iğnenin kalçadan (popodan) vurulması, tıbbın on yıllarca süren tecrübeleri sonrası bile değişmeyen bir uygulamadır. insan evrimleşip değişmediği ya da enjeksiyonluk ilaçlar kalkmadığı sürece değişmeyecektir de. peki neden kalça?

kalça kası (gluteal kas) büyük miktarda kas kütlesine sahip. kol kası (pectoral kas) daha küçük. kas içine yapılan enjeksiyon miktarı genellikle 1-2 ml oluyor. bu bazen, hatta çoğu kez küçük bir kas tarafından emilme zorluğu yaratabilir. hadi diyelim bir enjeksiyonu koldan yaptık. ertesi enjeksiyon yine aynı kasa yapılacak. zaten küçücük kas, her seferinde kas içi kanama, fibrozis (sertleşme), kolda ağrı gibi komplikasyonları olabilecektir. 

ancak kalça kası (gluteal kas) geniş ve kütleli. içine yapılan 1-2 ml'lik enjeksiyonlarda zorlanmıyor. ufak tefek sertlikler çok hissedilmiyor. ağrıları kola göre daha kolay geçiyor. uzun süreli enjeksiyonlara karşı dayanıklı. benzeri bir kas kütlesi de uyluk ön yüzde mevcut. ancak iğne için hastanın hazırlanması kalçada daha kolay. uyluk için donun ön taraf kısmen açılıyor, kalça için arka taraf yarım açılıyor. yani kullanım açısından kalça daha kolay aynı zamanda. ama isteyen uyluk ön yüzünden de yaptırır. ayrı konu.

kısaca; omuz kasından miktarı düşük tek seferlik uygulamalar tercih edilir. örneğin aşılar.
sürekli ve miktarı çok olan enjeksiyonlar fazlaca kas kütlesi gerektirir, bu nedenle kalça ya da uyluk seçilir. örnek; hastalandığınızda bir hafta - on gün boyunca vurdurduğunuz antibiyotik iğneler.

BioNTech Gibi mRNA Aşılarının Uzun Süreli Yan Etkileri Olabilir mi?