vitalik, 1994 yılında rusya'nın kolomna şehrinde doğmuş ve bir süre sonra ailesiyle kanada'ya göç etmişler. bu göç, onun hayatını şekillendiren dönüm noktalarından biri. kanada'da büyürken, diğer çocukların aksine oyuncak arabalardan ya da video oyunlarından çok, sayılarla ve mantıkla ilgileniyordu. daha 4 yaşındayken, anne babası onun matematik dâhisi olduğunu fark etmiş. öyle ki, diğer çocuklar bir ya da iki haneli sayılarla uğraşırken, vitalik üç haneli sayılarla toplama yapabiliyormuş.

bilgisayarla tanışması da oldukça erken yaşta oluyor. babası, o dönemlerde bir bilgisayar programcısı olduğu için vitalik’i teknolojiyle tanıştırıyor ve o tanışma anı, bir çocuğun sıradan bir bilgisayar merakından çok daha fazlasını doğuruyor. vitalik, bilgisayarın dilini bir oyun gibi görmeye başlıyor. kodlamayı öğreniyor, yazılımlarla haşır neşir oluyor. hani bazı insanlar bilgisayar başında saatler geçirir ama sadece oyun oynar ya, işte vitalik tam tersi, saatlerce oturup yeni şeyler öğreniyor. daha 10 yaşında kendi oyunlarını yapmaya çalıştığı bile söyleniyor.

sonra zaman geçiyor ve vitalik büyüyor ve yine babası sayesinde bitcoin’le tanışıyor. vitalik o sırada 17 yaşında ve kanada’da lisede okuyor. o dönem bitcoin, teknoloji dünyasında oldukça konuşulan ama yine de sınırlı bir kitleye hitap eden bir teknoloji. vitalik, bitcoin’i duyduğunda önce tam anlamıyor. ama daha fazla araştırdıkça ve işin derinine indikçe, bitcoin’in ne kadar devrimsel bir fikir olduğunu fark ediyor. fakat… vitalik, bitcoin’i çok seviyor ama sistemin eksikliklerini de fark ediyor. "bitcoin çok iyi, ama neden daha iyisi olmasın?" diye düşünmeye başlıyor ve ethereum’un tohumu atılıyor. vitalik, blockchain teknolojisinin sadece finansal işlemlerle sınırlı kalmaması gerektiğini düşünüyor. ona göre, bu teknoloji çok daha geniş bir potansiyele sahip. yani sadece para transferi değil, akıllı sözleşmelerden merkeziyetsiz uygulamalara kadar her şey blockchain üzerinde yapılabilir. bunu ilk düşündüğünde insanlar onunla biraz dalga geçiyor. hatta bazıları, “bitcoin varken kim ethereum’la uğraşır ki?” diyor, ama vitalik yılmıyor. 2013’te, henüz 19 yaşındayken ethereum’un white paper'ını yayınlıyor.

2014’te ise ethereum için bir bağış kampanyası başlatıyor. o zamanlar ico diye bir şey pek bilinmiyor ama vitalik ve ekibi, kısa sürede milyonlarca dolar toplamayı başarıyor. 2015’te ethereum ağı resmen hayata geçiyor ve işte o an, teknoloji dünyasında bir devrim başlıyor. çünkü ethereum, sadece bir kripto para değil, bir platform. insanlar onun üzerinde uygulamalar geliştirebiliyor, yeni projeler yaratabiliyor ve ethereum bir ekosistem haline geliyor.