Günümüzde Bazı Bölgelerde Hala Devam Eden Yamyamlığın Korkunç Tarihi

İnsanın, kendi türü olan başka bir insanın etini veya iç organlarını yeme alışkanlığı olarak özetleyebileceğimiz yamyamlığın tarihi yaklaşık 250 bin yıl öncesine kadar uzanıyor.
Günümüzde Bazı Bölgelerde Hala Devam Eden Yamyamlığın Korkunç Tarihi

yamyamlık (antropofaji); insanın, insan etini veya iç organlarını yeme eylemi ya da alışkanlığıdır. yamyamlık eylemini gerçekleştiren kişi yamyam olarak adlandırılır. 

yamyamlık olarak kabul edilebilecek olayların başlıca 3 nedeni vardır:

1. kültürel ve sosyal nedenler
2. açlık veya kıtlık
3. delilik veya sosyal sapkınlık

ünlü antropologlar richard e. leakey ve lewin; yamyamlığın, sadece açlığın giderilmesi veya karın doyurmaya yönelik olmadığını, tinsel ve büyüsel nedenlerden kaynaklanabileceğini savunur ve yamyamlığı iki türe ayırır: içe dönük yamyamlık (endocannibalism) ve dışa dönük yamyamlık (exocannibalism). içe dönük yamyamlıkta -iç yamyamlık- sadece akrabaların ve aynı kabileye ait olan ölülerin bedenleri veya yalnızca organları yeniyor. örneğin, güneydoğu avustralya'da yaşayan dieriler, ölen akrabalarının yüz, kol, bacak ve karınlarının yağlı kısımlarını yiyorlardı.

bu toplum için geçerli olan inanca göre yağ, olağanüstü bir güce sahip olan ve yiyen kişiye geçen bir unsur. böylece, ölünün özellikleri yine kabile içinde kalıyor. 

güney amerika'da yaşayan bazı kabilelerde ise, kişinin özelliklerinin onun kemiklerinde gizli olduğuna inanılıyor. bu nedenle de, ölülerini yaktıktan sonra kemiklerini öğütüp toz haline getiriyorlar ve bu tozu içkilerine karıştırarak içiyorlardı.

abd'nin kuzeybatı kıyısı ile kanada'nın güneybatı kesiminde yaşayan kwakiutl yerlilerinde, içine yamyam ruhu giren bir rahip adayı bir ölünün etini yiyerek normal ruh durumuna dönerdi. özetle, içe dönük yamyamlık ölü ile olan ilişkinin devamını sağlamak için uygulanıyordu.

dışa dönük yamyamlıkta ise, akraba ve kabile üyeleri değil, düşmanlar yeniyor. bazı güney amerika yerlilerinde görülen bu adet, öldürülen kişinin katillerinden ileride intikam almaması için uygulanıyordu. bunda da bedenin bazı kısımları, yeniyordu. her iki tür yamyamlığın geçmişi de 200-250 bin yıl önceye kadar uzanmaktadır.

yamyamlık ile cinsellik arasında bağlantı kuran ünlü psikanalist sigmund freud, yemek ve sevişmenin birbirinden ayrılmayan iki faaliyet olduğunu iddia etmişti. freud, cinsel eylemin gerisinde, bir başkasının gücüne ya da iktidarına sahiplenmek duygusunun olduğunu söylüyordu. bu görüşlerini desteklemek için totem aşamasını örnek gösteriyor; bu aşamada klan kardeşlerinin bir araya gelerek sembolik babalarını öldürdüklerini ve onların etlerini yediklerini vurguluyordu. ona göre, erkek kardeşler bunu babanın cinsel gücüne sahip olmak için gerçekleştiriyorlardı.

yamyamlığın yüz binlerce yıl önce homo sapiens ve arkaik homininiler tarafından uygulandığına dair hem arkeolojik hem de genetik kanıtlar vardır.

diğer insanlar tarafından "etlerinden arındırılmış" insan kemikleri 600.000 yıl öncesine kadar gitmektedir. tim d. white gibi bazı antropologlar, üst paleolitik dönemin başlangıcından önce insan toplumlarında ritüel yamyamlığın yaygın olduğunu öne sürüyorlar .

marsilya'nın kuzeyinde movlo guery mağaralarında 120 bin yıl öncesine ait ve insan dokularının yenildiğini gösteren izlere rastlanmıştır. bu bölgede yapılan çalışmalarda, oldukça ilkel olmasına rağmen, fazlasıyla etkili olan ve insan eti yemek için kullanılan aletler bulunmuştur. çalışmayı yapan uzmanların incelediği kafataslarının önce derisinin soyulduğu, sonra da kasıtlı olarak dövüldüğü ve beynin yendiği görülmüş.

ilk yapılan çalışmalardan sonra bu insan eti yeme durumunun, kıtlıktan ve bu kıtlığın getirdiği açlıktan olabileceği düşünüldü. fakat sonrasında çalışmalar genişletildikçe, kazı yapılan bölgenin ekosisteminin zengin olduğu ve kıtlık gibi bir durumun olmadığı görüldü. kemikler üzerinde yapılan incelemelerde göstermiş ki, insan etinin kemikten ayrılması oldukça dikkatli bir şekilde yapılmış ve sanki bu durum bir ayin havasına büründürülmüş.

belçika’nın goyet mağaraları’nda 40 bin yıl öncesi neandertallere ait dört yetişkin ve bir yeni doğan bebeğin kemiklerinde yer alan kesik ve kırma izleri, kanibalizmin en eski kanıtları olarak kabul edilmektedir. ingiltere’nin gough mağarası’ndaysa 14 bin 700 yıl öncesine ait insan kemiklerinin kırıldıktan sonra yumuşak dokuların itinalı biçimde sıyrıldığı, ilik ve yağının boşaltılarak kemirildiği ortaya çıkarılmıştır. mağarada tarihin bilinen en eski kafatası kapları da bulunmuştur. insan kemiklerine işlenmiş zikzaklı kesikler, mağarada yaşamış olan insan grubunun açlık yerine ritüel amaçlı yamyamlığa başvurdukları düşünülmektedir.

1315-1317 büyük kıtlığı, 14. yüzyılın başlarında avrupa'nın büyük bir kısmını etkileyen büyük bir kıtlıktır. kıtlık, avrupa'daki bir dizi büyük ölçekli krizin ilkiydi. açlık, uzun yıllar boyunca milyonlarca ölüme neden olmuş ve mezardaki ölülerin dahi çıkarıp yenildiği yamyamlık olaylarına sebep olmuştur.

yüz binlerce insanın ölümüyle sonuçlanan haçlı seferleri de yamyamlığın tarihteki önemli örneklerinden birine sahne olmuştur. savaş sırasında yiyeceksiz kalan büyük ordular, yaşamlarını sürdürebilmek için öldürülen insanların etini yiyerek beslenmişlerdir. ancak savaş sırasında yaşanan bu durumun bir gereklilik olmasının yanısıra, korku ve dehşet salarak düşmanın motivasyonunu kırmak için bir yöntem olduğu da düşünülmektedir.

osmanlı topraklarında 16. yüzyılda, celali isyanları’yla mücadele ve toprak reformunun gerçekleştirilememesi halkın kıtlıkla karşı karşıya kalmasına neden olmuş, sivas civarında bölgeyi terk etmeyenler birbirlerini yeme noktasına gelmişlerdir. şemseddin sivasi’nin ‘necmü’l hüdâ fî menâkib iş-şeyh şems-id-dîn eb-is-senâ’ adlı eserinde, açlıktan çocukların boğazlanıp yenmeye başlandığı anlatılmaktadır.

yamyamlık daha yakın zamanlarda da, kıtlık çeken insanlar arasında son çare olarak sık sık uygulanmıştır. sierra nevada dağlarında mahsur kalarak hayatta kalmak için birbirini yiyen insanlar buna bir örnektir:


1920-1921 yıllarıda sovyetler birliği’nde yaşanan kıtlık milyonlarca insanın hayatta kalabilmek için diğer insanları yemek zorunda kaldığı bir dönem olmuştur.
bu dönemde insanlar ölen çocuklarını parçalara ayırıp sokaklarda satmıştır:

+18: https://upload.wikimedia.org/…ssian_famine_1921.jpg
https://upload.wikimedia.org/…umans_they_eatten.jpg

holodomor ya da ukrayna kırımı'nda 1932-1933 yıllarında sovyetler birliği'nde, kuban bölgesindeki kıtlık sebebiyle ukrayna nüfusunun dörtte birinin o dönemde hayatını kaybettiği düşünülmektedir.

+18: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…66t5la&usqp=cau

holodomor sırasında ukrayna'da yamyamlık yaygındı. insanlar çeteler kurdular, aile üyelerini öldürdüler ve cesetleri yediler. holodomor sırasında yamyamlık nedeniyle yaklaşık 2.500 kişinin tutuklandı.

+18: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…j9clng&usqp=cau

2. dünya savaşı'nın en yoğun geçtiği yerlerden biri olan leningrad'da kuşatma bitince şehirde büyük bir açlık söz konusu olmuş. öyle bir açlık ki halk kuşatmada hayatını kaybedenleri yerken kendi çocuğunu öldürerek diğerlerini besleyenlere dahi şahit olunmuş.


çin'de mao'nun kültür devrimi sırasında 20. yüzyılın en büyük kıtlığı yaşandı. bu dönemde insanlar ahlaki güçlerini kaybedip insan eti için birbirini öldürdüler. bazıları çocuklarını yedi, bazıları da çocuklarını yemek için takas etti. bu kıtlık sırasında yamyamlık insanlık tarihinde görülmemiş bir ölçekteydi.

wuxuan ilçesi ve wuming bölgesi dahil olmak üzere belirli bölgelerde, kitlesel insan yamyamlığı meydana gelmiş ; mevcut resmi kayıtlara göre , en az 137 kişi- başkaları tarafından yenilmiştir. mao tarafından doktorların ölüm nedeni olarak “açlık” ilan etmeleri yasaklandı. daha sonra açılan soruşturmalarda onbinlerce kişinin bu yamyamlığa katıldığı tespit edilmiştir.

jiabiangou, çin'in gansu eyaletinin kuzeybatı çöl bölgesinde bulunan eski bir çalışma kampıdır. kamp 1957-1961 arasında kullanılmış ve yaklaşık 3.000 siyasi mahkum almıştır. kamp, 1960 sonbaharında yamyamlığa dönüşen büyük bir kıtlık yaşadı.
bu konuyla alakalı film için: https://www.imdb.com/title/tt1723112/

1965–1966 endonezya katliamları sırasında, 30 eylül askeri darbe hareketinin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra komünistleri tasfiye etmeye yönelik katliamlarda milyonlarca kişi öldürülmüş, bu dönemde öldürülen kurbanların kanlarının içildiği ve iç organlarının yenildiği görülmüştür. daha sonra çekilen belgesellerde bu olayların baş sorumluları yaptıklarını itiraf etmişlerdir: https://www.imdb.com/title/tt2375605/
https://www.imdb.com/…t3521134/?ref_=tt_sims_tt_i_1

daha yakın zamana ait bir olay olan 1972 yılındaki uruguay rugby takımını şili'deki bir turnuvaya taşıyan uçağın and dağları'na çarpıp düşmesi sonucu kurtulanların ölenlerin cesetlerini yemesi yamyamlığa başka bir örnektir:


1990'larda açlığın pençesine düşen kuzey kore'de, "yamyamlık" olayları yaşanmış, çin sınırındaki bazı köylerde, bazı koreliler açlıktan ölmemek için çocuklarını yemişlerdir.
https://www.milliyet.com.tr/…re-yamyam-oldu-5359682

kuzey kore polisine ait belgelerde, yamyamlık suçlamasıyla öldürülen çok sayıda kişi hakkında detaylı bilgi bulunuyor.

günümüzde güney amerika'da, ormanların içinde yaşayan ve sayıları hızla azalan guayaki (paraguay) ve yanomami (venezuela) yerlileri arasında yamyamlık geleneği hala uygulanmaktadır.

endonezya’nın batı papua bölgesinde yaşayan korowailer, antropolog peter van arsdale ile ilk karşılaşmalarının ardından 40 yıl geçmesine rağmen izole yaşamaya devam ediyor. ve bu kabile de hâlâ yamyamlığa devam ediyor.