Bir Mekanda Hesabın Kabarık Geleceğini Belli Eden Küçük Detaylar
kapıda sizi ellili yaşlarda beyaz saçlı bir adamın karşılamasıdır. saçları limon suyu benzeri bir şeyle taranmışsa direk kaçın mekandan. bu baya bir kazık olduğunu gösterir. bir de bu yaşlı adam sizi mahçup edecek kadar saygılıysa mahvoldunuz. düşünsene senin iki katın yaşındaki adam saygı gösteriyor.
mekana ilk girişte gösterilen gereğinden fazla, şüpheye dahi götürebilecek samimiyet.
eğer şef aşçı bandanalı ise bir tabak makarna 25 tl.
eğer bandanalı ve top sakallı ise 30 tl.
bandanalı, top sakallı ve küpeli ise 35 tl.
bandanalı, top sakallı, küpeli ve piercingli ise 40 tl.
bandanalı, top sakallı, küpeli, piercingli ve dövmeli ise 50 tl.
çay şiparişinizde ufak, ev yapımı görünümlü ve genelde tarçınlı olan küçük kurabiyelerden geldiyse başka bir sipariş çeşidine hiç girmeyin derim. o ufak gibi görünen kurabiye işletme için dev bir hizmettir ve butik bir sikişin habercisi olabilir.
"mönü yok efendim ben sayayım" sözü.
sipariş verilen suyun cam şişede gelmesi.
kazıkçı mekan.jpeg olarak şunu bırakıyorum.
zannedersin ab-ı hayat getiyor. alt tarafı sırma su getiriyorsunuz kardeşim, bu kadar tatavaya gerek yok bence.
kare tabak.
karabiberin toz değil de cam öğütücü içindeki top karabiberden olması yeterli olabilir.
dildo yerine kuver yazmasıyla akla gelen detaylardır.
kredi kartı ile hesap ödemeniz cebinizden para çıkmadığı için beyninizde acımadı ki hissiyatı yarattığı için her daim kredi kartınızı yanınızda bulundurun. bi' nevi kayganlaştırıcı görevi görür.
yemek yediğiniz masadan camekan arkasındaki mutfağı görebiliyorsanız geçmiş olsun.
menüsünde ördekle ilgili bir yemek olması.
dev bir tabağın bir kenarında ufacık yemek geri kalanında süsleme varsa size girecek olan da tabağın boyutu kadardır.
kesinlikle tahtadır abi. ne servis edildiği önemli değil bir mekanda tahtada bir şey geliyosa korkucaksın ordan..
masaya konan peçetenin kalınlığına bakın. o kalınlığın karesiyle doğru orantılı para ödersiniz.
1930-40-50 den beri olması..
bunun ikinci kuşakları da var 1980-90 dan beri olanlar.
sanırsın bana tarihi baştan yazıyor.
tuvaletteki otomatik peçete ne kadar uzunsa gelecek hesap da o kadar uzun olur.
mekan sahibinin sürekli gidip gelip "hoşgeldiniz efendim, nasılsınız efendim, yemekleri nasıl buldunuz efendim ,vıdı vıdı efendim , bıdı bıdı efendim" gibi sizi darlamasıdır. hesap öderken ki kalp krizi yüzünden vicdan yapıyorlar herhalde.