DOĞA 2 Eylül 2021
17,4b OKUNMA     454 PAYLAŞIM

Dünyanın Bütün Doğal Habitat Yollarını Birleştirme Projesi: The World Park Project

Hayvanların doğal yaşam alanlarının birbirinden kopmasını önleme amacıyla başlatılan projeyi öğrendikçe doğa sevginiz kabarabilir.

fillere, gergedanlara ve bana göre amerika birleşik devletleri tarihinin en iyi fikri yakında ikinci sıraya gerileyecek. neden mi? çünkü daha iyi bir fikir bulundu.

fillerin hortumları belki de bir memeli türünde bulunan en hassas ve gelişmiş organdır. dev boyutlarına karşı oldukça incelik isteyen işleri bile yapabilirler. mesela asya filleri hortumlarını kullanarak bir yer fıstığını alıp kabuğunu soyar. soyduğu kabuğu üfleyerek uzaklaştırır. içini yer. biz bunu parmakları olan ayaklarımızla yapamayız. onlar parmaksız hortumları ile başarabilirler. filler memelilerin hortumlular grubuna ait soyunu devam ettirebilen tek türdür.

afrika fillerinin yaklaşık %90'ı geçtiğimiz yüzyılda -büyük ölçüde fildişi ticareti nedeniyle- yok edildi ve bugün tahminen 415.000 vahşi fil hayatta kaldı. son üç nesilde en az %50 oranında azalan asya filleri de tehdit altındadır. vahşi doğada sadece 45.000 civarında kaldı. habitatları değiştikçe, parçalanıp insan yerleşimleri ve tarımda kayboldukça, asya fillerinin popülasyonları suya, beslenme ve üreme alanlarına ulaşmak için geleneksel göç yollarını takip etmeleri imkansız hale getiriyor. yasak avcılıkta işin içine girince her geçen gün sayıları azalıyor.


bundan 150 sene önce bir ağustos günü, hatta tam tarih vereyim: 25 ağustos 1872. başkan'ı wilson, abd içişleri bakanlığı'na bağlı yeni bir federal büro kurulması kararını imzaladı. yeni büro ulusal park hizmetini yürüyecekti. doğal hayatın korunduğu, biyoçeşitliliğin güvence altına alındığı milli park fikri hızla diğer ülkelerce de benimsendi. çünkü biyoçeşitlilik tehlikeye girdiğinde tüm ekosistem tehlikeye girer. ve hangi türün kritik tür olduğu asla kesin olarak bilinemez.

einstein'in ünlü sözünü biliriz: "arılar dünyadan yok olursa insanlığın sadece 4 yılı kalır."

istediğin kadar gökdelen yap, uzay istasyonu kur. ekosistem de poposunda iğne olan ve onunla kendini savunan bir canlıya muhtaçsın. onunla savaşırsan kaybedersin. nükleer bombaya karşı, popodan sarkan iğne!


1872'de yellowstone'da 3.471 mil kare olarak başlayan şey, şimdi 196 ülkede 202.000'den fazla farklı yerde 12.5 milyon mil kare alanı kaplıyor. dünyanın kuru topraklarının yaklaşık beşte biri yıkıcı insan faaliyetlerinden koruyor.

merkezi isviçre'de bulunan uluslararası doğayı koruma birliği (iucn) bu alanları ve alanlarda yapılan faaliyetleri denetliyor. bugün hala dünya üzerinde zürafa, fil, gergedan, su aygırı varsa, birçok kuş türü, milli parklar sayesinde. dünyanın kara alanlarının 5'te biri insansız. sahiden harika değil mi? harika. ama yeterli değil. çünkü bu kara alanları birbiri ile bağlantı halinde değil. araya şehirler, tarım alanları, ülke sınırları giriyor. bu haliyle her bir milli park aslında doğal yaşama alanı değil büyük birer hayvanat bahçesi.

gerçek bir ekosistemden bahsedeceksek alanlar birbirine bağlanmalı, canlıların değişen iklime ayak uydurmaları için göç etmeleri, yeni habitatlar kurmasına izin vermeliyiz. yerel türleri belki değiştirecek bu! ama zaten iklim değişiyor. aynı türleri aynı alanda korumak olanaklı değil. canlılara adapte olma şansı vermek zorundayız. işte bu nedenle amerika tarihinin bence en iyi fikri olan milli parklar fikrini revize eden yeni bir fikre ihtiyaç var.

ve o fikir bulundu, ismi dünya parkı.


haritasını paylaşayım


dünya parkı 3 ana yolla sahip olacak

birincisi avustralya'dan fas'a, ikincisi türkiye'den namibya'ya, üçüncüsü alaska'dan patagonya'ya. bu üç yol 55 ulustan ve 19 biyoçeşitlilik noktasından geçmekte ve biyoçeşitliğin en yoğun olduğu alanları bir birine bağlayacak. hesaplamalara göre biyoçeşitliliğin yüzde 92 sini kapsıyor.

peki maliyeti ne?

ülkelerin gönüllü katılımına göre bu maliyet değişiklik gösterebiliyor. ama 150 milyar dolarlık fonun kurulması bu projenin sürdürebilir biçimde hem ilk uygulama hem de devamı için gerekli ihtiyaçları karşılayabilir.

pandemi döneminde şirketlerin batmaması için trilyonlarca dolar basan merkez bankaları acaba gezegenimiz içinde 150 milyar dolar parasal genişleme yapar ve bu muhteşem proje hayata geçer mi? bunu zaman gösterecek.

umarım o zaman çok geç bir zaman olmaz. fillerde bu güzel haberi işitebilir. nispeten özgürce hareket edebilecekleri bir dünyada türünün son örneği olarak yaşamayı sürdürürler.

hassas kalpleri ve hortumları ile...