MÜZİK 25 Eylül 2017
74,9b OKUNMA     916 PAYLAŞIM

Bekledik Bunu Çok Bekledik: Vega, Tam 12 Yıl Sonra Yeni Albümü "Delinin Yıldızı" İle Geri Döndü

Türk rock müziğine kendilerine has bir duygu getiren grup Vega, tam 12 yıl sonra yeni albümleri ile geri dönüş yaptı. Biz de bu vesileyle yeni albüme ve gruba dair bilinmesi iyi olabilecek şeyleri derledik.


Yeni albümden önce grubun geçmişini bir hatırlayalım.

Grubun ilk albümü [tamam] sustum! ismiyle 1999 yılında yayınlandı. Albümden çıkan "Alışamadım Yokluğuna" parçası ses getirmeyi başardı ve grubun ilk klasiği oldu.


[tamam] sustum!’dan tam 3 yıl sonra, 2002'de Tatlı Sert albümü piyasaya çıktı. Yapımcı firma ile ilgili sıkıntılar nedeniyle albüm oldukça az sayıda basıldı (5000 adet). Bu albümün aranıp da bir türlü bulunamamasının sebebi budur.

Albümün en çok ses getiren şarkılarından biri "Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı" idi.


2005 yılının sonlarında, artık ‘yoksa Vega dağıldı mı?’ söylentileri alıp başını yürümüşken aynı yılın aralık ayında Hafif Müzik piyasaya çıktı.

Hafif Müzik; yapımcı firmanın olumlu imkanları ve iyi menajerlik avantajlarına sahip bir albüm olarak en çok ses getiren ve satış rakamı yüksek bir albüm oldu.

Albümün en hit parçası sanıyoruz ki "Serzenişte" idi.


Tam 12 yıldan sonra ise "Delinin Yıldızı" ile dördüncü stüdyo albümlerini yayınlamış bulunmaktalar.

Sözlük yazarlarının yeni albümle ilgili yorumları

1. sanki bütün ekipmanı stüdyoda ayarlarına dokunmadan kapatıp gitmişler de, sonra gelip kaldıkları yerden devam etmişler hissi yaratan şahane albüm.

2. ankara soğuğunda çok kişinin içini ısıtacak, yaralarını yakacak bir vega albümü.

aradan kaç yıl geçti bilmiyorum ama son vega albümü çıktığında ben lisedeydim, şimdi doktora tezimi bitirmek üzereyim. ben değiştim, hayatım değişti, yaşadığım şehir/ülke değişti; canım vega hiç değişmedi. hala aynı sound, aynı derin sözler, kalbimin aynı noktasına dokunuş.

günümün güzel haberi oldu bu albüm. şimdiden baştan sona 3 kere dinledim, daha en az 1 hafta başka bi şey dinleyemem muhtemelen.

"2017 yılında bir vega albümü nasıl olur?" sorusunun tam cevabı olmuş, vega aynı vega ama yıl 2017. ben de "ya beğenmezsem, ya eski tadı bulamazsam?" diye düşünüp korkarak dinleyenlerdenim ama ilk şarkı başladığı anda tüm korkum yerini olması gerektiği gibi heyecana bıraktı. 12 yıllık bekleyişin ardından çılgınlar gibi dinlenecek bir albüm olmuş.

hiçbir şeyin değişmemiş olması ne güzel. bu sesi yani deniz'in sesini, gitarın hiç değişmemiş tınılarını duymak yine üniversitede gibi hissettirdi ve dedim ki sanki garip isimli tüm grupların atası vega imiş. isim anlamında değil ama tarz anlamında. 

siz hep hayatımın bir köşesinde durun olur mu sevgili akyüz ailesi. son öcü bisikletlere, ablukaya alınmış küçük-büyük evlere, sırt sırta yapılmış konuşmalara hiç gerek yok. siz yeniden var'sınız çünkü.

muhteşem bir albümle dönmüş gönüllerin rock grubu. kimseye bir laf etmek istemiyorum ama "bu ne biçim galaksi"lerden, "taşa bastım jüpiter çıktı"lardan ve "indiemsi" gruplardan o kadar tiksinti gelmişti ki bu kadar hakiki bir rock albümü dinlemek çok iyi geldi. 12 yıl boyunca sanki türkiye'den çıkan hiçbir şeyi dinlememişler gibi. trendlerden, modadan bu kadar mı uzak olunur. delinin yıldızı, iyi müziğin sonsuzluğu gibi.

şu an yeni albümlerini dinlemeye kıyamıyorum. bir 12 sene daha idare etmeyiz dimi, etmeyelim.

Albümün güzel bir incelemesi

aslında önceki 3 albüme de benziyor. hatta bence en fazla tatlı sert'e benziyor. prodüksiyon kalitesi ise hafif müzik ile daha çok benziyor. hafif müzik kadar sert bir albüm değil, tatlı sert kadar mutlu bir albüm değil, tamam sustum kadar da melankolik bir albüm değil. ama bunların üçünden de parçalar var.

delinin yıldızı; albümü açmak için bundan daha iyi seçim olamazdı. hem yeni hem de tam bir vega şarkısı. sözleri çok güzel ve deniz'in sesine şarap kelimesi ne denli yakışıyor. hem hızlı tempo hem de damar olabilen, üzebilen çok iyi bir şarkı. keşke biraz daha şımarık söyleseydi deniz bu şarkıyı. hala bir albümün en iyi açılış şarkısı benim için k9'dur.

isim şehir; deniz'in vokalini en beğendiğim şarkılardan biri oldu. tatlı sert albümünün tadın kaldı'yı hatırlattı bana biraz.onun kadar akustik olarak düzenlenseydi de çok yakışırdı sanki. bu albümün öldürücü ikinci hiti olarak çıkan slow olabilir.

arzuhal; albümün serzenişte'si. çıkış parçası olarak çok güzel olabilir. deniz'in çok samimi ve kişisel bulduğum sözleri. bize kalbini açtığını hissettiğim şarkısı.

sevgilim: yine hafif müzik zamanından bir şarkı gibi. yok'a benzetiyorum ben biraz. onun kadar sert değil. yok bir önceki albümün en favori şarkılarımdan biri olduğu için bunu da mutlulukla kucaklıyorum.

dertler iri kıyım; ilk albümden oyun'u, ikinci albümden zat-ı ali'yi ve üçüncü albümden yalnızca ben yüzlerce sen'i hatırlattı bana. melankolik sözler, gayet vega tınısı ile düzenlenmiş bir şarkı. arka vokallerdeki mırıldanmalara bayıldığımı söylemeliyim. hınzır ve seksi sözler.

komşu ışıklar; tatlı sert albümünden çıkmış gelmiş gibi. keyifle dinlenecek bir şarkı.

dünyacım; albümün çıkış şarkısı olartak seçilse çok güzel olabilecek diğer şarkı. bana yine tatlı sert'ten fırlamış gelmiş gibi hisettiren bir şarkı. poh poh perisi ile benzettim. onun gibi keyifli ve mutlu bir melodisi var. arkada acaba ceylin'in vokali mi var emin olamadım, çok yakışmış mmmlamalar.

sonunu söyleme bana; bu albüme ait bir şarkı. tamamen yeni. gayet güzel.

man-yak-lar; herkes gibi bana da sokaklar tekin değil'i hatırlattı pek tabii. onun kadar sever miyim bilmiyorum. ses olarak albümün en keyifli şarkılarından biri.

ve tekrar; albümün kapanışı için muhteşem bir şarkı. bunun da yeni ve bu albüme ait bir şarkı olduğunu düşünüyorum. düzenlemesi ve vokali alışılagelmiş vega şarkılarından farklı. vega'nın bu sabahların bir anlamı olmalı ile birlikte en bu topraklara yakışan şarkısı olabilir. son nakarata girmeden konuşma kısmına ayrıca bayıldığımı söylemeliyim.

hala söyleyecek, yazacak çok şeyimin olması da başka mevzu. işte öyle bir grup.

Albümü dinleyebileceğiniz platformlar


youtube


itunes & apple music


spotify


deezer


fizy

https://fizy.in/be0a7


muud

https://goo.gl/vgzd1c

buyrun bugüne dek yazılmış en kapsamlı ve taş biyografisi

tuğrul akyüz ve mert koral itü öğrencisi iki arkadaş olarak, ortak müzik zevkleri ile 1992 yılından itibaren müzik çalışmaları yapıyordu. 1996 yılına kadar ingilizce çalıştılar 1996 yılında çalışmalarında türkçe parçalara da yer vermeye başladılar. 5 yıllık bu birlikteliğin ardından şirin tesadüfler sonucunda 1997 yılında onlara deniz özbey de katıldı ve vega isimsiz bir fikir olarak aslında o yıl ortaya çıktı.

bu fikir daha sonra ömer karacan ’ın önerisiyle vega adını aldı.

bu üçlü, sonralarda vega hayranları – ki onlara vegateryan denir – için kutsallaşacak suadiye’de zemin kattaki bir ev stüdyosunda çalışmaya başladılar. büyük ihtimalle o dönem çalışmalarını sürdürürken ileride ‘türk rock tarihinin en çok aranan albümü’nü yapacaklarını, kocaman bir grup insanın yaşama isteği, sevinç kaynağı, ortak noktası ve en önemlisi de tanışma sebebi olacaklarını bilmiyorlar, sadece müzik yapmak olan ortak amaçları için çabalıyorlardı.

bu çabalar ilk olarak karşımıza 1999 yılında murat akad yapımcılığında nr1 müzik’ten çıkan [tamam] sustum! ile çıktı. nr1 müzik albümü ve vega’yı “ömer karacan’ın sahibi olduğu modern ve yenilikçi anlayışla […] nr1 müzik yepyeni bir grubu daha müzik piyasasına tanıtıyor.” sözleri ile sitesinde tanıtıyor ve vega’nın ülkemizde ‘elektronika’ akımının öncüsü olacağını anlatıyordu. [tamam] sustum! 10 orijinal şarkı ve bir adet akustik uyarlama ile piyasaya çıktı. tanıtım yok denecek kadar azdı ve zaten çok az basılmıştı.

grup ilk klibini [tamam] sustum!’a çekti. beyaz fon ve grup üyeleri… bir ‘ilk klip’ için oldukça estetik ve izlenilir olan bu klip kanallarda gösterilmeye başladı ve deniz özbey’in deyimiyle [tamam] sustum! ile vega ‘onu sevenlerden çok daha fazlasının onu garip bulmasına’ sebep oldu. zira [tamam] sustum!’un sözleri ve deniz özbey’in o zaman için alışılmadık olan vokali şarkının geniş kitlelerce sevilmesini sağlayamadı ama ilk iflah olmaz vega hayranlarını da oluşturmaya başladı.

[tamam] sustum!’dan sonra ileride bir vega klasiği olacak olan alışamadım yokluğuna’ya klip çekildi. bu klip hikâyesi ve hikâyeyi işleyişi ile günümüzde hala müzik kanallarının unutmadığı bir klip olmayı başardı, zaten şarkı olarak alışamadım yokluğuna da bir vega klasiği olarak pek çok kişi için önem kazandı.

yalnızca iki adet klip çalışması olan [tamam] sustum!’un diğer şarkıları en az tanınan vega şarkıları oldu fakat aynı zamanda iflah olmaz vega hayranlarının bağlandığı şarkılar haline geldiler. albümde yer alan yalan, anlatma, blöf ve diğer parçalar vega hayranları tarafından hala muntazaman dinlenir ve konserlerde yer almaları istenir.

[tamam] sustum! hiç yapılmayan tanıtım çalışmalarına rağmen iyi bir başarı elde etti ve vega o yıllarda çok sevilen bir konser grubu karakterini kazanmaya başladı. albümün cd formatı çıkmasından kısa süre sonra tükendi, kaset formatı ise günümüzde bulunabilir değil.
vega, ikinci albümünün basılmasına kadar geçen sürede spica’da teoman yakupoğlu’nun öngrubu olarak sahne aldı

[tamam] sustum!’dan tam 3 yıl sonra 2002 yılında vega çalışmalarını tekrar albüm halinde dinleyicilerine sundu ve yıllarca durmadan aranacak, bulunamayacak, vega dinleyicisi için bir obsesyon haline gelecek tatlı sert piyasaya çıktı. aslında vega albümü yapımcı firma olan universal müzik’e [tamam] sustum!’dan sadece 2 yıl sonra 2001’de teslim etti ancak albümün yapımcılığını yapan teoman yakupoğlu’nun ilgisizliği albümün basılmasını 2002 yılına kadar erteledi. albümün basıldığı 2002 yılında universal müzik maddi sıkıntılar yaşamaya başlamıştı ve bu sebeple çıkışından yıllar sonra bir dergi tarafından “türk rock müziğinin en iyi 15 albümü” arasında gösterilecek olan bu albüm az sayıda (5000 adet) basıldı.

tatlı sert ’in yaşadığı talihsizliklerle ve albümün basılmasını bekleme sürecinde grup oldukça yıprandı ve albüm basıldıktan sonra grup elemanları birbirlerinden uzaklaşarak dinlenmeye çalıştı. albümün tanıtımı olmadı ama albüm kısa süre içerisinde tükendi ve vega bu albüm ile çok geniş bir kitleye ait oldu. deniz özbey albümün basılmasından sonraki süreçte albümün beğenildiğine dair gelen telefonlara şaşırdığını, insanların albümden nasıl haberdar olduğunu anlayamadığını ifade ediyor. ama tatlı sert gücünü gösterdi ve hepsi birbirinden iyi şarkıları ile kendi reklâmını yaparak kısa süre içerisinde tükendi. o günden sonra 2 albümü de tükenmiş vaziyette bir grup olan vega müzik marketlere en çok sorulan gruplardan oldu fakat cevap hep aynıydı, “üzgünüm, elimizde kalmadı!”

bunların olmasından 1 yıl sonra 2003’te serkan hökenek tatlı sert’in unutulacak, kayıp bir albüm olmasını istemedi ve grubun menajerliğini alan hadi elazzi ile birlikte albüm yeniden yapılandırıldı, şarkıların remixlenmiş düzenlemeleri de eklenerek 2 cd’den oluşan tatlı sert 2 piyasaya sunuldu. bu esnada universal müzik iflas etmek üzereydi ve türkiye şubesini kapatma kararı almıştı. tatlı sert 2 de vega kaderine yenik düştü ve az sayıda (5000 adet) basılabildi ayrıca dağıtımı sağlıklı yapılamadı. kısa süre içerisinde ortadan yok olan albüme ulaşmak isteyenler albümün tükendiğini düşündü. bundan 3 yıl sonra 2006’da raks müzik depoları tmsf tarafından satılınca içinden tatlı sert 2 cd’leri de çıktı, bunlar derhal dağıtıldı ve albüm gerçekten tükendi. bu olay sayesinde geç kalmış vega hayranları da tatlı sert 2 cd’si sahibi olabildiler.

tatlı sert, asla birkaç şarkı tarafından götürülen doldurma bir albüm olmadı, her şarkısı hit olma potansiyelini içinde taşıdı. ilk klip bu sabahların bir anlamı olmalı’ya geldi. bu şarkı ve estetik şaheser olan klibi çok, çok sevildi. vega adını çok büyük kitlelere duyurdu. günümüzde hala gösterimde olan bu klibin ardından kusursuz, vazgeçilmez ve âşık olunası bir şarkı olan bihaber’e klip grubun kendi çabasıyla çekildi, bu klip çok kısa gösterildi ve kayıplara karıştı.

albümdeki bihaber, desem de inanma, tadın kaldı, evet, ne var?, çok çektim, poh poh perisi, ninni, normal mi sence?, zat-ı ali, isınamazsın ağlarken, aşk başlar ve iz bırakanlar unutulmaz biri diğerinden ayrılamayacak kadar sevildi ve dinlendi. konserlerde adları haykırıldı ve asla unutulmayacak şarkılar olarak müzik tarihine eklenmiş oldu.

bu aşamada vega ilk albümünün orijinal kayıtları kayıp, iki albümü de bulunamayan ve çektiği kliplerden birine de rastlanamayan aşığı çok fakat şanssız bir grup portresi çiziyordu. dahası universal müzik’in başına gelenler sebebiyle tatlı sert’in telif haklarının kimde olduğu bile bir muammaydı.

yeni albüm gelmeden önce vega; manga ve gripin ile çalıştı, albümlerine destek oldu. konserler devam etti, vega; çok sevdiği bir grup olan manga’ya desteğini hiç esirgemedi… manga uzun süre vega’nın ön grubu olarak yer aldı.

yine bu süreçte vega, resmi sitesi vegawebsitesi.com ile internetten hayranlarına ulaştı; deniz özbey şiirlerini dinleyicileri ile paylaştı.

nihayet 2005 yılının sonunda, artık ‘yoksa vega dağıldı mı?’ söylentileri alıp başını yürümüşken önce güven erkin erkal programında vega’nın yeni bir albüm üzerinde çalıştığını duyurdu ve sonunda aralık ayında hafif müzik piyasaya çıktı.

bu albümde serkan hökenek artık tam bir grup üyesi haline gelmiş ve vega dinleyicileri 2003’ün başında gruptan ayrılan mert koral’ın yokluğundan haberdar olmuştu. hafif müzik vega’nın en başından beri hak ettiği tanıtım, grubunu destekleyen yapımcı firma, sağlam bir dağıtım ağı ve iyi menajerlik olanaklarına sahip bir albüm olarak en çok ses getiren ve satış rakamı yüksek bir albüm oldu, tekrar baskısı kısa sürede yapıldı.

albümden kısa bir süre önce iflah olmaz vega’cılar bir araya gelsin diye grupvega.net kuruldu. albümün ardından da bilinen ve yaygın bir hayran portalı haline geldi. zaten deniz özbey vega hayranları için, “çok duygusallar ve birbirlerine benziyorlar. biz olmasak bile çok iyi anlaşırlar, yerler, içerler, arkadaş olurlar. öyle insanlar çünkü hissediyoruz” demişti ve sahiden grupvega.net o güne kadar eşi görülmemiş samimiyette bir hayran ağı kurmayı başardı.

hafif müzik, beraberinde ilk klip olarak serzenişte’yi ve bol bol konser getirdi. hayranlar konserlerde özlem giderdi. her biri ufak çapta bir ayin halinde geçen vega konserlerinde hem daha 2 ay önce çıkmış hafif müzik şarkıları hem de artık unutulacağı sanılan [tamam] sustum! ve tatlı sert şarkıları aynı coşkuyla söyleniyordu. konser katılımcılarının sayısı mekânlara sığmayacak kadar artmasına rağmen hala vega konserlerinin ortamları deniz özbey’e “dinleyicilerin arkadaş gibi olması güzel. yoksa tanımadığım insanlara konser veremem ben” dedirtiyordu.

bu albümün ikinci klibi, herkesin canını biraz yakan elimde değil’e çekildi. elbette her vega klibinde gördüğümüz estetik zenginliğe sahip ve biraz karanlıktı. ardından da albümle aynı adı taşıyan hafif müzik kliplendi.

günümüzde vega; çok sevilen, bağlanılan, âşık olunan albümleri bulunamayan, hayran kalınan, özlenen, konserleri ayin olan, tarzını tamamen oturtmuş ve kendileştirmiş bir grup olarak varlığını sürdürmektedir.

diskografi

[tamam] sustum! (nr1 müzik) (1999)

1. [tamam] sustum!
2. alışamadım yokluğuna
3. anlatma
4. vakit varken
5. oyun
6. blöf
7. tren
8. dokunsana
9. yalan
10. bir gün mutlaka
11. alışamadım yokluğuna - akustik

tatlı sert (universal) (2002)

1. bu sabahların bir anlamı olmalı
2. bihaber
3. evet, ne var
4. iz bırakanlar unutulmaz
5. aşk başlar
6. isınamazsın ağlarken
7. zat-ı ali
8. ninni
9. desem de inanma
10. çok çektim
11. normal mi sence
12. tadın kaldı
13. poh poh perisi

tatlı sert 2 (universal) (2003)

1. bu sabahların bir anlamı olmalı (radio dance mix)
2. bihaber (radio mix)
3. desem de inanma (alaturka)
4. bihaber (bimix)
5. desem de inanma (radio dance edit)
6. bihaber (club mix)
7. desem de inanma (kedi mix)

hafif müzik (sony bmg) (2005)

1. k9
2. elimde değil
3. serzenişte
4. mendil
5. yalnızca ben, yüzlerce sen
6. uçları kırık
7. yok
8. hafif müzik
9. yanıyor zaman
10. o şarkı
11. sokaklar tekin değil
12. ankara

(bkz: bildiğin el emeği)