FUTBOL 10 Haziran 2016
15,9b OKUNMA     1114 PAYLAŞIM

EURO 2016 Öncesi Grup ve Takım İncelemeleri

Hasretle beklediğimiz EURO 2016 nihayet geldi çattı. İlk maç bu akşam TSİ 22'de ev sahibi Fransa ile Romanya arasında oynanacak. Turnuva başlamadan hemen önce gruplara ve takımlara son bir kez göz gezdirelim.
UEFA

grup a:

fransa: turnuvanın favorisi. eğer her şey istedikleri gibi giderse on yıl götürecek kadroları var. orta sahada 100 milyonluk pogba, ciğersiz leicester'lı kante, kanatlarda griezmann, coman ve martial gibi belki de avrupa'nın en çok umut veren üç adamı. varane sakat olmasa çok daha favori olurlardı, koscielny-mangala'nın stoper hattının onları götürdüğü yere kadar gidecekler.

tutmak için sebep: genç ve takır takır oynayan takım, kazanma ihtimali yüksek, serge gainsbourg ve şarap eşliğinde izlenebilir.

arnavutluk: tarihlerinin ilk turnuvası bildiğim kadarıyla, çok zor bir eleme grubundan çok sağlam defans oynayarak çıktılar. bir sürü isviçre asıllı oyuncuları var, bir zamanlar galatasaray'dan yolu geçen lorik cana dışında pek tanınan topçuları yok.

tutmak için sebep: yedek kalecilerinin adı hoxha, bunker seven türk solcularının ilgisini çekebilir *. bunun dışında bir başka sebep olarak arnavut ciğeri.

romanya: yüzyılın en kolay eleme grubundan ikinci olarak çıkabildiler. 1994'te hagi ile gittikleri kadar gidemeyecekler elbette, fakat çok bilinen isim olmayan kadrolarıyla oynadıkları defans ile buraya geldiler.

tutmak için sebep: iyi defans oynayan küçük takımları seviyorsanız, tüm eleme gruplarında toplam 2 (yazıyla iki) gol yediler.

isviçre: ingiltere dışında kolay bir eleme grubundan ingiltere'ye iki defa, slovenya'ya bir defa yenilip zar zor gelebildiler. arnavutların isviçre doğumlu oyuncuları olduğu gibi isviçre'nin de ilk 11'inin yarısı arnavut asıllı.

tutmak için sebep: bir zamanlar basel'den galatasaray'a geldi gelecek olan xherdan shaqiri şu an isviçre'nin en iyi oyuncusu.

grup b:

ingiltere: tanıdığım ingilizler her turnuva olduğu gibi bu yıl da çok "it's coming home lads" moduna girdiler, fakat her turnuvada olduğu gibi ingilizler'in penaltılarda falan eleneceğine inancım tam. yine de açık konuşmak gerekirse uzun süredir en çok umut veren kadrolarıyla geliyorlar, turnuvanın en genç takımı olmalarının yanında gerçekten heyecan veren bir forvet hatları var: harry kane ve jamie vardy.

tutmak için sebep: ölüdeniz-fethiye civarlarında akşam 6'da içmeye başlayıp maç başlayamadan kızaran ingiliz turistlerle takılmak, jamie vardy'nin turnuva sonrası vereceği parti ihtimali *, 18 yaşındaki wonderkid marcus rashford'ın son dakikada kadroya alınması sonrası oynama ihtimali.

slovakya: ispanyalı bir gruptan ikinci çıktılar, turnuva öncesi maçlardan birinde almanya'yı 3-1 yendiler, hamsik, weiss, stoch ve nemec'li hücumları bu aralar çok iyi görünüyor.

tutmak için sebep: ilk turnuva, sürpriz yapma ihtimali, marek hamsik'in saçları

rusya: kolay görünen bir eleme grubundan ikinci çıktılar, fakat birinci çıkan takım benim bu turnuvada çok isim yapacağını düşündüğüm bir takım olduğu için (birazdan bahsedeceğim) çok suçlayamıyorum.

tutmak için sebep: ev sahibi formalarının bildiğin forma şeklinde kesilmiş robdöşambr olması. bir de genel sovyetlik.

galler: gareth bale.

tutmak için sebep: gareth bale.

grup c:

almanya: 2010'ların ikinci yarısına girerken altın jenerasyonları beklendiği gibi domine ediyor, ve alttan da sane ve kimmich gibi adamlar gelmeye devam ediyor.

tutmak için sebep: poldi reis, mario gomez, almanlıktan alınan tat

polonya: tarihlerinin en iyi kadrosuyla geliyorlar. forvette lewandowski ve milik, ön liberoda bence avrupa'nın en iyilerinden biri olan sevilla'lı krychowiak temel adamları. almanya'nın olduğu eleme grubunda bir puan farkla birinci olamadılar. her şey iyi giderse ilerleyebilirler.

tutmak için sebep: eğer sağlam ön libero izlemeyi sevenlerdenseniz krychowiak 90 dakika o mevkide ders veriyor. onun dışında malum adam ve avrupa'nın en formda forveti lewandowski var.

ukrayna: üçüncü çıkabilirlerse bir üst turda şanslarının olduğunu düşünüyorum. kanatlarda yarmolenko ve konoplyanka çok tehlikeli, forvette de zozulya'nın şampiyonlar ligi kalibresinde olduğunu düşünüyorum. sayelerinde bu grup bence en keyifli eleme gruplarından biri olma potansiyelinde.

tutmak için sebep: sürpriz olarak çok iyi oynama ihtimali olan bir hücum hattı, kırım'ın rus işgali

kuzey irlanda: kolay eleme grubundan gelseler de çok tanınmayan oyuncularıyla birinci çıkabildiler. iyi takım oyunu oynuyorlar, ama çok öne çıkan bir oyuncuları olmadığı söylenebilir...elbette bir adam hariç.

tutmak için sebep: şu an ingiltere'de herkesin ağzında olan bir tribün marşı kuzey irlanda'nın forveti will grigg için yazıldığından dolayı büyük britanya komple bu adamın gol atmasını bekliyor. tutmak için sebebiniz şu: "will grigg's on fire, your defense is terrified"

grup d:

ispanya: taş gibi kadro, sıkıcı futbol. paslaşmaktan zaman bulup arada gol atarlarsa favoriler.

tutmak için sebep: favorileri sevmek, sarı kırmızı formadan kaynaklanan duygusal avantaj

çek cumhuriyeti: türkiye'yle aynı gruptan çıktılar, bence türkiye abdullah avcı futbolu oynamazsa sonuncu olacak takım onlar.

tutmak için sebep: adı duyulduğunda "hala oynuyor mu ya" dedirtmesi garanti nadir futbolculardan eski arsenalli/dortmundlu tomas rosicky bu takımda 35 yaşında ilk 11 başlıyor.

hırvatistan: çaktırmadan çok sağlam kadrolarla gelip son iki turnuvada hüsrana oynayan hırvatistan'ın yıllardır sıkıntısı birkaç pozisyonda sırıtmayacak ayarda topçu bile bulamamalarıydı. 2016'ya kalede çok formda subasic, kanatlarda perisic ve bu turnuvada bence yıldızı ciddi parlayacak pjaca, sol bekte strinic ile geliyorlar. ispanya'nın yavaş başlaması halinde birinci bile çıkabilirler.

tutmak için sebep: football manager serilerinin yakın zaman efsanelerinden sime vrsaljko kadroda.

türkiye: biliyorsunuz.

tutmak için sebep: varsa milli duygular, yoksa 18 yaşında danimarkalı bir çocuğun büyük ihtimalle süre bulacak olması.

grup e:

belçika: uzun süredir gibi kağıt üzerinde inanılmaz bir kadro, fakat baştaki wilmots'un yetersizliği ve genel bek eksikliği sebebiyle hiçbir zaman potansiyellerine oynayamıyorlar. hazard-de bruyne-carrasco-lukaku hücum hattı bence başka hiçbir takımda yok. kompany yine sakat.

tutmak için sebep: teknik direktör marc wilmots hatırlarsanız 2002 dünya kupası'nda japonya'ya çok sağlam bir gol atmıştı. 

böyle bir şeyi niye hatırlamanız gerektiği konusunda bir argümanım yok.

italya: bayadır getirdikleri en zayıf kadro. 10 numarayı thiago motta'nın giyiyor olması takımın geldiği noktayı göstermeye yeter. conte'nin eski takımı juventus'tan kopyala yapıştır sağlam defans hattı nereye kadar taşırsa oraya kadar gidecekler gibi dursa da, italya geleneksel olarak favori olmadığı ve turnuva öncesi maçlarda kötü göründüğü (kötü görünüyorlar) turnuvalarda hep sürpriz yapar. olursa şaşırmamak lazım.

tutmak için sebep: buffon'un 38 yaşında takımın en iyi oyuncusu olması, italyanların dünyanın en rahat toplumu olduğu gerçeği.

irlanda: çok bir olayları yok. playofflardan 24 takım kontenjanının yardımıyla girdiler. robbie keane hala oynuyor.

tutmak için sebep: robbie keane'in hala oynuyor olması, colin farrell, guinness açıp maç izleyebilmek.

isveç: zlatan ibrahimoviç ve on arkadaşı olarak geldiler. turnuvanın en zayıf takımı gibi duruyorlar, fakat bildiğimiz üzere zlatan bitti demeden hiçbir şey bitmez.

tutmak için sebep: ikea, abba, isveçli kızlar, välfärd.

grup f:

portekiz: şu an acayip gazla gelen genç jenerasyonları bir sonraki turnuvada büyük ihtimal tam olarak isimlerini duyuracak, fakat şimdiden birkaçı takımda yer bulmaya başladı. forvetsiz olmaları biraz sıkıntı, ama cristiano tek başına on forvete eşdeğer olduğu için bence ilerlemeleri mümkün.

tutmak için sebep: hala adını duymadıysanız sol kanatta ya da orta sahanın ortasında oynayacak andre gomes büyük ihtimalle birkaç aya 60-70 milyona transfer olacak. niye olduğunu anlamak istiyorsanız oturup izlemeniz şiddetle tavsiye edilir.

avusturya: elemelerden yenilgisiz birinci geldiler. alaba dışında bir futbolcusunu tanıyacağınızı sanmadığım bu ülke bana göre turnuvanın dikkat edilmesi gereken takımlarının en başında geliyor. bu kadroda alaba atağa daha yakın oynuyor, junuzovic ve arnautovic 4-2-3-1'in ön üçlüsünde harnik ile oynuyor. inanılmaz bir tempoda çok iyi pas yapıp turnuvanın favorilerine taş çıkartacak bir atak futbolu oynuyorlar. f grubu'nun ikincisi olarak çıkarlarsa (açıkçası birinci çıkacaklarını düşünüyorum, ama bir maçlığına cristiano'nun fazla geldiğini düşünelim) ingiltere dışında çok zayıf b grubu'nun ikincisi ile oynayacaklar, bu sebeple bence çeyrek finale çıkarlarsa şaşırmamak lazım.

tutmak için sebep: euro 2016'nın en iyi futbolunu oynayan takım. bu videonun 20. saniyesindeki golü izlemeniz ikna olmanıza yardımcı olur:


macaristan: turnuvanın en zayıf takımı. bu grubu sonuncu bitirmemeleri imkansıza yakın.

tutmak için sebep: efsane eşofmanlı kaleci gabor kiraly 40 yaşında ve hala oynuyor.

izlanda: türkler olarak biliyoruz ki çatır çatır futbol oynayarak buraya geldiler. ülke tamamı avrupa'da bir yerlerde oynuyor, en iyi bilinenleri gylfi sigurdsson. kadro kağıt üzerinde göründüğünden kat kat daha iyi oynuyor, ve birkaç puan kaparlarsa üçüncü çıkıp devam edebilirler ama gerçekten zor bir gruba düştüler.

tutmak için sebep: iyi bildiğim bir ülke için biraz uzun tutacağım, fakat 300,000 kişinin yaşadığı bir ülkeden (kadıköy'ün nüfusundan daha az) böyle bir futbol takımının çıkması uzaktan bakıldığında inanılmaz. eğer yolunuz düşerse bunun niye olduğunu çok iyi anlıyorsunuz. dünya kupası zamanı gittiğimde herkes futbol konuşuyordu, özellikle elemelerde baya iyi oynayıp playoff'ta elenince "bir daha yüz sene gidemeyiz, yazık oldu" moduna girmişlerdi, buna rağmen dünya kupası maçlarını reykjavik'in ana meydanında kurulan ekranlarda tıklım tıklım izliyorlardı, o yüzden şu an nasıl hissettiklerini tahmin edemiyorum. ülkenin futbol jenerasyonu 90'ların sonunda devlet eliyle ısıtmalı futbol sahalarının yapılmasıyla oluşuyor, çünkü geçmişte saha 6 ay donduğu için antrenman vb. yapmak mümkün olmuyormuş. ülke bu gelişmeden sonra kız erkek çocuk yaştan sonra futbol oynamaya başlamış, o kadar ki yolumuzun geçtiği 100-200 kişilik kasabalarda futbol takımları var. amerika'nın tamamında 3 tane lig varken 300,000 kişilik ülkelerinde yarı profesyonel lig sistemlerinin 4. lige kadar iniyor olmasının sebebi de bu. bu arada 300,000 kişilik ülkenin üçte ikisi başkent reykjavik'te yaşadığı için takımdaki oyuncuların çoğu buradan çıkma, durumun absürtlüğü şu resimde görülebilir. hofudborgarsvaedid denilen yer bildiğim kadarıyla reykjavik'in tek hastanesi, yani takımın üçte ikisi aynı hastanede doğmuş :) insanı, doğası, futbol sevdasıyla çok güzel ülke, sempati duymamak bence mümkün değil.