Bilinçli Bir Su Tüketimi İçin Su Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
bildiğiniz üzere yüzlerce farklı su markası var. hemen hepsi reklamlarında buz tepeli dağlar, ormanlar, ferah görseller kullanır. oysaki çoğu firmanın suyu dandik yerlerde çıkarılır ve şişelenir. üstelik piyasada en çok bilinen su markaları da ruhsatı aldıktan sonra bizzat bunu yaparlar.
peki bilinçli tüketim için ne yapılmalı?
1. çoğu kişi bilmez veya bilse de dikkat etmez: suyun çıktığı yer şişenin veya damacananın ambalajında dikey bir şekilde yazılmak zorundadır. bu yasal bir zorunluluktur. 300 ml su da alsanız, 19 lt damacana da alsanız suyun çıkarıldığı yer mutlaka suyun ambalajında büyük puntoyla ve dikey bir şekilde yazar. ama bu yazıyı firmalar sönük bir renkle yazarlar ve çoğu zaman analiz tablolarıyla falan gizlemeye çalışırlar.
herhangi bir markete gidip suların bulunduğu rafa bakın veya şu an mutfağınızda bulunan damacananıza veya su şişesine gidip bakın. ambalajında suyun çıkarılıp depolandığı yerin dikey bir şekilde yazıldığını göreceksiniz.
fark edeceksiniz ki; reklam görsellerinde uludağ’ı, kazdağları’nı, alpler’i, yağmur ormanlarını falan kullanan firmaların, hatta direkt bursa’daki, bolu’daki fresh yerleşim yerlerinin ismiyle marka ismi yaratan firmaların çoğunun suyu çatalca’dan, çamlıca’dan, düzce’den veya ismiyle hiç alakası olmayan abuk subuk yerlerden çıkıyor. oran vermek zor ama %80’i böyle diyebilirim. atıyorum; markanın ismi geyikli ama sen gidip suyu sinekli’den çıkarıyorsun. belki suç değil ama kesinlikle üçkağıtçılık!
2. suyla ilgili dikkat edeceğiniz ikinci husus da şu olsun: içerken boğazdan yağ gibi kolayca akıp giden su, işlenmiş dandik sudur. kaliteli su biraz serttir. içmesi zordur. daha doğrusu yutkunurken biraz zorlanmalısınız. sert sular mineral açısından zengin olduğu için bilhassa küçükler için faydalıdır.
3. suyla ilgili son tavsiyem, çok bilinen markalara pek itibar etmeyin. zaten her yıl paylaşılan ve kaliteli suların sıralamasını yapan analiz listelerine bakarsanız piyasada en çok reklamı dönen su markalarının en alt sıralarda olduğunu ya da bu bilinen firmaların analiz raporlarını yayınlamaktan kaçındığını, yerel markaların ise üst sıralarda yer aldığını görürsünüz.
kaliteli markanın suyu zaten öyle her köşe başında satılabilecek bir şey değildir. su; çikolata, cips gibi fabrikası açılarak üretimi arttırılabilecek bir meta değildir. doğadan temin edilir ve kapasitesi bellidir. örneğin; edirne’de ve van’daki starbucks’ta içtiğiniz latte'nin tadı ve kalitesi veya iki farklı şehirdeki mcdonald’s’da yediğiniz hamburgerin tadı ve kalitesi hemen hemen aynıdır. ama su böyle bir şey değil. bir su markası hem edirne’deki hem de van’daki markette satılıyorsa bu durum, çıkardığı suyu edirne’ye ve van’a ulaştırabilen lojistik başarısına sahip bir firmayı değil; edirne’de ve van’da çıkardığı birbirinden tamamen farklı suları aynı ambalaja koyup satabilen pazarlama başarısına sahip bir firmayı gösterir.
kısacası, kaliteli su markasının çok sınırlı sayıda bayisi olur ve temin edilmesi zordur.
not: su firmalarının kalite analizini sıralayan listeyi gıda güvenliği hareketi isimli bir stk, firmaların açıkladığı analiz raporları üzerinden yapıyor. 2018 listesi ve haberi burada.