YEME İÇME 2 Mayıs 2018
51,1b OKUNMA     810 PAYLAŞIM

Dünyanın En Pahalı Kahvelerinden: Kedi Dışkısından Ayıklanan ve Fincanı 100 $'lık Kopi Luwak

Luwak cinsi kedilerin dışkısından ayıklanan bu zahmetli kahve çeşidini duyunca "boktan kahve olmaz" diyebilirsiniz ama tadanlar pek öyle söylemiyor. Bir bakalım.
iStock


kopi luwak hakkında genel bilgiler

yıllık üretimi yaklaşık 500 pound olan (çevirme külfetine katlanamayanlar için 230 kg civarı oluyor) ve son istatistiklere göre piyasada satılanlarının %40'i sahte olan kahve türü. ayrıca yarım kilosunun şu anki fiyatı 600 dolar. evet, bahsi geçtiği üzere bu kahve luwak'ların bokundan ayıklanıyor. kedigiller familyasıyla akrabalığı olan bu orman yaratığının daldan dala dolaşıp tembel kahve işçisinin yükünü azaltmak üzere en kıvamında kahve çekirdeklerini yiyerek semirdiği, def-i hacet akabinde dışkıdan çekirdeklerin toplandığı ve umarız yıkandıktan sonra işlendiği rivayet edilir.

hayvan, kahvenin tadına kişisel bir kaşe basar mı bilinmez, ama son bilimsel araştırmalara göre ignobel luwakların kahve üzerinde belli bir işlem yaptıkları gösterilmiştir. bu konunun uzmanına başka hangi hayvanların bu tip yetilere sahip olabileceğini sorduğumda, bekledikleri patent başvurusu yüzünden net bir cevap veremeyeceğini söyledi, ama bıyık altından da bunun mümkün olduğunu ima etti.

başka cinslerin de böyle mahsuller çıkarma potansiyeli olsa, pazarın genişleyeceği, kahvenin daha geniş kitlelere ulaşacağı aşikar. senede 200 kilo sıçan ismi luwak kendi lavuk bi hayvan yerine mandaya yönelsek eminim ki bu tip götten filtrelenmiş kahve üretimini günlük petrol üretimiyle kıyas kabul eder hale getiririz.


zaten bu olay, benim de kulağıma gelen kahvenin esas keşfiyle ilgili efsanelere bir epilog oldu

rahibin teki otlatmak üzere sağdığı keçilerin geri geldiklerinde çin gibi olduklarını görüyormuş. gözleri kan çanağı hayvanların gözüne bütün gün uyku girmiyormuş. nihayetinde rahip bunların ne yediğini görmek üzere araziye çıktığında kahveyle tanışmış. aynı dayı keçilerin bokundan bişeyler ayıklamayı denemiş midir bilemiyorum. fakat, dikkat edilirse kahveyle ilgili yönelimimizde hayvanların sürekli bir payı olmuş.

nihayetinde, bilimsel araştırmalar son safhaya geldiğinde ve umarım ki belli çiftlik hayvanlarının bu görevde kullanma muamması müspet neticelendiğinde 10 dönüm araziyi kahveyle donatıyor, ardından keçi, köyün ne varsa salıyorum.

yine konunun uzmanına "bu tip kahvenin fair trade (adil ticaret) olarak sınıflandırılabilir mi?" diye sorduğumda üretici kesimin eline pek bişey geçmediğini, dolayısıyla fair trade sayılamayacağını söyledi. hayvan daha ne alsın zaten, yediği önünde yemediği arkasında. son bir tespit, tadı bildiğin sumatra kahvesi.

bu kahvenin ortaya çıkmasını sağlayan luwak cinsi kedi.


kopi luwak da tıpkı bunun bir başka versiyonu olan brazil jacu bird kahvesi gibi bu hayvanların kahve ağaçlarına dadanması ve mahsulü talan etmesi ile ortaya çıkmıştır

yani basitçe anlatmak gerekirse: buğday ektiniz, 1/4'ünü kuşlar yedi büyük zarardasınız. sonra bir gün bir baktınız ki tarla ve civarı buğday tanelerinden örülmüş kuş pisliği ile dolu. dörtte bir zarar mı yoksa bunları ayıklayıp diğerlerine karıştırıp satmak mı? yoksaaa...

- bok oldu mahsül bok!
- abi üzülme bi çare buluruz...
- lan nerde çare bulucaz bok oldu diyorum sana! tam anlamıyla bok! aha bak bok! cıvık afedersin...
- abi celallenme, biz bunu allayıp pullayıp 100 katına bile satarız
- bok kokusu ovalardan önce burnuna yayılıp aklını aldı senin heralde
- abi bana güven.
- ne güvenicem sana lan!? korkuluk dikelim dedim gerek yok dedin. bok ye ulan!
- abi benim de planım o zaten. dinle şimdi...

ve böylece kopi luwak ile jacu bird coffee doğar. insanın tükettiği herhangi bir maddeye hayvan dilini uzatmayagörsün, allah gelecekte kahve yemeye niyetlenen tüm hayvanları korusun zira öyle bir patladı ki bu saçmalık, bu kedileri kafeslere tıkıp, daha iri, daha yağlı, daha çok foie gras elde etmek için boğazlarından aşağı boruyla mısır tıktıkları kazlar gibi bunları da kafesliyorlar artık.

endonezyalı bir çalışan, kopi luwak çekirdeklerini kavururken.

haa pazarlama açısından başarı mıdır?

şöyle düşünüldüğünde başarıdır, endonezya kahvesinin (sumatra, sulawesi, java vs) diğer kahvelere oranla fiyatı daha düşüktür. tatsal açıdan topraksı ve çamurludur, asiditesi yok gibidir gövdesi oldukça güçlüdür. benim şahsen en babasını bile sevmekte zorlandığım bir kahvedir endonezyadan gelen kahveler. bu kahveleri bu fiyata satmayı başarmaları için anca bokun içinden ayıklamaları gerekiyordu.

bir tarafta da şöyle bir gerçek var

bu hayvanlar kahveyi yediklerinde, tıpkı bizim ve diğer canlıların çekirdekli herhangi bir bitkiyi yemelerinde olduğu gibi, çekirdeği bozulmadan olduğu şekilde dışarı atmaktalar. yani kahve meyvesinin kiraz kısmı sindiriliyor, bizim tükettiğimiz çekirdek kısmına gelene kadar üzerinde parşömeni ve pelerini kalmış oluyor (bkz: çiğ çekirdek kahve) pelerin (chaff) zaten kavurma sırasında atılır ve ısı ile çekirdek yüzeyinden ayrılan zar gibi ince bir kabuktur. parşömen ise çok daha kalın bir kabuktur, çiğ çekirdek kahve çuvallara konulmadan önce bu kısım ayıklanarak atılır. daha net anlatmak gerekirse, bu hayvanlar çekirdekleri ile beraber kabak yiyor diye düşünün, sonra kabak çekirdekleri dışkı ile çıkıyor, üreticiler bunları topladıktan sonra kabak çekirdeklerinin kabuklarını ayıklıyor atıyor, kabak çekirdeğinin içini ya çiğ paketliyorlar ya da kavurup paketliyorlar.

bundan farklı değildir kopi luwak yada jacu bird kahvesi. yok o lab testiymiş bu lab testiymiş, gerçekten bir fermantasyon oluyor muymuş o kısımları bilemem, çekirdek yapısı düşünüldüğünde oldukça zor geliyor bana zira tüm bitkilerin çekirdekleri kendilerini erozyona karşı maksimum korumaya programlıdır. yine de dediğim gibi net ve emin konuşamıyorum zira belkide kahve ile ilgili daha detaylı araştırmayacağım tek şey bu hayvan kahvesi (ve elbette tüketmeyeceğim de)

kopi luwak ve jacu bird benim gözümde tıpkı çocukken dinlediğimiz o masalda olduğu gibi, içinde daha altın yumurta var mı diye kesilen tavuktur.


son bir özet ile toparlayalım

dünyanın en özel kahvesidir kopi luwak.

endonezya açıklarındaki sumatra adası ile çevre adalardaki ormanlarında yetişen kahveye özelliğini veren bir misk kedisi türü, kahve ağaçlarındaki kahve çekirdeklerini bütün olarak yutuyor. midesindeki enzimlerle fermantasyon geçiren çekirdekler dışkı yoluyla atılıyor. bu çekirdekler dışkıdan ayrılıp özel işlemlerden geçiliyor ve sofraya kahve olarak geliyor.

türkiye'de ''şimdi ya da asla'' adıyla oynayan the bucket list filminde iki kafadardan jack nicholson'un canlandırdığı zengin edward cole karakteri de nasıl yapıldığını bilmeden kopi luwak içiyor. kahvenin kedi dışkısından yapıldığını öğrenince de katılarak gülüyor.

işte o sahne

Bu içerikler de ilginizi çekebilir