TARİH 6 Şubat 2019
31,1b OKUNMA     567 PAYLAŞIM

Çekoslovakya'nın Liberalleşme Çabalarıyla Ortaya Çıkan Tarihi Dönem: 1968 Prag Baharı

5 Ocak 1968'de başlayan ve aynı yılın 21 Ağustos'unda sona eren bu hareket, özellikle II. Dünya Savaşı sonrası Avrupa'ya dair çok şey anlatıyor.
1968 / Fotoğraf: The Central Intelligence Agency

20 ağustos 1968 günü, saat 20:30

prag'daki ruzyne havaalanına uçuş planında olmayan sivil bir sovyet uçağı indi. bunu bir saat sonra ikincisi izledi. bu havaalanında alışıldık bir durum olduğundan, gece yarısını geçene kadar etrafta dolaşan sivil giyimli kişiler dikkat çekmedi. bundan sonra ise alana yeni iniş yapan iki sovyet uçağından çıkan silahlı askerler kısa sürede havaalanını ele geçirdiler. bir buçuk saat sonra da arka akaya inen uçaklardan zırhlı araçlar ve askerler indirilmeye başlandı. havaalanı boşaltıldı. personel, turistler ve yolculuk için bekleyenler şehre gönderildi. bundan çok önce, gece saat 23:00'da ise 5 ülkenin askeri birlikleri çekoslovak sınırını geçmişti. prag garnizonu alarma geçmiş, ancak bir direniş emri almamıştı. 23:40'da başbakan işgali resmi olarak doğruladı. havaalanı güvenlik şefi albay elias ve bazı görevliler öncesinden işgalden haberdardı. onlar ve bürokrasinin diğer işbirlikçileri birer hain olarak tarihte hak ettikleri sıfatla anılmaktadır.

gece saat 01:00'da parti merkez komitesi radyodan olayı kınayan, ancak silaha başvurulmamasını isteyen bir bildiri yayınladı. bildirinin daha ilk cümlesinde orta dalga vericisi kapatılarak yayın durduruldu (merkezi haberleşme idaresi müdürü karel hoffman da işbirlikçilerdendi). işgal radyosu doğu almanya üzerinden yayın yapmaya başladı. 03:00'da hükümet binaları işgal edildi ve başbakan oldřich cerník tutuklandı. 04:00'da komünist parti merkez komite binası sarıldı ve sonraki bir saat içinde işgal edildi. uçaklardan şehre işgal güçlerinin bildirisi dağıtıldı. bu bildiride işgalciler sosyalizme bağlı liderlerden gelen yardım ricasına karşılık verdiklerini iddia etmekteydiler.

Oldřich Cerník 

04:30'da prag radyosu düzenli sabah yayınına yeniden başladı

bu aynı zamanda ülkedeki protesto ve eylemlerin de başlangıcıdır. radyo işgal güçlerine ve birkaç kez de sovyet askerlerince müdahaleye ve işgale uğramasına, tanklardan binaya açılan ateşe rağmen iki hafta boyunca bağımsız yayın yapmaya devam etti. binlerce kişi canlı kalkan olarak radyo binasının çevresini sardı. çatışma olmamasını ve barikat kurulmamasını istemesine rağmen, işgali kabul edilemez olarak duyurdu ve pasif direniş çağrısı yaptı. bu noktada partinin kararsızlığı etkili oldu. reformlara ve özgürlükçü gelişmelere rağmen bürokrasi kökenli yapısı değişmeyen partinin yönetici kadroları, en başından beri sorunun uluslararası kamuoyunun desteğiyle çözebileceği fikriyle ve can kaybını en aza indirmek amacıyla hareket ettiler. nitekim bu ana kadar kimse ölmemişti.

hemen 21 ağustos sabahı ilk barikatlar kuruldu

küçük çatışma haberleri gelmeye başladı. yolların kapalı olması sebebiyle yiyecek sıkıntısı başladı. kısa sürede ayaklanma sivil itaatsızlık eylemleriyle tüm ülkeyi sardı. büyük askeri başarı, devasa bir siyasi başarısızlık tarafından takip edilmekteydi. sovyetlerin içeride yönetim kurdurmayı planladığı işbirlikçiler (ihanetin doğal bir sonucu olarak) halkın tepkisinden duydukları korkuyla çekingen davranmaya başladılar. ülkede hiçbir toplumsal örgüt işgalci güçlere meşru bir zemin sağlamaya yanaşmadı. partinin reform karşıtı muhafazakar kesimlerinin büyük bölümü bile işgale karşı cephe aldı ve temsilcileri eski yöneticileri tanıyacaklarını açıkladılar. bu noktada tüm doğu avrupa için büyük bir fırsat kaçırıldı. 60'ların başına kadar gelen baskı döneminde yarıdan çoğu tasfiye edilen parti halen tüm nüfusun %12'sini kapsamaktaydı. üyelerinin %90'ı reformcuların yanındaydı ve işgalle birlikte muhafazakarlar da onlara katılmıştı. tasfiye edilen bir milyon kişi tekrar partiyle yakınlaşmaya başlamıştı. halkın tamamı işgale karşı reformcuları desteklemekteydi. insanlar silahsız olarak tankların önüne sosyalizm diye imza attıkları pankartlarla çıkmaktaydı. duvarlarda sovyet işgalini ve ağlayan lenin'i tasvir eden posterler asılıydı. ve parti tüm bunlara rağmen silahlı bir direniş örgütlemeye ve ordunun kaynaklarını kullanmaya girişmedi. genel grev çağrısı dahi yapmadı.


sonuçta bu, dünya tarihinin en kansız işgali oldu

olaylarda 72 çekoslovak öldürüldü ve 19 yasında bir sovyet askeri nöbet tutarken çenesine dayadığı tüfeğini ateşledi. bu intihar işgal güçlerinin tek kaybıdır ve sorumlusu da yine işgal güçleridir. ancak insanlığın en büyük kaybı prag baharı'nın ölümü oldu. basın özgürlüğü ve özgür forumlar kaldırıldı. yüzbinlerce kişi soruşturma kapsamına alındı. bunlar kademe kademe, eski yöneticiler görevdeymiş gibi gösterilerek ve zorla imzalatılan belgelerle gerçekleştirildi. bu süreçte eski yöneticiler de ayaklanmanın büyümemesi için piyon olarak kullanıldılar ve pasiflikleriyle işgalcilere hizmet ettiler. bu sürecin ardından bir kuşağın tamamen sovyet işgali altında yetişmesi, ülkelerinden kaçan ve yıllarca dönemeyenler, sosyalizm adını en önemli kalesi çekoslovakya'da bile korkulan bir kavram haline getirdi. işgal dünyaya, iyi niyetli bile olsa bürokratik bir yönetimin özgürlük adına kesinlikle güvenilmez olduğunu gösterdi.

Prag baharı ana karakterleri: Oldřich Černík, Alexander Dubček, Ludvík Svoboda ve Josef Smrkovský


Çok kısa özetle bitirelim

1918 yılında birinci dünya savaşı ile de avusturya-macaristan imparatorluğu yıkılır. 

prag ise slavların ve çeklerin birarada olduğu bağımsız çekoslovakya’nın başkenti olur. ikinci dünya savaşı'nda savaşmadan almanlar’a teslim olurlar, bundan dolayı şehir bombalanmaz.

ancak 1948 yılında ikinci dünya savaşı biter ve sovyet rusya desteği ile prag’da komünist rejim kurulur. 

1968 yılına kadar komünizmle yönetilen ülke başa gelen alexander dubcek ile liberalleşmeye başlar ancak aynı yıl sovyetler çekoslovakya’yı işgal eder ve bu liberalleşmeyi sona erdirir. işte bu kısacık dönem prag baharıdır.

Paris'te Başlayıp Tüm Dünyayı Sarsan Ayaklanma Hareketi: 1968 Mayıs Olayları