öncelikle özel bir dünya tahayyülü kazandırır bireye.

bu dünyanıni düzenin ötesinde bir dünya ve düzen arzusuyla dolar insan.

kendi ütopyanı kurar yaşama gerekliliği içersinden eksikliğini gördüğün şeyleri onarmanı sağlar.

tefekkür etmeni sağlar.

basit yargılardan, çıkarımlardan kaçınmanı sağlar.

muhakeme yeteneklerini arttırır.

basit şeylerin altında yatan değerli şeyleri görmeni sağlar.

gördüklerinin asla öyle olmadığını anlamanı sağlar.

insan davranışlarının altında yatan nedenleri kavramını sağlar. en nihayetinde suç ve ceza yalnızca bir cinayet romanı değildir.

farkındalığın getirdiği bir tür zorunlu vicdan muhakemesine sevk eder.

vicdan, ahlak toplumsal öğrenilmişlik, dayatmalar dışında bir tür gereksinim ve zorunluluk olur.

yaşama ufkunuzu genişletir.

her yer gökyüzü ve denizdir.

sohbetlerinize bir boyut kazandırır.

yaşama arzunuzu geriye dönüşsüz bir şekilde hırpalar.

ya yaratma arzusunun tatmini için kendinizi paralarsınız ya da önünüzde duran abidelere ulaşamayacağınızı bilmenin kederiyle boğulursunuz. bu öyle bir kederdir ki sizi aynı ölçüde ayakta tutar.

daha okunacak binlerce kitap olduğu gerçeği sizi hayatta tutar.

insanlarla aranıza mesafeler girer.

sıradana, rutine olan sadakat giderek rahatsız eder.

sıradanlığın kabulü zorlaşır.

insanlarla aranızdaki makas açıldıkça ya onlara gerçeği anlatmaya çalışan sorumlu bir bireye, ya da her şeyden soyutlanmış heybetli bir nihilizme kapılırsınız.

estet kaygılarınız her şeyin önündedir.

kadınlar, adamlar, insanlar ütopik güzellemelerdir.

yaşamın kağıt üstündeki kadar kederli ve görkemli olmadığını anladığınızda hayalkırıklığına uğrarsınız.

daha tutkulu sever, daha tutkulu sevişir, tutkuyla yaşarsınız.

her şeyiniz görkemlidir. kaybedişleriniz, zayıflığınız bile.

tutku, arzu, şehvet suç olmaktan çıkar.

her şey yapılabilirdir, aynı ölçüde yapılamaz.

sizi olduğunuz noktadan başka bir noktaya taşır okumak elbet okuduklarınıza inanırsanız.

nitelik ve değer bakımından her şey başkalaşır.

roman kahramanlarıyla hayali dostluklarınız olur.

bazen yabancılaşır, bazen işlenen bir suçun cezasız kalışına hayıflanır, bazen gecenin sonuna geriye dönüşsüz bir yolculuğa çıkar, bazen `insan postuna bürünmüş köpeklere dönüşür, bazen kasabanın en güzel kızına aşık olur, bazen kendinizi var olmanın dayanılmaz hafifliğine bırakıp, burukluğa kapılıp bir körleşme içinde yeniden doğup, büyük bulantılarla varlığınızın anlamını sorgulayıp ezeli mağlupların sofrasında yerinizi alırsınız.

kısacası okumak iptiladır müptelalara selam olsun.