Atış Poligonlarında Dikkatsiz Olunduğunda Yaşanabilecek Hayati Tehlikeler

Zaman zaman keyif yapmak, stres atmak için gidilen atış poligonlarında bazı şeylere dikkat edilmediğinde yaşanabilecek birçok tehlikeli durum var.
Atış Poligonlarında Dikkatsiz Olunduğunda Yaşanabilecek Hayati Tehlikeler

atış poligonlarında çalışan personelin partili belediye müşavir kadrosuna eş-dost-akraba kontenjanındanmış gibi atanmaması gerekir. poligonlarda ortaya çıkabilecek hayati tehlikeler atış sürecini yürüten ve kontrol altında tutan personelin uyanıklığıyla, neye dikkat etmek gerektiğini bilmesiyle falan ancak ekarte edilebiliyor. yani o iş "hop silahı başkasına doğrultma", "şeytan doldurur" demekle bitmiyor. teknik ve deneyimli personel gerekiyor. çünkü bazı şeyler vukua geliyor ki resmen görünmez kazaya davet çıkartıyor. bunların en bildik ve en sinsi üç tanesi mesela şöyledir:

patlamayan mermi / misfire

tetiği çektiniz, horoz (veya glock gibi silahlarda striker) iğneyi kapsüle vurdu ancak hiçbir şey olmadı. silah patlamadı. işte o sıkıntılı bir durumdur "bu silah mı bozuk ya" diye gözünü dayayıp namludan içeri bakan bir takım canlılar her zaman olur. ancak bu senaryo kötünün iyisidir. silahın sürgüsü geri çekilip patlamamış mermi çıkartılıp ateşe devam edilir. silahta bir arıza ya da atış güvenliğini tehlikeye sokan bir durum atıcı insan gibi davrandığı müddetçe olmaz.

sonradan patlayan mermi / hang fire

tetiği çektiniz ve aynı yukarıdaki gibi hiç bir şey olmadı. ancak 1-3 saniye sonra gecikmeli olarak silah patladı. bunun nedeni de genel olarak eski veya su altında kalmış mermilerin kapsüllerinin teklemesidir. bu olayın doğuracağı tehdit patlamayan mermiden çok daha fazladır. zira "aha silah patlamadı, bozuk bu galiba" diye namluyu sağa sola çeviren atıcılar ilk örnekte azar işitirken bu senaryoda ölüme yaralanmaya sebep olurlar. patlamayan silah durumlarında bu yüzden atış yöneticisinin ilk işi sözlü olarak ikaz ile namluyu hedefe bakar durumda tutmaktır. atışı yöneten açısından sıkıntısı ise kapsülüne vurulmuş merminin ne kadar süre sonra patlayabileceği kestirilebilir bir şey değildir. aşağıdaki videoda sonradan patlayan mermilerin toplandığı bir video var; en baştaki mg3'ün başına gelen şey benim kabuslarıma girer, o kadar kötü:


maytap mermi / squib fire 

bunun kadar sinsi bir olay herhalde yoktur. mermi patlar ancak çok güçsüz bir şekilde, sesi az ve/veya tıslayarak patlar. sürgü geriye birazcık gider ancak boş kovanı atamaz. atıcı hemen duraklar. silahında bir sıkıntı olduğunu fark eder. yukarıdaki örnek gibi sürgüyü çeker ve hop silahtan dışarı bir boş kovan çıkar. silah patladı diye düşünüp silahı doğrultup atışa devam etmek ister. aksini düşünmesini sağlayacak bir şey de yoktur. ancak işin aslı mermideki barut çok kötü bozulduğu için gereken itiş kuvvetini ve basıncı karşılayamamıştır. çekirdek kovandan ayrılmış ancak namludan çıkamamıştır. yani namlu kurşunla tıkanmıştır. tıkalı olduğunu bilmediği namluya yeniden mermi sürüp atarsa da silah atıcının suratına patlar. kapak takımı parçalanır ve bazı durumlarda silah bomba gibi her yere şarapnel saçarak patlar. poligonda sağda solda duran herkes bundan nasibini alır. meşhur maytap mermi patlamaları şurada var:


nasıl önlenir?

bunları önlemenin en iyi yolu mermi depolamada kırk yılı geçirmemek, istiflenen mühimmata da iyi sahip çıkmaktır. o yapılamıyorsa ve kötü mermi tedariği de varsa bunun önüne tam olarak geçilemez. patlamamış mermi vakalarında, özellikle sıralı atışlarda kimin silahının ne yaptığına mümkün mertebe dikkat edilmeli, hemen tüm atış süreci kesilmelidir. süreci yöneten sorun yaşayan atıcıya yaklaşıp sürgüyü çektirmeli, namlunun boş olduğunu da kontrol ettirmelidir. ancak bazen o bile işe yaramamaktadır. ülke olarak 1950 üretimi mühimmat hala raflarımızda duruyor. bizde de hatalı mermiler, alev topu yapanlar kapsül arızaları kaç kere yaşandı; oradan biliyorum.