YAŞAM 17 Ekim 2017
98,4b OKUNMA     1150 PAYLAŞIM

Günümüz İnsanının Dev Sorunu: Tek Başına Herhangi Bir Aktivite Yapamamak

Çevrenizde mutlaka fark ettiğiniz bu durumu derinlemesine incelemek, yalnızlıkla kurulan karmaşık ilişkiyi de biraz daha netleştirecek.
Taxi Driver (1975)

insanların tek başına bir aktivite yapamaması; çevremdekilerden, ne zaman tek başıma sinemaya, konsere vs. gitsem sürekli işittiğim "yalnız mı gittin?", "olum söylesen beraber giderdik" vb. sözlerle ve de acıyan gözlerle bakmasından mütevellit farkettiğim bir durum.

insanlar tek başlarına sinemaya, tiyatroya, konsere, içmeye ve belki de yakın bi zamanda sıçmaya, ve hatta alışveriş'e de yalnız gidemiyorlar gibi bir durum var ortada uzun zamandır farkına vardığım. hayır, sorun benim henüz ruh ikizi bir dost ya da eş bulamamamdan mı kaynaklanıyor bilemiyorum fakat bana oldukça saçma geliyorlar.

çünkü, bana göre bu tür etkinlikler kesinlikle tek başına yapılması gereken etkinliklerdir.

sinemayı ele alalım. evet, film'den sonra film hakkında tartışabilecek biri olur yanınınzda. fakat... filme karar verebilecek misiniz? bir şekilde onun istediği veya kendi istediğin filme gittiniz. ikinizden biri diğeri kadar keyif almayacak. şahsen ben, manchester by the sea gibi bir filmi izlerken buna şahit oldum. ben filmin durağanlığına ve müziklere, atmosfere odaklanmış, büyük bir hayranlıkla filmi izlerken; yanımdaki arkadaşlarım "bu nasıl film amk, böyle dram filmi mi olur saçma sapan film" şeklinde takılıyorlardı.

keza bu yaz spider-man homecoming filmine arkadaşımla beraber gittiğimde, iron man sahnelerini ağzımdan salyalar akarak ve büyük heyecanla izlerken, yanımdaki arkadaşımın hiç zevk almadan öylece izlediğini gördüm.


konser için yine keza böyle. ortak sevdiğiniz gruba gidersiniz fakat arkadaşınız sizin kadar hayran değildir. ya da tam tersi. fakat yalnızken, hem onunla ilgilenmek gibi bir sorununuz olmuyor hem de istediğiniz gibi kopabiliyorsunuz.

alışveriş konusuna gelince, zaten halen daha neden "evet tek başıma gittim" dediğimde yadırganıyor anlamış değilim. ordu halinde mi gezmemiz lazım? ben yanımda birisi varken yeteri kadar rahat olamıyorum. kararsız biriyim ve boş seçenekleri çok çabuk eleyen ve fakat kalan son seçimlerimde aralarında çokça gidip gelen birisiyim. arkadaşlarım ise genelde almayacakları şeyleri bile defalarca giyip çıkaran, üzerine kafa patlatıp mal mal düşünen insanlar. hayır, adamların en sonunda neyi alacaklarını onlardan daha iyi biliyorum genellikle ve sonunda gidip onları alıyorlar. ayıp olmasın, sıkıldığımı düşünmesinler diye söylemiyorum da "olum bak sen en sonunda bunu alacaksın boşuna diğerlerine bakma" diye.

dışarı çıkma konusuna gelince de biraz karşı tarafı ele alalım. liseden beri sürekli beni buluşmaya çağıran, her seferinde de boş boş oturup saçma konular üzerine muhabbet edip boş yere vakit ve nakit öldürdüğümüz ve hiç de hayır diyemediğim bir dostumla bu yaz tatile gittim.


ve fakat gördüm ki adam beni yanında sadece yalnız gitmiş olmamak için çağırmış. bana videosunu, fotoğrafını çektiriyor. nereye gitmek istese yanında beni de zorla sürüklüyor. işin fenası, o da içten içe yanlış kişi ile tatile çıktığının farkında ve beni yanına yakıştıramıyor. bunu da beraber hiç fotoğraf çekip sosyal mecralarda paylaşmamasından çok rahat anladım. ha ne alaka diyebilirsiniz fakat kendisi sosyal medyayı oldukça etkin kullanan birisi. mesela her gece club'a gittik. fakat hepsinde zorla götürüldüm. kaç kere hayır desem de sonucunda hep "buraya yatmaya mı geldin?" tarzı sözlerle karşılaştım. evet anasını satayım. şehir stresinden uzaklaşıp, kafa dinlemeye ve havuza girip güneşlenmeye, keyif yapmaya geldim soktuğumun tatiline.

ama sonuçta ne oldu? 5 günlük tatilde her gece dışarı çıktık ve her defasında bok gibi para harcadık. ne için? rezil, playback yapan popçular için. ağır abiler, localarda otururken onlara hizmet eden bodyguard tipli garsonların bizi itip kakarak geçişleri için. yanımda mal gibi zıplayıp, kafasını sallayan arkadaşıma ayıp olmasın diye gitmek istediğimi söylemez ve kalırken, onun bana "neden mal gibi tüm gece öylece durdun?" demesi için ve tüm bunların üstüne para vermek için. ha en sonunda ne oldu? tatil dönüşü çocuğa durumu usulca anlatıp, iyi bir insan olduğunu fakat kafa yapımızın uyuşmadığını ve artık görüşmek istemediğimi söyledim. karşılığında "sevgilinden mi ayrılıyorsun amk?" tarzı asalakça bir cevap aldım ama olsun. geç olması hiç olmamasından iyidir ve zararın neresinden dönsen kardır demişler.

sonuç olarak arkadaşlar, yalnız bir aktivite yapmaya çekinmeyin. yapın. yeni popüler kültüre ayak uydurmayın. insanın en iyi dostu kendisidir. arada kendinizle yalnız kalın. korkmayın. ve en önemlisi yalnız kalmak isteyen ve ya yalnız aktiviye yapan insanlara acıyan gözlerle bakmayın. zorlamayın onları. hoş şeyler değil inanın.

edit: şöyle bir video varmış konuyla alakalı. ekşi sözlük'ten @baharda bluescu olan metalci paylaştı sağolsun.

İçinizdeki Introvert'i Ciddiye Almanın Yolları


cevabı ilber hocada


türkler yalnız kalmayı öğrenememiş bir millettir ne yazık ki. insan en dolu anları yalnızken yaşar. asosyallik değil bu, istediğimiz zaman gidebileceğimiz arkadaşlarımız var. ama güzel olan yalnız başına yaşamayı öğrenebilmektir. konser, tiyatro, sinema, alışveriş, yemek. arkadaşla yapılmaz demiyorum ama yalnız da yapılabilir.

"insanlara, yalnız olmayı öğrenmeleri gerektiğini ve kendi başlarına mümkün olduğu kadar çok zaman geçirmek için uğraşmalarını söylemek isterim. bugünün gençlerinin hatalarından biri gürültülü, bazen neredeyse agresif etkinliklerde bir araya gelmeye çalışmaları. kendini yalnız hissetmemek için bir başkasıyla beraber olma arzusu bence çok talihsiz bir gösterge. her insan çocukluktan itibaren kendiyle zaman geçirmeyi öğrenmeyi ihtiyaç duyar. yalnız olması gerekmez ama kendiyle kaldığında sıkılmamalıdır. kendi kendilerine kaldıklarında sıkılan insanlar bana kendilerine verdikleri değer açısından bir tehlikenin içindeler gibi gelir."

a. tarkovsky