördüğümde düşüyorum, umudum sık sık kırılıyor. bundan birkaç ay önce iyice dibe yaklaşmışken oğlumun okulundan görüşmeye çağırdılar. karşımızdaki kadın işinin en iyilerinden ve fikirleri benim için değerli. yeni program diyor, farklı dersler diyor, yeni doktorlar diyor ama görüyor ki ben aslında orada değilim. bir an her şeyi bıraktı ve "şu an sana çok kızıyorum çünkü her gün senin oğlunu burada görüp, keşke benim çocuğum da bu kadar olsa diyen anneler bekliyor salonda. sen kazandığını görmek yerine henüz ulaşamadığına ağlıyorsun." dedi. 

evet böyle bir dünya var. en kötüsünü yaşıyorum sandığınız her olayda sizin bin beterinizi yaşayanlar ve devam edenler var.

başkasının haline bak da şükret derken "ohhh aman ne güzel ben o kadar kötü değilim diye düşün de sevin" demek istenmiyor. sana mücadeleyi bırakma, dayanma gücünü bul diyor feyzalmaktan bahsediyor. bulunduğun noktanın zor olduğunun farkındayım ama senden daha geriden gelenler tırmalarken sen pes etme diyor.

geçen ay oğlum ameliyattayken bekleme odasındaki ekrandan o an ameliyata alınan diğer hastaların durumlarını gösteren ekrana bakıyordum. hasta adı, doktoru ve branşı yazıyordu. bizimkinin adının iki altında bir bebeğin ismi vardı. karşısındaki doktorun branşı ise onkolojiydi. onu okuduğum anda annesinin yerine koydum kendimi, üzerimdeki üzüntü bulutunu silkip kendime bir tokat attım. hepimiz dertlerimizi dağ sanıyoruz ama bazen gerçek bir dağı görünce tümsekliğimizi anlıyoruz. 

derdiniz her neyse direnme gücü dilerim.