Hepimizin Aşk Kapımızı Çaldığında İnandığı Olay: Kalbimizle Aşık Olduğumuz Yanılgısı
hepimizi kandırmışlar sebastian aşık olan kalbimiz değil beynimizmiş.!!
psikolog dr. stephanie ortigue 2010 senesinde almış eline sazı ve araştırmaya başlamış ulan bu aşk denen lanet şey nasıl ortaya çıkıyor kalp mi beyin mi bizi bu hale sokuyor diye girmiş kör kuyunun içine peki araştırmaları sonucunda ne bulmuş ?
aşık olmak için saniyenin beşte birinin yeterli olduğunu tespit ediyor ve bunu yaparken beyinde 12 farklı bölge uyarılıyor. bu uyarılan bölgeler insanda öforik duygular oluşturan "dopamin, oksitosin, adrenalin" ve "vasopressin" gibi hormonların salımına sebep oluyor. beyinde aktive olan bölge direkt olarak kalbi, kalpte olan hızlanmalar da beyni etkileyecek şekilde kompleks bir döngüye giriyor. bu arada doğal olarak mide ve bağırsaklar da bu "yoğun trafik"ten spazma girerek payını alıyor. (midenizde uçan kelebekler) fakat genel anlamda söylemek gerekirse, asıl iş beyinde bitiyor.
diğer ilginç bir bulgu da yeni âşıkların kan testinde ortaya çıkmış: yüksek dozda kısaca sbf olarak bilinen sinir büyüme faktörü! halk arasında "kimyamız uydu" sözü, kişilerin birbirine ne kadar sbf salgılatabildiğine bağlı. bunda ise fiziksel görüntünün yanı sıra salınan feromonların da etkisi var.
hafızanın çalışmasıyla ilgili "kolinerjik nöronlar" olarak bilinen beyin hücrelerinin ölümünü engelleyen sbf, isveç'te alzheimer hastalığının tedavisinde kullanılmaya başlanan bir hormon. (aşık ol alzheimer olma sloganımız bu)
karşılık beklemeden oluşan aşk, beynin daha farklı bir bölgesinde oluşan uyarımla meydana geliyor ve zamanla beynin o kısmında yapısal bir değişim gözleniyor. buna da en güzel örnek olarak anne-çocuk arasındaki sevgi veriliyor."
antik abiniz kaynaksız konuşmaz okulun yayınladığı makale için tıklayınız