ÇİZGİ ROMAN 28 Aralık 2021
30,5b OKUNMA     499 PAYLAŞIM

DC Evreninin En Güçlü Karakteri Kimdir?

Film uyarlamalarında kısıtlı bir dilimini görebildiğimiz DC evreninin en güçlü karakteri kim olabilir? İşte öne çıkan adaylar arasında yapılan bir değerlendirme.

en güçlü dc karakteri? gerçek hayatta hiçbir işinize yaramayacak bu bilgiyi eğer çok da bu işlerle ilgili değilseniz atlayabilirsiniz, hiçbir kaybınız olmaz. ancak ilgi duyuyorsanız; dc evreninde iki açıdan bakılabilir "en güçlü" karaktere.

bir not; bu yazı doomsday clock, justice league sixth dimension, kindgom come ve dceased için spoiler içerir.

güç olarak birinci boyut bizim dünyamızdaki tanrı ve iki büyük meleği şeytan ile mikail'in dc evrenindeki karşılıkları. bunlar the presence, lucifer morningstar ve michael demiurgos'tur. michael'ın kızı elaine belloc da dahil edilebilir. ancak bunlar genelde dc evreni ile çok entegrasyon içinde değillerdir. dc'nin sandman, hellblazer, lucifer gibi biraz daha yetişkinlere yönelik vertigo baskılarında (vertigo kapanana kadar öyleydi en azından) yer alırlar. teknik olarak dc evreninde de yer alırlar fakat olaylara çok karışmazlar. öyle çok fazla kavga dövüşe de girmezler zaten, daha çok felsefi bir karşılaşma içinde yer alırlar.

Lucifer

ikincisi dc evreniyle daha entegre karakterler arasından bakılırsa the spectre kabul edilebilir. ama bu da yine ilk sıradaki "ilahi" karakterler listesine dahil edilebilir. mevzulara çok karışmaz, kavga dövüşe girmez. ara sıra yol göstericilik yapar.

The Spectre

bu ilahi boyut karakterlerini bir kenara bırakırsak, dünyasal karakterler arasında en güçlü varlık potansiyel olarak superman'dir

şimdi sözlük rumuzu kryptonian olan birinden gelince fanboyluk gibi algılanabilir ama tamamen objektif olarak yazıyorum. ya da en azından büyük oranda objektif olarak yazıyorum.

öncelikle doomsday clock'ı okuyanların görebileceği üzere superman dc evreninin merkezidir. bu şu demek, evrenler sıfırlanabilir, yok olabilir, yeniden başlatılabilir ancak superman her zaman evrende fiks bir nokta olarak kalacak, bir konstant olacak.

dc evrenini, hatta modern çizgi romanı başlatan karakterin böyle bir konumu olması gayet normal. yani dc evreni için "en önemli" karakterdir. yine doomsday clock'ta -ki bu serinin satış noktalarından biri superman'in dr. manhattan ile karşı karşıya gelmesiydi- dr. manhattan superman'in kendisini yok edebilecek güçte olduğunu kabul ediyor.


potansiyel olarak en güçlü karakterdir, evet, ancak bu potansiyele çok nadir ulaştırılır

çünkü önüne çıkan her rakibi elinin tersiyle indirebilecek bir karaktere 80 yıl her ay serüven yazamazsınız. justice league diye bir oluşuma da gerek kalmaz. ancak gerekli durumlarda her sorunu çözen "deus ex machina" olarak bu potansiyele çıkarılır. yani güçlerinin, diğer karakterlerin aksine, herhangi bir üst limiti yoktur aslında. yazarlar ne kadar isterse o kadar güçlü hale getirilebilir. bunu da genelde superman'in kendi mental bloklarıyla ya da kendi potansiyellerine evren içinde de henüz ulaşmamasıyla açıklar.

bunun en güncel ve superman'in mevcut ve canon versiyonunun ne kadar güçlü olabileceğini gösteren bir örneği 2018 tarihli justice league serisinin 25. sayısı.

bu sayı aslında sixth dimension serisinin finali. bu seride dc evrenine 6. boyut tanıtılıyor ve world forger adlı tanrı antagonist rolünü üstleniyor. kısa bir özetle world forger dediğimiz aslında yukarda bahsettiğim "ilahi" karakterler seviyesinde bir karakter. çoklu evrenler yaratma kapasitesine sahip, ölümsüz, popüler karakterlerden örnek vermek gerekirse thanos'un yanında karınca gibi kalacağı, galactus'un önünü ilikleyeceği bir varlık. altıncı boyut ise final boyut. dc evreninde beşinci boyut hayal gücünün en uç sınırlarına kadar her şeye gücü yeten tanrısal varlıkların yer aldığı bir boyut. altıncı boyut ise hayal gücünün de ötesinde, sandman'deki dream, death gibi "konsept" karakterlerin bile ulaşamadığı bir boyut.


superman bu sayıda öncelikle herhangi bir flash'ın speed force'un tamamını arkasına aldığında bile ulaşamayacağı akıl almaz bir hıza çıkmayı başarıyor güneşlerin yardımıyla. zaten dc comics'in 2018'deki flash war'da yayımladığı resmi hız sıralamasında superman'in koşu hızıyla dördüncü olsa da uçuş hızıyla rakipsiz olduğu belirtiliyor. dünya atmosferi içinde sürtünmenin yaratacağı yıkıcı etki nedeniyle böyle bir hıza çıkmıyor (flash'ı bu etkiden koruyan speed force var), ancak uzay boşluğunda durum farklı elbette. bu hızla ilahi varlıkların adım atamadığı altıncı boyuta yükselmeyi başarıyor. daha önce de hızıyla boyutlar arası seyahat etmeyi başarmıştı ancak altıncı boyutun önemi daha fazla. bu absürtlüklerin kabul gördüğü "çizgi roman bilimi" dediğimiz şeyin de ötesinde çünkü altıncı boyut hayal gücünün sınırlarıyla çizilen absürtlüklerin de ötesinde. bahsettiğim sadece bir okuyucu yorumu değil direkt sayfalarda belirtilen bir tanım:


ve bu hızın sonunda bahsettiğimiz world forger'ı tek nakavt ve world forger'ın çoklu evrenlerini yok ediyor. evet, sadece bir evreni değil bir sürü evreni yok ediyor. word forger'ın güç seviyesi düşünüldüğünde, bu durum doğru şartlar oluştuğunda superman'in diğer tanrısal karakter karşısında da şansı olabileceğini gösteriyor.


bir de tabii bunun ötesi var

bu mevcut dc evrenindeki görece genç bir superman'in neler yapabileceğini gösteriyor. kriptonlular, marvel evrenindeki asgardlılar gibi, zamanla birlikte güçlerini arttırıyorlar.

örneğin yakın alternatif geleceği konu alan kingdom come çizgi romanında tanıtılan superman normalde zayıf olduğu kriptonite ve büyüye karşı direnç geliştiriyor.


daha uzak, yüz binlerce yıl ötedeki gelecekte yer alan ve 15 bin yılı güneşin içinde geçiren superman prime one million ise potansiyellerine ulaşmış tamamen tanrısal bir varlık olarak anlatılıyor. lois'i kendi gibi tanrısal bir bedende hayata döndürme, krypton'u yok olan ailesiyle birlikte sarı güneş yörüngesinde tekrar yaratma kapasitesine ulaşan ve hatta kendi evrenini yarattığı ima edilen bir karaktere dönüşüyor:


bir de tabii zamanla gücünün artması dışında superman'in kendi mental bloklarıyla gücünü sınırlaması konusu var. bunu yapmadığı zaman ne kadar tehlikeli olabileceği de dc'nin bir anlamda marvel zombies'e daha ciddi cevabı olan dceased'da gösterildi.

enfekte olup tüm dünyayı enfekte etmek üzere yola çıkan flash'ı yakalıyor ve yok ediyor.


barry allen burada zaten "ölü" kabul edildiği için kendini tutmuyor. barry'nin en kendini zorlamadığı hızında bile 14 milyonluk tokyo nüfusunu 30 saniyede şehirden çıkarabilecek hızda olduğunu düşünürsek bu önemli bir olay.

kendi enfekte olan superman ise çok başka bir olay. benliğini kaybettikten sonra gücüne herhangi bir sınır koymuyor. superman'in iki büyük zayıflığı olan kriptonit ve büyü ile oluşturulmuş kılıca rağmen, kolu kesilen ve göğsü kılıçla deşilen superman, wonder woman'ı tek koluyla indirebiliyor.


ve finalde güneşin kalbine giderek galactus'un gezegen tüketmesi gibi güneşin tüm enerjisini tüketerek tüm güneş sistemini yok ediyor. dünyada sağ kalan bir grup insan sistemi terk etmek zorunda kalıyor. her şey ölüyor, tahminen superman de güç olarak yine tanrısal boyutlara ulaşıyor.


özetle

kutsal kitaplar seviyesindeki tanrısal karakterleri dışarda tutarsak en güçlü dc karakteri superman'dir. sürekli kartondan bir dünyada yaşadığı gerçeğiyle kendini tutan superman'in efendiliği olmasa her superman sayısı tek sayfada biterdi. ama öyle de keyfi olmazdı bu işin tabii.