OYUN 20 Mayıs 2024
14,2b OKUNMA     323 PAYLAŞIM

Bugünkü Bilgisayar Oyunları 1930'lu Yıllarda Çıksa Ne Olurdu Sorusunun Cevabı: Cuphead

Run and Gun türünün iyi örneklerinden biri olan Cuphead'i kısaca inceleyelim.

en başta fleischer studios olmak üzere 1930'lu yıllarda sükse yapmış animasyon öncülerinden esinlenerek, büyük bir özenle ve yılların çalışmasıyla hazırlanıp cilalanmış, contra tarzında bir platformer. konseptin temelinde ise oldukça basit soru olmakta:

bugün bildiğimiz ve tanıdığımız bilgisayar oyunları, kavramsal olarak 1930'lu yıllarda da var olsaydı, o dönemden nasıl bir oyun çıkardı?

cuphead'i görsel bir ziyafet yapan unsur, bütün karakter ve ortam animasyonlarının, o döneme uygun geleneksel biçimlerde elle hazırlandıktan sonra dijital ortama taşınmış olmasıdır. hele ki bütün bu animasyonlarda günümüzün yüksek çözünürlüğünde hazırlanmaları gerektiği gibi, 60 fps akıcılığında olmaları da göz önünde bulundurulunca, bu işin ne kadar zahmetli ve pahalı olabileceğini tahmin etmek zor olmuyor; oyunun yapımına 2010 yılında başlanmış.


2014'te ilk tanıtımı yapıldı, ve ertesi sene piyasaya sürülmesi planlanıyordu. ancak topladığı büyük beğeniden sonra, microsoft firması yapımcı stüdyo ile anlaşmış, oyunun xbox ve windows pc'ye özgü olması karşılığında bütçesine ek finansman getirmiştir. bu ek finansman ile yapım süresi daha uzatılmış, daha fazla bölümler eklenmiştir.

oyunun görsel tarzının dönemine uygun olduğu gibi, ses ve müziğide bir adım dahi geri kalmamakta. bütün müzikler canlı kayıt ile hazırlanmış, ve tamamıyla o yılların eğlenceli trendleri olan big band jazz ve swing çeşitlerinden ibaret. bölümlerdeki aksiyon ve telaşa cuk diye oturuyor.


cuphead'in zorluğu ise başka bir öne gelen unsuru olmasına rağmen, kanımca biraz abartılmakta; karşılaştığınız her bossun tekniklerini öğrenmek, ezberlemek ve çok atik hamleler ve manevralar uygulamanız gerekiyor, ve bu süreçte 3-5 defa öleceğiniz hemen hemen garanti. ancak oyunun kontrol sistemi oldukça basit, ve sonuna kadar rafine edilmiş. zarar gördüğünüz veya öldüğünüz her seferde kesinlikle oyunu suçlayamıyorsunuz; tamamen sizin yanlışınızdan kaynaklı, ve bir dahaki seferde o hatadan kaçınmak için ne yapmanız gerektiğini hemen anlayabiliyorsunuz. zorluk seviyesi biraz terleten, eli ayağı dolandıran cinsten, ama sinirden kudurtacak kadar değil. zaten o tatlı animasyonlar ve oynak müzikler karşısında sinirlenmek namümkün.

bu kadar kaliteli bir çalışmanın steam'de sadece 31 lira olması da işin tuzu biberi. çok uzun bir oyun değil, ama açıkçası ben en az 100 lira falan olmasını bekliyordum. contra tarzı platformer seviyorsanız zaten kaçırmazsınız. ama oyun cinsini geçtim, sırf şukela animasyonları için bile kaçırılmaz. naçizane tavsiyemdir.