EKONOMİ 14 Aralık 2018
128b OKUNMA     1103 PAYLAŞIM

Halkı Oldukça Fakirken Hindistan Nasıl Dünyanın En Büyük Ekonomilerinden Birine Sahip?

Hindistan, çoğunlukla halkın büyük kısmının çektiği sefaletle bilinirken bir diğer ilginç gerçeği ise dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahip olması. Peki ama bu nasıl mümkün oluyor?
iStock

aslında hindistan 2.260 trilyon $ (2016) ile dünyanın 7. büyük ekonomisi. (aynı hızda devam ettikleri takdirde seneye fransa'yı sollayıp 6. olacaklar.) 

ancak problem şurada başlıyor: nüfusları neredeyse çin ile aynı sayılır; ancak 1980'de daha geriden başlayan çin, şu anda 11 trilyon ile 4 kat daha büyük ekonomiye sahip ve bu büyümeyi halkın geneline de yansıtabildiklerinden çin halkının refah durumu hintlilere göre çok daha iyi (aslında nüfus olarak aralarında koca bir ülke nüfusu kadar fark var ancak oranlayınca düşük olduğundan görmezden gelinebilir: 1.324 milyar ile 1.379 milyar). hindistan ise uzun yıllardır çin'e yakın hızlarda büyümesine rağmen zaten daha az olan kişi başı gelirini bile halkına eşit olarak yansıtamamış. - medyan ile ortalama farkı - ama ekonomi büyüyor mu? büyüyor.

çokuluslu şirketler nüfusu çok olduğundan hindistan denilince "yeni çin" diye heyecanlanıyorlardı; ancak 800 milyon yetişkine sahip hindistan nüfusu bekleneni hiçbir zaman karşılayamadı. çünkü birey bazında çok az kazanıyorlardı ve tüm büyümeye rağmen istikrarla az kazanmaya devam ediyorlar.

- mesela apple; mart 2017'ye kadar olan bir yıllık süreçte dünyanın neredeyse 20%'si olan hindistan'da toplam cirosunun sadece 0.7%'lik kısmını yapabilmiş. 

- mcdonalds'ın 1.300 milyarlık hindistan'da 37 milyonluk polonya'dan veya 23 milyonluk tayvan'dan pek fazla şubesi yok. 

- starbucks aynı nüfustaki çin'de her 15 saatte bir yeni bir şube açabilirken, hindistan'da son iki yılda sadece ayda bir oranına sahip.

- e-ticaret'te büyük beklentiler vardı; zira hindistan orta sınıfının 300 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor ve 2025'te 550 olacak diyorlardı. ancak e-ticaret rakamları 2017'de 2016'dan sadece 25-30% fazlaydı (dünyadaki e-ticaret büyüme ortalaması ise zaten 20%).

- hindistan'ın 2017'deki e-ticaret büyümesi "$" olarak çin'in sadece bir haftasına denk.

- nüfusun 97%'si hiç uçağa binmemiş.

- hindistan'ın ortalama kişi başı geliri yıllık 1,700$; ancak nüfusun 80%'i bu miktarın altında kazanıyor.

- kişi başı gelir (ppp) ($'a endekslenmiş hali değil, satın alma gücü olarak) 6.600 $'a çıkıyor ancak satın alma gücü mesela iphone almanıza yetmiyor, çünkü satın alma gücü uluslar arası dolaşan ürünlere göre yapılmıyor.

1980 başında çin'in geride (1,000$'lar) başladığı yarışta çin bugün 16,000$'a varmışken hindistan ancak 8,000$'a yakınsayabilmiş. ki bu ppp; ppp yerel para birimine endekslendiğinden domatese falan bakıyor. ppp yüksek diye patlıcanı ucuza alabilirsin ancak gidip araba, elektronik vs. alamazsın; global fiyatlar belli.

thomas piketty eşliğinde paris school of economics tarafından gelen verilere göre sadece 10 yetişkin hintliden sadece 1'i 3,150$'dan fazla kazanabiliyordu (2014).

bu da demek ki; sadece 78 milyon hintli günde 10$'a yakın kazanabiliyor.

- 1,400$'lık son iphone, hindistan'ın en çok kazanan 10%'unun bile yıllık maaşının yarısına tekabül ediyor.

iki maddedir bahsettiğimiz günde 10$ kazanabilen en yüksek 10%'luk kesimin büyüklüğünde 2010-2016 arasında pek bir değişim olmadı.

araba (ya da scooter), televizyon, bilgisayar, klima ve dondurucu.

hindistan hükümetinin verilerine göre bu beşli'ye sahip olanlar haneler hindistan'daki hanelerin sadece 3%'üne tekabül etmekte. medyan'a göre hintliler bu beşlinin sadece birine sahip.

- hindistan'da 1.320 milyarlık nüfustaki en çok kazanan 1%'e ( 130 milyon kişi arasına) girmek için yılda sadece 20,000$ kazanmanız yeterli. (80 bin türk lirası diyelim mi?)

goldman sachs'a göre hindistan'da en fazla 27 milyon hane yılda 11,000$ üstünde kazanabiliyor ve sadece toplam nüfusun 2%'sine tekabül ediyorlar.

- en çok kazanan 1%'lik kısım (13 milyon kişi) yıllık toplam gelirin 22%'sini elde ediyor (çin'de bu oran 14%) .

- en çok kazanan 10%'luk kesim 1951'de yıllık toplam gelirin 40%'ından azını alırken, şu an 60%'a yakınını alıyor.

arkalarından gelen 40%'lık kesimin payları 1951'de %40'ın üzerindeyken şu an 30%'un altına yol almış durumda.

en alt 50%'lik kesimin payı ise 1951'de toplamın 20%'sine gelirken şu an 15% dolaylarında.

- 10%luk kesime giremeyen, ancak medyanın üstü gelirde kalan yaklaşık 300 milyonluk yetişkin grubu 1980'lerden beri toplam büyümenin sadece 23%'ünden nasiplenmiş. (çin'de bu oran 43% ve gelişmiş ülkelerde 50% olması arzulanır.)

- 2015 verilerine göre sadece 25.5 milyon hintli 13,700$ üstü değerinde varlıklara sahip.

- tüm bu verilere rağmen hindistan'da 200,000 milyoner var.

- 1.320 milyarlık hindistan'ın varlıkları 8 milyonluk isviçre veya 51 milyonluk güney kore'ninkine yakın.

- kadınların iş gücüne katılım oranı 2005'ten beri 10% düştü.

- 5 yaşın altındaki çocukların 38%'i yeterli beslenemiyor (fiziksel ve zihinsel gerilik).
(global nutrition report)

not: daha fazlası için the economist'in 13-19 jan.18 sayısına bakabilirsiniz.`

türkiye ve türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler orta gelir tuzağı denen zırva ile uğraşıyor(doğruluğu veya globalliği tartışılır da konu o değil), hindistan'ınkine ne demek lazım? 

kitlesel aşırı alt gelir tuzağı mı?

dünyadaki neredeyse her ülke (bilhassa gelişmekte olan ülkeler) büyüme odaklı agresif gelişimler göstermeye çalışıyor ancak bu gayeler, sosyal sistemi kuvvetli olmayan ülkelerde hem gelir eşitliğini bozuyor (aslında gelir eşitsizliğini) hem de çevreye de büyük zararlar veriyor. makroda büyümüş oluyorsunuz ancak mikroda problemler ile karşılaşıyorsunuz. bu "büyüme" manyaklığının yerine başka bir alternatif geliştirmek lazım, ya da kontrollü büyüme yaratmak lazım, aksi takdirde ya çevresel faktörler ile ya da kendi kendimize kıyameti getireceğiz.

ayrıca sanıyorum ki, mevcut gelirinden şikayet edenler veya hayallerini gerçekleştiremeyenler varsa üstteki verileri okuyup hayatta hiçbir şey gerçekleştiremeyecek milyarları aşkın insanı idrak edip farklı düşünmeye başlayabilirler.

Almanya'nın 300 Milyar Dolar Cari Fazla Vermesi Dünya Ekonomisine Dair Neler Anlatıyor?