SİYASET 4 Aralık 2018
25,3b OKUNMA     737 PAYLAŞIM

Fransız Hükümeti, Sarı Yelekler'in Protestoları Karşısında Neden Geri Adım Attı?

Fransa'da bir süredir devam eden akaryakıt zammı karşısında Sarı Yelekler adı verilen protestocu grubun mücadelesi meyvesini verdi. Fransa Başbakanı Edouard Phillippe, akaryakıt vergilerinin altı aylığına askıya alındığını duyurdu. Cumhurbaşkanı Macron'un neden böyle bir adım attığı ise merak konusu.

Fransa hükümeti, 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe girecek bir akaryakıt zammı duyurmuştu. 

Söz konusu zam, 17 Kasım’da Fransa’da baş gösteren ve sonrasında Hollanda ve Belçika’ya da sıçrayan "sarı yelekler" eylemine sebep olmuş ve binlerce kişi protestolara katılmıştı.

Olayların akabinde Macron hükümeti zamların altı aylığına askıya alındığını açıkladı. Peki neden?

avrupa'da merkez partiler çok zor durumda. popülizm ve aşırı sol, sağ, hatta fransa özelinde halen var olan royalist (kralcı) taban, merkez partilere destek vermiyor, bu partiler güç bela, azınlık hükümetleri ile iktidara gelebiliyorlar veya bir fırsat doğunca, arkalarına rüzgar alıp devletin başına konuyorlar. macron iktidara resmen damdan düştü; çok genç bir figür ve partisi daha birkaç yıllık. hollande'ın seks ve yolsuzluk skandalları patlayınca alternatif olarak görülen popülistler iktidara gelmesin diye cumhurbaşkanlığına "getirildi".

dolayısıyla ne doğru düzgün bi tabanı var ne de çok güçlü veya etkili bir isim. ortodoks iktisat politikaları uygulayıp kamuyu küçültünce filan çok tenkit edildi, bu son eylemler de onun ekonomik politikalarına karşı. fransızların yüzde 80'i bu eylemleri destekliyor, çünkü hepsinin cebini vurdu bu durum.

e bu adam nasıl seçilecek eylemcilere siktir çekerse? seçilemez. ortada kimlik siyaseti yok çünkü, ekonomi var. türkiye'de gezi hadiseleri tamamen kimlikseldi. bu yüzden erdoğan, tabanı vasıtasıyla seçilebilirdi tekrar çünkü eylemciler içinde kendi tabanından adam yoktu zaten. macron'un var. ne yapacak, kendi seçmeni olan adamı mı dövecek? eylemcileri dağıtmak, adanın siyasi hayatının sonu demek. ondan ağlıyor bir haftadır, "mecburum bunu yapmaya" filan diye.

demokrasi, devrim, hak arama kavgası vesaire, bunların hepsi boş laf. macron'ın işine gelse, hepsinin içinden girer dışından çıkardı. yoksa size basit bir şey söyleyeyim, insan etten ve kandan oluşur. iyi teçhiz edilmiş bir polis gücünün çözemeyeceği bir toplumsal sorun olduğuna inanmıyorum.

Tekne ve Yat Gibi Lüks Deniz Araçlarında Neden Vergi Muafiyeti Var?