europapa için "bu ne ya, ne saçma şarkı, sözler, hareketler" diyenler için ekstra bir bilgi vereyim.

ilk dinlediğimde ben de aynı şeyi düşünmüştüm. sonra şarkı dilime dolanmaya başladı, kafamda çalmaya başladı, sonra da sözlerini ve hikayesini merak ettim. bunun ardından şarkıya zıt olan hayat görüşüme rağmen şarkının hareketliliğinin altında derin bir hüzün ve travmatik bir geçmiş olması beni çok duygulandırdı. klibini izlediğimde ise klibin sonunda gözlerim doldu (anne ve babasıyla birlikte olduğu bir çocukluk fotoğrafı yanıyor).

şarkının hikayesi ise şöyle.

joost klein 12 yaşındayken babası kanserden vefat ediyor, bir sene sonra ise annesi vefat ediyor. basit bir kafiye oyunu gibi görünen "europapa" ismi aslında joost'un şarkıyı babasına yazması ve ithaf etmesi sonucu bu ismi alıyor.

şarkının hikayesini, " her zaman hayat hikayemi anlatmaya çalıştım. en kısa versiyonu, ailemi genç yaşta kaybetmiş olmamdır. yıllardır bununla baş etmeye çalışıyorum. şimdi 26 yaşındayım. bu duyguyu paylaşmak için muhtemelen şimdiye kadarki en büyük sahne olan bu platformu kullanma şansım oldu. europapa kendini bulmak ve hikayesini anlatmak için avrupa'yı dolaşan bir yetimi konu alıyor. ilk başta insanlar onu tanımıyor ama o kendini göstermek için eline geçen her fırsatı değerlendirmeye devam ediyor. europapa babama bir övgüdür." şeklinde anlatıyor.

küçükken babası ona "oğlum dünyanın sınırları yoktur" demiş ve bu da joost'un hayat görüşünü oluşturmuş. joost küçükken ailesiyle birlikte eurovision seyretmeyi çok severmiş. o hareketli kıpır kıpır dans ettiren şarkının sonunda şunları söylüyor.

"günün sonunda hepimiz sadece insanlarız.
babam bir zamanlar demişti ki dünyanın sınırları yoktur.
her gün seni özlediğimi kendime fısıldıyorum,
görüyor musun babacığım,
bak seni dinledim."

joost klein'in instagram paylaşımı:

Türkiye Neden 2012'den Beri Eurovision Şarkı Yarışması'na Katılmıyor?