YEME İÇME 7 Ağustos 2020
27,1b OKUNMA     412 PAYLAŞIM

Bilim Dünyasının Tartışma Konularından Biri: Peynir Bağımlılığı

Peynir tutkusu, sahip olmayanların pek anlayabileceği türden bir şey değil. Öyle ki birçok araştırmaya da konu olmuş.

peynir bağımlılığı, bilim dünyasında da belli bir tartışma konusudur. özellikle sütün ve sonra peynirin bağımlılık yaptığına dair birçok çalışma vardır; hatta sütteki kazeinden gelen opiatların bebekler üzerinde sakinleştirici bir etki yarattığı ve anne-bebek bağında rol oynayabileceği öne sürülmüştür. 


peynir ve süt örneğinde bağımlılık, süt proteininin sindiriminden elde edilen protein parçaları olan kasomorfinlerde yatmaktadır ve kasomorfinlerin ayırt edici özelliği, “opioid etkiye” sahip olmalarıdır. bilindiği üzere de “opioidler, beyindeki opioid reseptörleri üzerinde morfin benzeri etkiler yaratan doğal veya sentetik maddelerdir ..“ işte tüm bu bilgiler ışığında peynirde bulunan kasomorfinlerin vücutta opiate benzeri bir etkiye sahip olmasının zamanla bir bağımlılık hissi yarattığına dair çıkarımlar vardır.

yine de bilimsel olarak yapılan araştırmaların genel görüşü; insanlar üzerinde peynirin bağımlılık oranının düşük olduğu yönünde ki sidney üniversitesi’nde profesör tim gill'e göre de ”peynir kasomorfin içermesine rağmen, bu maddenin insan vücudu üzerindeki etkisi ihmal edilebilir düzeydedir.”


her ne kadar profesörler ve bilimsel araştırmalar genel olarak insanlardaki peynir bağımlığını ciddiye almasalar da yapılan anketlerde de görüldüğü üzere peynir severler kesinlikle en tutkulu yiyecek meraklılarından birisidir ki resmi olmamasına rağmen dünya çapında 2 tane büyük çaplı ulusal peynir festivali vardır. (20 ocak, 4  haziran)

isviçre'de peynir sevgisi olayını başka boyuta taşıyan, peynirlerine led zeppelin dinleten bir peynir meraklısı var: “wampfler”. normalde bir veteriner olan ve hobi olarak ünlü isveç peyniri emmental peyniri üreten wampfler, eylül 2018'den beridir emmantal peyniri yaparken tekerleklerin üzerinde peynirlere led zeppelin dinlettiriyor.


wampfler’in kendi söylemlerine göre “bakteriler, peynirin tadının oluşumundan, olgunluğunu etkileyen enzimlerden sorumludur. nemin, sıcaklığın veya besin maddelerinin tadı etkileyen tek şey olmadığına inanıyorum; sesler, ultrason veya müzik de fiziksel etkilere sahip olabilir.”yani yaptığı peynirin lezzetini olumlu yönde etkileyebileceğini düşünüyor...
wampfler bu fikrinin ilhamını; bilim dünyasının bitkilerin müzikle gelişimi ile ilgili çalışmalarına ve annelerin doğmamış çocuklarına müzik dinletmesinden aldığını ifade etmiştir…

wampfler bu iddiasında yalnız da değil; bern'deki sanat üniversitesi müzik direktörü michael harenberg “ilk başta şüpheci yaklaştık” diye itiraf etti. “sonra ses dalgalarının etkilerine, sesin katı cisimler üzerindeki etkisine bakan bir sonokimya denen bir alan olduğunu keşfettik.”

koç üniversitesi'nin konu ile ilgili çalışması:


kendi tutkusuna olan desteğini hem akademik hem de halk bazında peynir tutkunlarından da bulan wampfler, çalışmasını genişletip her türlü müzik türünü ayrı ayrı incelediğini de sözlerini eklemiştir (a tribe called quest'den mozart’ın the magic flute'üne kadar ve favori lezzet tahmini hiphop peyniriymiş.)

wamfpler'in peynirlerine led zeppelin dinletmesine dair medyada çıkan haberler:

japantimes
playing led zeppelin to make cheese
cheese better if it listens led zeppelin (usatoday)