EDEBİYAT 25 Temmuz 2018
58,4b OKUNMA     709 PAYLAŞIM

Harry Potter'ın Dünyasını Şekillendiren İki Karakterin Kıyası: Severus Snape mi, Sirius Black mi?

Büyücülük dünyasına dair üzerinde epey düşündüren ve güzel çıkarımlar yapabileceğiniz bir kıyaslama.


Sirius Black taraftarlarının görüşleri

snape suçluluk duygusu ile hareket eden bir aciz iken sirius sevgi dolu bir kahramandır.

tek bir always saçmalığı yüzünden yaptığı her şey unutulan sümsukus ile gönüllerin kahramanı patiayak'ın karşılaştırılmasıdır.

sorarım size, voldemort kehanetin bahsettiği kişinin harry potter olduğuna karar verip lily'i öldürmeseydi snape dönecek miydi davasından?

zekasına mümkün değil tek bir laf edemeyeceğim snape'in karakterini bir tek aşık diye bu kadar övmek nedendir?

ki o aşık adam zamanında sevdiği kadına, arkadaş olmalarına rağmen herkesin içinde bulanık diye kendince hakaret eden, suç ortakları, fikirdaşları tarafından ebeveynleri delirtilen bir çocuğa (neville longbottom) sırf voldemort onun anne-babasını seçmediği için türlü işkenceler yapıp aşağılayan, sevdiği kadının oğluna, sırf babasından nefret ettiği için, suçluluk duygusunun da etkisiyle hayatı zehir eden bir adam değil mi aynı zamanda.

romantik saçmalıklarla snape istendiği kadar pohpohlansın, kendisinin tek bir yağlı saç teli bile "arkadaşlarına ihanet edeceğine ölseydin, biz senin için bunu yapardık" diyen sirius ile kıyaslanamaz.


istismarcı, zorba, takıntılı ve bencil bir çakma romantikle ailesini reddedecek kadar arkadaşlarına düşkün, bir kurt-adamla arkadaşlık etmek ve onu yalnız bırakmamak için en zor büyülerden olan animagus büyüsünü öğrenen, azkaban'da bile temiz vicdanı sayesinde akıl sağlığını koruyabilmiş, yakalanma ihtimalini bile bile vaftiz oğlunu kurtarmak için sihir bakanlığına dalabilen bir kahramanın karşılaştırması.

snape harika yazılmış bir karakterdir ancak berbat bir kişiliktir. kaç yaşına gelmiş olmasına rağmen 11 yaşındaki çocuklara zorbalık yapmaktan, onları aşağılamaktan çekinmemiş, arkadaşlarının içinde çocukları mide bulandırıcı bir tavırla ezmeye çalışmıştır. harry'ye babasından dolayı bir öfke duyuyor olması bir yere kadar mazur görülebilir ancak neville gibi ailesi kahraman, hermione gibi pırlanta kalpli çocuklara ettiği zulümlerin hiçbir açıklaması yoktur.

tanrı vergisi yeteneği diyebileceğimiz zihinbend yeteneği olmasa, lord voldemort'un anında harcayacağı bir karakterdir. zaten dumbledore da, voldemort da zihinbend yeteneği sayesinde karşı tarafa casusluk yapabileceği için bu adamı kullanmıştır.

lily'ye sevgisine gelince. sapkınlık derecesinde bir takıntının ürünüdür. bir kadın seni istemiyorsa, yoluna devam edersin. öfkelenip karanlık sanatlara dalmaz, ölüm-yiyen denilen safkan düşkünü katiller arasında saf tutmazsın. hele yaptıklarını "beni çocukken aşağıladılar," diye rasyonalize etmeye çalışması bir kepazeliktir. hogwarts 11-17 yaş arasında eğitim veren bir okuldur ve 15 yaşında iki çocuğun birbiriyle atışması yetişkin hayata taşınmayacak kadar saçma anılardır. 40 yaşına gelince kaçınız orta okulda itiştiğiniz arkadaşınıza düşmanlık besliyorsunuz?

"always" lafı da romantik bir laf olsa da aslında lily'ye olan saplantısının bir yansımasıdır. sağlıklı değildir ve çirkindir. akıllı insan yoluna devam eder, başkasını sever, aşık olur. başkasıyla evlenip çocuk yapmış ve mutlu bir hayat kurmuş çocukluk aşkını hayatının takıntısı haline getirmez. bu sevgi değildir, bu saplantıdır. sevgi olsaydı, harry'yi bağrına basar, lily'nin yadigârı diye gözü gibi bakardı.

zorbalık konusunda malfoy'dan beter durumdadır zira malfoy sadece çocuktur ve 16-17 yaşında bile malfoy ve ailesi voldermort yanında saf tutmanın ve sürekli korku içinde yaşamanın ne denli rahatsız edici olduğunu anlamıştır.

koca seride sonuca etki eden tek olumlu hareketi de muhtemelen gryffindor'un kılıcı'nı bellatrix'in kasasından alıp harry'ye vermesidir.

regulus arcturus black bile sonuca daha fazla etki etmek için çaba sarfetmiştir.


sirius black'e gelince. safkan takıntısı olan bir aileden açık fikirli olarak yetişmiştir. ailesindeki herkes kana susamışken, o ailesini reddedebilmiş ve evden çocuk yaşta ayrılabilmiştir.

en iyi arkadaşlarından birinin kurt-adam olması üzerine animagus olacak kadar arkadaşlarına bağlıdır ve sır tutucu olarak voldemort'un kendisinin peşinden geleceğini öngörüp peter'ın bunu yapmasını tavsiye edecek kadar da bilgedir.

kolay olanı değil, zor olanı tercih edecek kadar büyük adamdır.

bu hayali karakterlerin ikisi de incelikle yazılmış ve kalitedir ancak kişilik ve ahlaki açıdan bakılacak olursa severus snape beş para etmez bir kişiliğe sahiptir.

https://img-9gag-fun.9cache.com/…o/appneyb_700b.jpg

rubeus hagrid gibi daha ne zorbalığa, ne haksızlığa uğramış karakterlerin yanında severus snape'in seçimlerinin hiçbir geçerliliği, hiçbir meşrutiyeti ve bahanesi yoktur.

severus snape'i sevdiren de büyük oranda alan rickman'dır. huzur içinde uyusun.

bu karşılaştırma sirius black'in asaletine hakarettir.

filmi izleyip, üç-beş sayfaya kanıp snape'in yağlı saçlarına aşık olanlara sirius'u yedirtmem!

neymiş? adammış. neymiş? kahramanmış. hadi oradan. snape dediğin mahlukat katilden başka bir şey değildi. lily'yi seviyormuş. ne dokunaklı. kendi isteğiyle ölüm yiyen oldu. kendi isteğiyle gitti ve kehaneti voldemort'a söyledi. evet, lily'nin oğlu olduğunu bilmiyordu ama daha söylerken o ailenin tamamının öleceğini bal gibi biliyordu. bir bebeği voldemort'un önüne attı lan! eğer lily ölmeseydi malfoy döneği gibi 'imperius' büyüsünü bahane edip kaypak kaypak ortalıkta dolaşacaktı.

sirius dediğin adam, bir aile kurtulsun diye kendi hayatını hiçe saydı. voldemort ne de olsa onun peşinden gelir, zorla onların saklandığı yeri söyletir diye sır tutucu olmadığı halde öyle davrandı. voldemort gelip onu öldürsün de sır asla ortaya çıkmasın diye!

şimdi bir tarafta tanısın ya da tanımasın bir bebeği voldemort'un önüne atan bir katil yer alırken diğer tarafta kendini bir saniye bile düşünmeden arkadaşları için feda eden sirius.

biri ergence davranamaz ama katil olabilir. karanlık büyüye hayran hayran baktığınız için mi bu snape sevgisi? bütün yaptığınız kötülüklerin "always" ile affedileceğini falan umuyorsunuz sanırım?

yok birinin ailesi fakirmiş, diğeri safkanmış vs. geçiniz. ikinci kitabın sonunda dumbledore, harry'ye ne diyor? kim olarak doğduğun değil, kim olmayı seçtiğin önemli. ve snape bütün tercihlerini kendi yaptı.

Snape taraftarlarının görüşleri

kişilik olarak elbette sirius snape'ten çok daha iyidir bu tartışılmaz bir gerçek. adam adeta eski türk filmlerinde olan mutlak iyiler gibi.

ama iş büyücülüğe gelince orada duracaksın. half-blood prince ulan bu! savunma büyüleri ve unique büyüler konusunda efsanevi bir büyücü ulan bu. bu da yetmezmiş gibi bütün alanlarda yetkin olacak ve ders verebilecek kadar bilgili. sen kalkıp koskoca severus snape'i büyücülük konusunda sirius black ile kıyaslayamazsın adama dur orda bir derler. imkânı olsa ve potansiyelini tamamiyle kullanabilse overall olarak dumbledore ve voldemort seviyesinde olabilecek biri snape.

kendimden bir şeyler bulabildiğim insanları seviyorum.

snape'in bir ölüm yiyen'e dönüşüm süreci, içten gelen bir kötülükten ibaret değildir. anlamsız argümanlar sergilemeyin, bu kitap serisinde gerçekten kötü olan bellatrix lestrange gibi karakterler varken; snape'in hayatı bu dönüşümü yaratan bir neden-sonuç ilişkisinden ibarettir.

sirius black, hogwarts'ta iken havalı arkadaş grubunda bully rolünü üstlenmiş; zengin ailesine asilik taslayan fakat james ve harry'e karşı da gerçekten sadık bir insandır. iyi yönleri de vardır kötü yönleri de vardır ama asla bir snape kadar özel değildir.

snape, içten bir şekilde sevmiş ve dumbledore'ın isteği üzerine üstlendiği görevler dolayısıyla çok büyük riskleri gözel almıştır. hayatım boyunca yaşadığım pek çok üzüntüyü ve yalnızlık hissiyatını snape karakterinde sezebiliyorum.

güç; büyü gücü olarak karşılaştırırsak yani snape ve sirius düello yaparsa, bariz bir şekilde ve ezici bir üstünlükle snape kazanır. (1-0)

fayda; zümrüdüanka yoldaşlığına yardım bazında konuşacak olursam açıkça, snape'in daha fazla yardım yani fayda sağladığı görülür. snape, uzun zaman boyunca a.b.'ye gizli bilgi veriyordu yani tabiri caizse kilit taşı rolünü üstleniyordu. ayrıca gizli gizli harry'e birçok defa yarar sağlamıştır. sirius ise daha hapisten çıktıktan kısa bir süre sonra öldü, haini yakalayamadı. tek somut faydası; mirasını harry'ye bırakmış olması. snape ile fayda bazında karşılaştırırsak yine burada snape'in yaptıkları ağır basar. (2-0)

karakter; snape karakter olarak kompleks iken sirius basit birisidir. daha dibindeki düşmanı fark edememiştir. ancak sürüyle hareket edebilir (düz liselerdeki sosyal bölümündeki öğrenciler gibi). zayıfa gücü yeter, kendinden güçsüze saldırır. snape ise yalnız kurttur, tek gezer; sürüyle hareket etmez, yalnız çalışır (bilumum liselerdeki sayısal öğrencileri gibi). kendinden zayıflara saldırmaz (harry'ye yaptıkları ise rol icabıdır, görevi gereğidir). asla aşkına ihanet etmez. hülasa; snape, sirius'tan daha karakterlidir. (3-0)

iyilik; aslında iyilik göreceli bir kavram değildir. zamanında çocukken sirius arkadaş sürüsüne uyar ve diğer çocuklara zorbalık eder. aslında burada sirius'un ailesine sırt çevirmesinin sebebi arkadaşlarıdır. eğer arkadaşları safkan felsefesini benimseseydi sirius da onu benimseyecekti. sirius, sürü psikolojisine uyan biridir. çevresi iyilerin tarafına geçtiği için iyi olmuştur. çevresi de bir kız yüzünden iyilerin tarafına geçmiştir (burada; snape kız yüzünden iyilerin tarafına geçti diyenlere duyurulur: j.j. kimin için iyilerin tarafına geçti?). snape ise, çocukluğunda iyi birisidir ama şartları onu sertleşmeye zorlamıştır. "eziyet gören birisi, tekrar eziyet görmemek için başkalarına eziyet edebilir." sen birisine sürekli zorbalık edip, onun iyi birisi olmasını beklersen, sende mantık yok demektir. snape de haliyle maruz kaldıklarına tepki koymak için karanlık tarafa geçti (hanginiz aşkınızı kaptırdığınız kişinin yanında durmak istersiniz?). fakat yaptıklarından fazlasıyla pişman olarak iyilerin safına; kendi isteğiyle (yaptıklarının ve yapacaklarının farkında olarak), kimse zorlamadan katıldı. buradan snape'in sirius'tan daha iyi birisi olduğu sonucu çıkar. (4-0)

cesaret; harry potter evreninde, snape'ten başka, voldemort'un gözlerinin içine bakarak yalan söyleyebilecek kadar cesur başka kimse var mıdır? voldemort'a karşı casusluk yapmak, her babayiğidin harcı değildir, yürekten fazlası gerekir. snape'in soğukkanlılığından, ne kadar cesur olduğu anlaşılabilir. sirius ise hep kaçar, sürüsü olmadan bir hiçtir. hakeza; snape'in yaptıkları, sirius'un yaptıklarından daha fazla cesaret ister ve binaenaleyh snape, sirius'tan daha cesurdur. (5-0)

zeka ve akıl; bunu uzun uzun yazmaya gerek yok, snape, siriustan daha zeki ve akıllıdır (aksini iddia edebilecek yoktur sanırım). (6-0)

bilgi; bu konuda da snape fazlasıyla ağır basar. iksir konusunda olsun, büyü konusunda olsun vb. konularda olsun snape, sirius'tan daha bilgilidir; kendi hazırladığı büyüler vardır ve branşında en iyisidir. albus dumbledore bile ondan iksir konusunda yardım ister. (7-0)

ezcümle: sirius, zengin kopilin yanında takılan beta yancıdır; alfa nereye giderse o da oraya gider (bunun gibi karakterleri sokaklarda ve çevremizde sıkça görüyoruz); snape ise her zaman yalnız takılan, kendinden başkasına ihtiyacı olmayan, prensipli, efendi birisidir ve bu yüzden de tercih edilmemiştir sevdiği kız tarafından.

sathi bir şekilde teşbih yapacak olursam: snape, kedigillerden pantherinae cinslerinden biriyken; sirius ise köpekgillerden köpektir. yani birisi süreye ihtiyaç duyar, öbürü duymaz.


Genel bir yorumla noktayı koyalım

harry potter evreninde iyiyle kötü ayrımı bildiğiniz kadar keskin değil

dumbledore bile, bu noktaya gelene kadar karanlık sanatların babasıydı. ne zaman ki grindelwald adamın kız kardeşini öldürdü, dumbledore o zaman aydı anyayı konyayı da biraz daha karanlık büyü konseptinden kurtuldu. ha ama bu karanlık taraf ona ne kazandırdı? güç, kuvvet, olgunluk. dibi gördüğü için tepeye yükselmesi de temiz iş oldu.

şimdi siz bu şekilde biçimlenmiş karakterlerin içinde severus snape sirius black karşılaştırması mı yapacaksınız? o zaman adamları baştan sonra inceleyelim.

sirius black dediğimiz adam kim?

bellatrix'in kuzeni, safkan büyücü. egoist, narsist bir karakter. okul zamanlarında gryffindor'da olmasını ve okulun popüler çocuğu james potter ile en yakın arkadaş olmasını kullanarak büyümüş, kendisine gücü yetmeyecek olan kişilere kötü davranmış bir karakter. severus snape bunlardan neden nefret ediyor? adama kötü davranmışlar. ağzına sıçmışlar lan herifin daha nolsun? lily potter'a rağmen. belki de james'in severus'a bu kadar kötü davranmasının sebebi de lily'yi ondan kıskanıyor olmasıydı. ne zaman ki bunlar büyüdüler adam oldular, voldemort hortladı, aydılar olanı biteni de bi düzeldiler. e orada da, kehanet devreye girdi. james ve lily öldü. sirius kafayı sıyırdı azkaban'a yolladılar adamı orada.

severus'a bakalım. 

adam, kötü bir aile ortamından geliyor. kötü kötü kötü. lily var bi dost diyeceği, onda da ayrı gayrı evlere düşüyorlar zaten. slytherin nere gryffindor nere. buna rağmen herif çılgınlar gibi iksir bilimi görüyor. kıskançlık, acizlik, voldemort devreye giriyor. severus voldemort tarafına kayıyor. karanlık sanatları benimsemeye başlıyor. bunun sonucunda da lily james ile birlikte olmaya başladığı noktada, severus için tek çare voldemort'un yanına geçmek oluyor. buna rağmen, kehanet ortaya çıktığı zaman voldemort'a ihanet edip dumbledore'u buluyor ve lily'nin ne pahasına olsun korunması için dumbledore'un ajanı olmayı kabul ediyor. voldemort'dan haber getiriyor. niye? lily'yi seviyor da ondan. dön dolaş lily öldüğü noktada bile dumbledore'a olan sadakatini ve lily'ye olan sadakatini bir şekilde koruyor. hiç haz etmediği halde harry'yi her türlü beladan koruyor adam. napsın? herkes harry'ye yalakşap davranıyor diye bu da mı öyle davransın? ne kadar lily'nin oğlu da olsa, çocuğa ne zaman baksa kaybettikleri aklına geliyor. doğal değil mi çocuğa karmaşık hisler duyması?


şimdi severus mu sirius mu?

sirius ne yaptı seride? kaçtı. kaçtı. kaçtı. harry'ye bir aile hissi verdiği bir noktaya kadar doğru. harry, sirius black'e ailesinden son kalan fert gibi tutundu çünkü babasından kalan tek şey bu. annesinden kalan tek şey bu. sirius da harry'yi james'ten başka bir şey olarak görmedi. james yerine koydu. adama james diye seslendi zümrüdüanka yoldaşlığında? ölmeden önce james aşağı james yukarı öyle takılıyordu sirius.

severus ne yaptı seride? kötü davrandı kötü davrandı. amaaaa... sirius'dan hep ve her zaman daha iyi bir görevi vardı. hikayede kilit taşlarından biriydi. sirius olmasaydı da harry bir şekilde olurdu. ama severus snape olmasaydı hikaye bu kadar iç burkar bir hal almazdı. sirius öldüğü zaman hepimiz üzüldük. ama snape'in ölümü bambaşka bir platformdu. şimdiye kadar yaptığı her şeyi neden yaptığı, dumbledore ile olan yakınlığı, ortaklığı ve bir sürü şey...

dumbledore severus'a bayılmıyordu. dumbledore aziz de değildi zaten. severus'u sevmesine de gerek yoktu. orada herkes görevini yapıyordu. dumbledore, esas yüzünü severus'a gösteriyordu. harry'ye iyi davranmaktan, ona örnek olmaktan başka bir şey yapmıyıordu. ama esas karakterini, esas dumbledore'u severus'un yanında, onların konuşmalarında gördük.

tabii ki severus için de bu geçerli. o da gerçek karakterini dumbledore ile ortaya çıkardı.

o yüzden bu basit versus'u severus alır.

not: lupin spor