SUÇ 11 Ocak 2024
63,3b OKUNMA     383 PAYLAŞIM

Epstein Skandalının Temel Sebeplerinden Biri Olarak Gösterilen Hormon: Adrenochrome

Pedofili iddialarıyla tekrar gündeme gelen Jeffrey Epstein ve listesi haberlerinde adrenochrome hormonu, PizzaGate'ten sonra tekrar anılır oldu. Gerçekte neyin nesi olduğunu açıklayalım.

Nedir?

hunter s thompson'ın fear and loathing in las vegas kitabı ve aynı isimli filmden doğmuş ve yayılmış kimyasal halusinojen miti. diğer adıyla pembe adrenalin.

Muhteviyatı nedir?

adrenokrom adlı molekül, adrenalin adlı hormonun oksidasyonu ile ortaya çıkan bir maddedir. seneler evvel, şizofreni ile ilişkili olabileceği düşünülmüş, sonraları ilişkisiz olduğu ortaya konulmuştur. medikal anlamda herhangi bir kullanım alanı yoktur. kardiyotoksik ve nörotoksiktir. sentetik olarak kolayca bulunabilecek veya adrenalinden elde edilebilecek bu molekülün gerçekten çocuklardan elde edildiğine inanmak, oldukça tuhaf ve gülünç bir durumdur. kaldı ki, hakikaten bu molekül için aşırı uyarılmış adrenal beze ihtiyaç var ise, çocuklar yerine feokromasitoma hastalarını kovalamaları çok daha mantıklı olurdu. bu, ayin niyetiyle ya da sapıkça herhangi bir sebeple, çocuklara her nevi işkence yapılmamıştır demek değil elbette. lakin, adrenokrom ile ilişkilendirilen her şey dedikodudan ve yalandan, mitlerden ibaret.

Detaylandıralım

pizzagate ve şimdi de epstein skandalının ana konusunu oluşturan, bebek ve çocuklara işkence yapılarak vücudlarında salgılanması (adrenalin hormonu gibi) sağlanması sonrasında, çok zengin müşterilere satılmak üzere üretilen bir uyuşturucu türü. (bkz: şehir efsaneleri)

donald trump'tan önce, donald trump'tan sonra... birçok hollywood ünlüsü sözüm ona bunu trump seçimleri kazandıktan sonra kullanabilme imkanları kalmadığı için hızlıca yaşlanmaya başlamışlar.

muhtemelen sarıya karşı kampanyada yer alan ünlüler hedef seçiliyor. donald trump için kim propaganda yürütüyorsa, gerçekten hayal gücü korkunç zengin.

https://www.bestgore.com/…ochrome-voice-comparison/

yan etki olarak sol gözü morartıyor, uyarmadı demeyin! (bkz: c9h9no3)

İşin mantıksız kısmı şu şekilde

bizim gibi pis fakirler sentetik adrenochrome'a erişebiliyormuş (zehirli maddeyi enjekte edip napacaksak), ama her şeye gücü yeten kadir-i mutlak zenginler çocuktan çıkarılan orijinal adrenochrome kullanıyormuş?

gelin hikayeyi biraz geri saralım... esas gençlik aşısı bir zamanlar insülindi. 1922'de bir devrim yaşandı. hızla yaşlanıp, çöken diyabet hastalarına insülin enjekte edince gerçekten sağlıklarını geri kazanıyor, gençleşiyorlardı. ilk deneklere hayvanlardan (inek ve domuz gibi iri hayvanlar) çıkarılmış pankreas özütü veriliyordu. gerçekten işe yarıyordu, ama süreç çok yavaştı, çok pahalıydı, dahası kullanılan hayvandan türlü çeşit hastalık bulaşma ihtimali vardı. prion dahil çeşitli ajanların kontaminasyonunu engelleyemiyorlardı. o yüzden son 100 yıldır laboratuvarda temiz pak üretiliyor bu hormon.

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/…/articles/pmc3714061/

https://www.fda.gov/…f-or-pork-insulin-personal-use

yani adrenochrome gerçekten işe yarayan bir madde olsaydı ve gerçekten insan vücudundan çıkarılabilseydi bile, en zengin kesim bunun en saf, sentetik halini kullanırdı.

iki hormonu karşılaştırmak isteyenler için moleküler yapılarını bırakıyorum

insülin:


adrenochrome:

insülin kadar karmaşık bir molekülü sürekli sentezleyip güvenli olarak milyonlarca insana düzenli kullandırtıyoruz, ama adrenochrome'u beceremiyormuşuz. hani "gerçek hayatta ne işimize yarayacak" dediğiniz dersler var ya, böyle saçma salak şeyleri gerçek sanmanızı engelliyor mesela.

hayatı algılayışınızın kahve falında gördüğünüz şekillleri yorumlamaktan bi farkı olsun ya, azıcık kanıt arayın. izlediğiniz dizileri gerçek zannederken hiç aklınıza gelmiyor mu mesela çok tuhaf bi şey yaptığınız? fuhuş çetesi, sinagog tünelleri, satanist ayinler, adrenochrome, matrix, hepsini birbirine bağlamanız iki dakika aldı.

ayzek'in de dediği gibi, "insanda biraz şüphe olur, şüphe!"