Birçok Cinayete ve İntihara Ev Sahipliği Yapan Ürkütücü Tesis: Hotel Cecil
birçok intihar ve cinayete ev sahipliği yapan, serii katilleri ağırlayan, korku hikayeleri ile ünlü bir otel cecil. 1924 yılında, william banks hanner tarafından los angeles'ın gözde caddesi 640 s main street üzerinde yaklaşık 1 milyon dolara yaptırılan otel, zamanının en ihtişamlı ve lüks otellerinden biri haline geliyor. ancak 1929 dünya ekonomik bunalımından sonra, 14 katlı ve 600 odalı bu zerafet örneği otelin de bulunduğu main street'in tüm havası gidiyor, diğer mekanlar bir bir kapanırken cadde artık uyuşturucu satıcılarının, evsizlerin, hayat kadınlarının kaldığı bir batakhaneye dönüşüyor.
bir zamanlar oldukça popüler bir yerde kurulmuş olan hotel cecil, 50'li yıllara gelindiğinde los angeles'ın en tehlikeli bölgelerinden birinde yer almaya başlıyor. 80'li yıllarda otel o kadar kötü, öyle batak bir hale geliyor ki polis bile çok mecbur kaldıkça içeri girmez oluyor.
oteldeki gizemli ölümler serisi ilk olarak 1931 yılında 46 yaşındaki w.k. norton'ın zehir içerek intihar etmesiyle başlıyor. daha sonrasında onlarca insan daha bu otelde intihar ediyor, en az 3 kişinin camdan atlayarak öldüğü bilinirken bir kişi de kendi boğazını jiletle keserek intihar ediyor.
1937'de 25 yaşındaki grace e. magro otelin camından düşüyor veya atlıyor ancak genç kadının bedeni elektrik tellerine takılıyor ve şoka maruz kalarak ölüyor.
1944'te akli dengesi bozuk olan 19 yaşındaki dorothy jean purcell, sevgilisi ile kaldığı cecil otelde gece yarısı şiddetli karın ağrıları ile uyanıyor, hamile olduğundan habersiz olan genç kadın tuvalette kendi kendine doğum yapıyor. zaten akli dengesi yerinde olmayan dorothy, olayın verdiği dehşet ve korku ile küçük bebeği odanın camından aşağı atıp öldürüyor.
1947'de vahşice öldürülen zavallı kadın elizabeth short'un (bkz: black dahlia) cesedi cecil otelin 8 blok ötesinde bulunuyor. otel ve black dahlia arasında açıkça ve resmi olarak tam bir bağlantı kurulmamış olsa da birçok yerde birlikte anılıyorlar.
1954'te helen gurne isimli orta yaşlı kadın, kendisini 7. kattaki odasının camından atıyor ve otel tabelasının üstüne düşerek ölüyor. cesedi bir süre tentenin üzerinde kalıyor, hatta yoldan geçerken bu görüntüyü gören 26 yaşındaki bir adam fenalık geçiriyor ve hastaneye kaldırılıyor.
1962'de 27 yaşındaki pauline otton otelin 9. katındaki odasında kocası dewey ile tartıştıktan sonra kendini öldürmeye karar veriyor ve camdan aşağı atlıyor. pencerenin hemen altında yürümekte olan 62 yaşındaki george gianini'nin üzerine düşüyor ve her ikisi de olay yerinde anında can veriyor.
aynı yıl julia moore isimli bir misafir daha 8. kattaki odasının camından atlayarak intihar ediyor. arkasında bir intihar notu bırakmıştır ancak çantasında tren bileti ve 1.800 dolarlık bir banka hesap kağıdı bulunur. polisler cecil'deki cinayet ve intiharları incelemeyi bıraktığı için kadının ölümü de intihar olarak kayıtlara geçer.
1964'te otelde kalan operatör emeklisi, güvercin kadın lakaplı goldie osgood odasında tecavüz edilmiş, dövülmüş ve öldürülmüş olarak bulunuyor, katil zanlısı bulunamadan dosya kapanıyor.
1976'da 26 yaşındaki jeffrey thomas paley, otelin terasından müşterilere ve yoldan geçenlere rastgele ateş açıyor, neyse ki kimseyi vuramıyor ve polis tarafından tutuklanıyor.
1985'te the night stalker lakaplı serii katil richard ramirez, cecil'de kaldığı süre içerisinde tam 13 kişiyi katlediyor. söylentilere göre ramirez, gece otele dönüp kanlı kıyafetlerini otelin arkasındaki çöplüğe atıp arka kapıdan içeriye sadece iç çamaşırlarıyla giriyor. otel öyle bir batakhane haline gelmiş ki, bu acayip durum bile kimsenin gözüne batmıyor.
1988'de 7 yıllık kız arkadaşını öldürmekten aranan robert sullivan, 2 ay sonra cecil otel'de yakalanıyor.
1991'de ramirez taklitçisi, jack unterweger otelde kalmaya başlıyor. aynı zamanda yazar olan ve çokça hayranı bulunan serii katil otelde kaldığı sürede üç hayat kadınını öldürüyor, daha sonra oteli ramirez'in anısını yaşatmak için seçtiğini söylüyor.
kayıtlara geçmeyen veya günümüze taşınmayan daha birçok olay yaşanan bu otelin en dikkat çekici anısı ise şüphesiz elisa lam'in ölümü oluyor. 2013'te 21 yaşında kanadalı bir turist olan elisa lam, cecil hotel’de konaklarken ortadan kayboluyor. elisa'nın psikolojik tedavi gördüğü biliniyor ancak seyahati boyunca her gün ailesiyle ve arkadaşlarıyla konuşan elisa'nın bir anda iletişimi kesmesi anlaşılamıyor. bu sırada otel müşterileri suyun tadının bozulduğunu belirtiyor. şikayetler artınca yetkililer otelin terasında bulunan su tankına bakıyor ve elisa lam’ın cesedinin iki haftadır su tankında çürümekte olduğu ortaya çıkıyor.
soruşturmayı yöneten polisler kamera kayıtlarını incelerken elisa'nın öldüğü gün tek başına asansöre bindiğini, rastgele düğmelere bastığını ancak asansörün çalışmadığını görüyor. görüntülerde elisa asansörden çıkıyor, kadraja sığmayan biri ile korkmuş bir biçimde konuşuyor ve daha sonra asansörden kaçarak uzaklaşıyor. sonrasında su tankında ölü bulunuyor. 2005 yılında japon aslından uyarlanan dark water filmiyle büyük benzerlikler taşıyan olay büyük ilgi topluyor. elisa'nın asansördeki görüntüleri yayınlandığı ilk gün 12 milyon kez izlenerek gündeme oturuyor. bu olay, otelin bilinen son cinayeti oluyor.
günümüzde otel kötü ünüyle şehrin simgelerinden biridir, hatta american horror story yapımcıları da otelin şanına dayanamayarak lady gaga'nın başrolünde oynadığı 5. sezonu, cecil otelde çekmiştir. otel kirli geçmişinden kurtulmak için 2011 yılında ismini “stay on main” olarak değiştirmiş fakat bu da pek işe yaramamıştır. cecil otel hala amerika’nın en lanetli oteli olarak anılmaktadır.
belli bir süre restorasyon çalışması sebebiyle kapalı olan ve 2011 yılında adı, stay on main olarak değiştirilen otelin gecelik ücreti 40 - 160 usd arasında değişiyor.