MİMARİ 30 Kasım 2022
29,2b OKUNMA     362 PAYLAŞIM

Bir Zamanlar Ancak Simya Yardımıyla Yapıldığına İnanılan Aşırı Detaylı Heykel: Örtülü Mesih

İnternette gezinirken illaki görmüş olacağınız, orijinal ismi Cristo Velato olan heykelin yapım sürecini öğrenelim.

bir sanat eserinin güzelliği detaylarda gizlidir. giuseppe sanmartino tarafından yapılan örtülü isa ya da peçeli isa olarak adlandırılan ünlü heykel, yapılışındaki estetiğinden dolayı bir efsaneye dönüşmüştür.

1700'lerde, önemli bir aydın ve sansevero prensi olan raimondo di sangro italya'nın napoli kentinde sansevero şapeli'ni yaptırdı. raimondo di sangro, tabii bu şapeli yaptırırken eşsiz olmasını istiyordu bunun için kendi mucit tarafını kullanarak işin içine daldı. fresklerde kullanılacak boyalardan tutunda yeni nesil tasarım seçimleriyle kendi vizyonunu ve parlak zekasını ortaya koydu.


şapeli tamamlamak için, son olarak mermer bir bloktan isa'nın çarmıhtan indirildikten sonraki halinin birebir görsel bir heykelini yaptırmak için güçlü bir isteği bulunuyordu. bunun için ilk önce ünlü heykeltıraş antonio corradini'nin yanına gitti işi alan corradini'nin hayatı heykeli bitirmesine yetmedi hayata gözlerini yumdu. böylece prens, giuseppe sanmartino'ya giderek, çalışmalara devam etmesi için görevlendirildi.


sanmartino, corradini'ye ait bir önceki modeli göz ardı etti ve 1753'te kendi hayalindeki peçeli isa versiyonunu yarattı. işte efsanede burada başlamaktadır. göreceğiniz üzere; 1234 yapılan heykeldeki örtü o kadar ince ayrıntılı yontulmuş ki yıllar boyunca cappella'ya gelen pek çok ziyaretçiler, örtülü heykele hayran kalmış ve heykelin üstündeki örtü tasvirinin simyayla uğraşan prens tarafından gerçekleştirilen simyasal bir ebrulandırmanın sonucu olduğuna inanmıştır ve dilden dile heykelin üzerine gerçek bir perde serdiği ve bu perdeyi zamanla kimyasal bir işlemle mermere dönüştürdüğü söylenmiştir.

bu inanç bir süre daha devam etmiş sonunda heykel incelenmiştir. gerçek ve yakından bir analiz sonucu, eserin tamamen yekpare bir mermerden üretildiği konusunda hiçbir şüpheye yer vermediği anlaşılmıştır.

kaynak:123