Gideceğiniz Mesafeyi Asla Beğenmeyen Aşti'deki Taksicilerle Girilen Tuhaf Diyaloglar
bir istanbul dönüşünde bindim bunlardan birine ve ayrancıya gideceğimi söyledim. eve kadar geldik.(dip not evim karakolun bitişiğinde) karakolun önünde durduk, taksimetreye baktım 11 milyon yazmış.
ben elemana bir tane 10'lük ve 1'lik verip kolay gelsin dedikten sonra; abi biz giriş çıkışa da para veriyoruz 3 lira daha vereceksin dedi. abi o benim değil senin problemin ; kusura bakma benden alamazsın dedim. olur mu öyle şey abi vermek zorundasın dedi. ben de elemana ters ters baktıktan sonra; gel abi karakoldan pederden al o zaman dedim.
bu güzel arkadaşım feyki yedikten sonra yüzsüzce, bu seferlik almayalım diye üste çıkmaya çalıştı. ben de hiç bir zaman alamazsın zaten dedikten sonra kapıyı sertçe vurdum; arkadan bavulu aldım.
indikten sonra da keyif sigaramı yaktım yoluma devam ettim.
pazarlık kabul etmezler.
- yollar kapalı. şehir içinden gidersek 1,5 - 2 saat sürer, 50-60 lira yazar; konya yolu'ndan gidersek 20 dakika sürer, 40 lira yazar.
+ abi sana 30 lira vereyim. istediğin yoldan git.
- olmaz öyle şey.
+ iyi. öyleyse şehir içinden gidelim.
taksimetre 23 lira yazdı.
sene 2007 gölbaşı'na gidicem. en son çocukken gelmişim ankara'ya. bi kaç kişiye sordum çok sıkleyen olmadı açıkçası. dedim en iyisi taksicilere sorayım, bilirse onlar bilir.
+ abi gölbaş...
- atla götüreyim koçum hemen.
+ ne kadar burdan?
- 80 ver yeter.
+ (!?error)...
- uzak bayağı kurtarmaz aşağısı.
+ öğrenciyim abi, yok mü başka vasıta, otobüs falan?
- benim çocuğum da öğrenci, seni kandırır mıyım abim ben? hadi 50 olsun.
+ yok abi eyvallah ben bakarım bi çaresine.
hemen ileride dolmuş kalkan yer var. dolmuşçuya sordum, gelir 5 dk' ya dedi.
yalan olmasın 2 lira falan tuttu.
elimin bavullarla dolu olduğunu gören her taksici nereye gitmek istediğimi sorduktan sonra bindiğim taksinin tarifesine baktığımda gece yazdığını görünce, şoföre gece açmışsınız dediğimde o sabittir abla her seferinde bilmem ne kadar atar şeklinde bir cevapla karşılaşmamın ardından;
normalde 16-17 milyon tutan aşti-bilkent arası mesafeye 23 milyon ödeyip toparlanmaya başladım. ilk kazığı attım yedi dur bakalım şimdi diyen, taksici demeye bin şahit isteyen hırsız, eline verdiğim 20 ytl'yi 10ytl ile değiştirip (eminim çünkü yanımda 10lük banknot yoktu) 13 milyon verdin abla deme terbiyesizliğini gösterdikten sonra, daha fazla dayanamayıp 20 verdiğimden eminim yaptığınız çok çirkin diyerek indim.
bu sefer de taksici arsızının para için bu kadar tartışmaya gerek yok, hakkını yediysem şöyle böyle olsun tribini yedim. hala sınırlıyım. mülakatla filan alıyolar bunları ise galiba. hepsinin mi ayarı bozuk olur ya.
arka koltuğun sağ tarafına oturduğunuz takdirde ve gideceğiniz mesafe de yakınsa taksimetre açmaz bu şerefsiz insanımsı topluluk. 9-10 lira tutacak bir yol katedersiniz ve ineceğiniz yere gelirsiniz ve diyalog başlar
+ ne kadar (taksimetreye bakılır)
- 20 lira.
+ e taksimetrede yazmıyor birşey. neden açık değil?
- kardeş valla yorgunum unutmuşum ama senden önce birini getirdim buraya inan 20 tuttu.
+ ya git hasta mısın? ne 20 sı 10 bilemedin 12 lira yazar.
- inanmazsan terminale geri gidip tekrar taksimetreyi açalım bakalım ne kadar tutçak
+ tamam olur hadi gidelim. taksimetre ne yazarsa onu vercem. nasıl olsa zamanım bol.
- e ama şimdi gidip gelcez taksimetrenin 2 katını vermen gerekir. boşuna mı benzin yakıyom ben.
+ açsaydın o zaman taksimetreyi. hem bu lpg.
- tamam o zaman sen 18 ver. uğraştırmayalım birbirimizi.
+ ben bu tür şeylerden keyif alıyorum. ya 10 lira veririm yoluna devam edersin ya da aştı ye gidip tekrar taksimetreyi açarız ne tutarsa onu veririm.
- ya ver lanet olsun ya 15 ver git hayret bişi ya!
+ (bu sırada çanta yavaş yavaş omza alınır taksiden inilir) aştiye gitmiyorsak al bu 10 lirayı benzin at arabaya ( on camdan para koltuğa fırlatılır ve arkaya bakmadan seri bir şekilde yürünmeye başlanır)
ankara'ya gelen bir yabancı olarak dolmuşların önünde falanca işyerinin ordan geçer mi diye soruyorsunuz, (mecburen) utanmadan oradan geçen dolmuşa bile geçmez diye yalan sallıyorlar. bir de uyanıklar, işyerimin adını söyledim ya sorarken;
- sizin işyeri taksi fişi ödüyor. 50,00tl'ye götürürüm. işyerinden alırsın.
uyanığa bak.
istisnasız yaşattıkları bir olay var. şöyle:
- abla nereye gidicen?
- maltepe
- arkadaki arabaya geç
arkadaki taksi ile:
- abla nereye gidicen?
- maltepe
- arkadaki arabaya geç
bir arkadaki taksi ile:
- abla nereye gidicen?
- maltepe
- arkadaki arabaya geç
bir arkadaki taksi ile:
- abla nereye gidicen?
- maltepe
- arkadaki arabaya geç
"ankara'yı şöyle bir dolaşalım, sonra sen beni havaalanına bırak," diyip en öndeki arabaya bineceğim bir gün, çok kararlıyım.
ankara'ya bir kere gittim ve aşti'deki bu taksicilerden birinin taksisine bindim. adresi verdim ve şu cevabı aldım:
- bu adres hemen şurası abla, götüremem, yürüyerek 10 dakikada gidersin.
- iyi de kardeşim ben ankara'ya ilk defa geliyorum. elimde valizle bu havada *, bu saatte -ki saat akşam 10 filan- tanımadığım bi yerde nasıl yürüyeyim?
- o zaman şu karşıdaki taksici arkadaş götürsün seni, ben götürmem.
bi anlam veremeyerekten ve valizimi de alaraktan diğer taksiciye gittim ama aynı cevap:
- abla şurası hemen. o kadar kısa mesafeye gitmiyoruz.
- iyi de kardeşim yabancıyım diyorum. nasıl gitcem ki ben şimdi?
tam o sırada başka bir taksi yolcu bırakmaktaydı. taksici el etti:
- abla bak bu başka tarafın taksisi. götürürse o götürür seni, biz götüremeyiz.
haydaaaa... dolmuş mu lan bu güzergah tayini var. benim bildiğim binersin taksiye gideceğin yere götürür bu kadar net. neyse aşti taksicisi diğer taraf - ki neresi bilmiyorum - taksicisi ile konuştu. ben de araya girdim :
- abi fazla para vercem, allahaşkına götür beni oraya. yabancıyım ben.
başka taraf taksicisi kabul etti de gittim gideceğim yere. hatta adam yolda söylendi " bunlar böyle şerefsiz, götürüverse nolur, vatandaş bırakılır mı yolda" diye... gittiğim yer de armada avm'nin orda bi yerde. çok da yakın değildi diye hatırlıyorum.
yani kısacası bu anı ile hatırladığım enteresan taksici arkadaşlardır.
bir sabah aşti'den bahçeli'ye gitmek için binmem, evin önüne varınca bagajdan valizi indiren taksicinin "5 lira da valiz indirme parası aliim abi" demesi, kanın beynime sıçraması "sabah sabah ördek yakaladım skiim diyosun galiba" demem, "tarife böyle" demesi, "sekterr la" deyip valizi yüklenip eve girmem, arkamdan "iyilik de yaramıyo" gibi anlamsız bi cümle kurulması.