SPOR 3 Eylül 2020
27,9b OKUNMA     481 PAYLAŞIM

İlk Bakışta Oldukça Benzer Gözüken Yol Bisikletleri Arasındaki Farklar

Yol bisikletleri hakkında dikkat edilmesi gereken özellikler ve yol bisikleti çeşitlerini sıralayan, oldukça bilgi verici bir yazı.
iStock

700c çapında ince lastikleri, drop barlı gidonları ve düşük ağırlıklı bileşenleri ile uzun mesafeleri hızlı bir şekilde katedebileceğiniz versiyonuna yol bisikleti denir. birkaç çeşidi vardır, bilmeyen bünyelerin gözünde hepsi bir de olsa aslında aralarında dağlar kadar fark vardır.

1) yol bisikleti çeşitlerini açıklamaya geçmeden birkaç temel bilgi vereyim

kadro geometrisi

bisiklet üzerinde nasıl bir pozisyonda sürüş sağlayacağınızı belirleyen en önemli faktördür. en çok kafa karıştıran konulardan biridir, bisiklet alınacağı zaman seçeneklerin hepsi masaya yatırılıp kadro geometrileri karşılaştırmalı incelenerek doğru kadro geometrisi tercih edilmelidir.

kendinize uygun kadro ölçülerini hesaplayın

uygun olduğunu düşündüğünüz kadro geometrilerini karşılaştırın

drop bar

yol bisikletlerinin karakteristik özelliği olan gidon çeşidi. 3 farklı sürüş pozisyonu sunar; drop, hood, flat. droplardan tuttuğunuzda bisikletin üzerine tamamen kapanmış olursunuz, hoodlardan tuttuğunuzda daha az eğilmiş oluyorsunuz ve kontrollü bir sürüş sağlıyorsunuz, flat bar kısmına ise tamamen dinlenme konumu diyebiliriz.

konumlar bu şekilde:


lastik kalınlıkları

700c olarak yazının başında ifade ettiğimiz lastik çapı yaklaşık 700 mm'ye tekabül ediyor. 28" lastik ile çok yakın olmasına rağmen aralarında 10 mm fark vardır, iç lastik falan alırken buna dikkat edilmeli. kalınlıkta ise yol bisikletleri genel olarak 23 mm'den başlar 40 mm'lere kadar çıkar. aşağıda tür olarak açıklayacağım gravel bisikletlerin haricinde genel olarak yüzeyi düz ve ince lastikler daha düşük sürtünme direnci ve akışkanlık için tercih edilir.

aynakol ve ruble

aynakol bisikletin pedal kısmındaki dişliler, ruble ise bisikletin arka tarafındaki dişliler. bu dişlilerde 52'lik 11'lik vs gibi kullanımlar dişli üzerindeki diş sayısını ifade etmek için kullanılır. buradaki dişli sayıları çok önemlidir. öyle ki aradaki iki diş sayısı farkı sizi vezir de edebilir rezil de. bunu herhangi bir bisiklet türüne binen herkes bilir ama yine de belirtmiş olalım uzun zamandır binmeyen ve burayı okuyan olursa diye, öndeki dişliler büyüdükçe uygulamanız gereken güç artar, tam tersi şekilde arkadaki dişlilerde ise dişli küçüldükçe uygulamanız gereken güç artacaktır.

2) şimdi yol bisikleti çeşitlerine bakalım

3 ana kategori var diyebiliriz yol bisikleti için, endurance, lightweight ve aero. alt kategori olarak gravel (endurance), tur tarzı yol bisikleti (endurance), time trial(aero) diyebiliriz. daha farklı tipler de vardır muhakkak ama benim şimdilik bildiklerim ve aklıma gelenler bunlar, mesaj kutusunu bombalamayın sonra.

endurance

uzun süre bisiklet üzerinde kalabilmeniz için daha dik bir sürüş pozisyonu sağlayan, genelde 28mm lastik kullanarak yoldan gelen titreşimi azaltmayı hedefleyen yol bisikleti türü. uzun süreden kasıt ise kişiden kişiye değişmekle birlikte 5-6 saati aşan sürüşler desek yerinde olacaktır. tabi 3 saatlik sürüşte bile endurance tarzı bir bisikletin aero bir bisiklete göre rahatlığı çok net şekilde ortaya çıkar ama 5-6 saatten sonra aero kullanıcısı devam edemeyebileceğinden ötürü fark çok daha bariz olacaktır. profesyonel yarışlarda çok nadir kullanılırlar.(kullanılmazlar)

trek domane serisi ve scott addict serisi aklıma gelen örnekleri. 

scott addict 10:


burada yerli markalardan da bahsedeyim, hazır gavur markalarından örnekler vermişken. yerlide öyle yol bisikleti türü diye bir kavram yok. al sana yol bisikleti hem de ucuz diyorlar ama ne tür belli ne özellikleri belli. giriş seviyesinde kesinlikle yerli öneriyorum carraro olsun mosso olsun gayet yeterliler, orta seviyede yerli olarak yine biricik salcano (bkz: uci) damgalı bisikletler çıkarması sebebiyle tercih edilebilir ama üst (kime göre üst neye göre üst) seviyede imkanınız da varsa yerli sizi doyurmayacaktır.

lightweight (tırmanış)

tırmanan bilir, ağırlık her şeydir. bu bisikletler ince kadroları ile ön plana çıkarlar. 3-4 kg'lara kadar düşebilir. tabi bunlar profesyonelleri ilgilendiren değerler. sen, ben ve kazım abi için 7-8 kg'lar gayet lightweight'tir. zaten uci standartları gereği 6.8kg altında yarışlara katılınamıyor. neyse devam edelim. 50-34 aynakol oranları ile bilinirler ve gerçekten yokuşta bunlardan bir tane lazım. trek émonda serisi, merida scultura ve specialized tarmac serisi örnek olarak verilebilir.

merida scultura 6000

aero

aerodinamizm kelimesinden gelmekte bu türün adı. 14km/s hızın üzerinden itibaren hava direnci sizin için bir kısıt olmaya başlıyor. 30km/s üzerinde ise artık neredeyse sizi engelleyen tek şey hava direnci oluyor. işte bunu aşabilmek için tüm o daracık kıyafetler, taytlar, anlayın artık bu adamların halinden. neyse sakinim. gelelim aero'lara, hava sürtünmesini en aza indirmek için kullanılan profiller özel olarak üretilir ve daha eliptik yapıda olurlar. jantların dışında 30mm'den başlayan girintiler boy göstermeye başlar, jant tellerine kadar eliptik yapılır. kadro geometrisi tamamen sürücüyü bisiklet üzerine yatırmak amaçlıdır. tabi tüm bu eliptik profillerin ve aerodinamizmin handikapı ise ağırlık ve maliyet. pro sahnede işler biraz daha farklı olmakla birlikte sen, ben ve mahmut abi için bu bisikletler 8-10kg arasında oluyor diyebiliriz. aynakolda ise 52 ve 54 dişlileri görüyoruz bu hız canavarlarında.
trek madone serisi, merida reacto ve carraro race serisi (dünya üzerindeki en ulaşılabilir aero bisikletler bu arada carrarolar -ne kadar verim sağladıkları bilinmese de-) aklıma gelen örnekleri.

merida reacto:


gravel

toz, toprak ve çakıl hem de +25km/s. son birkaç yılın gözdesi bunlar. 32mm ve üzeri lastikler ile geliyorlar tabi maşa boşlukları bu sebepten daha geniş oluyor. özünde bir endurance kadro geometrisine sahip yani daha dik ve rahat sürüş pozisyonu sunuyor. buna ek olarak gidonları açılı oluyor ki daha rahat ve kontrollü sürüş sağlanabilsin. keyifli ve konforlu aletler ama yukarıda saydığımız türlerin hiçbiri ile asfaltta aşık atamaz, ha böyle bir iddiası da yok zaten o ayrı.

bu melez tipte sadece yerlileri biliyorum o yüzden örnekler: carraro gravel g serisi, corelli goat serisi, mosso gvl serisi.

gravel:


tur

aslında böyle bir tür yok, hiç olmadı. endurance tarzı bir bisiklet aldınız. sağına soluna birkaç çanta takıp yükleniyorsunuz, işte tur tarzında bir yol bisikletiniz var. şaka bir yana bagaj deliği ararım en önemli olarak böyle bir bisiklette ben olsam. bunun haricinde geri kalanlar tamamen endurance. hatta gravel alıp onun lastiklerini inceltin o da mis gibi tur bisikleti olur. carraro'larda bagaj delikleri de var.

örnek veremiyorum bu türe.

time trial

20.000 usd'ye bisiklet mi olur sorusunun cevabı. bu canavarlar aero bisikletlerin abisi olarak tanımlanabilir. aerodinamizm tek amaçtır. time trialler havayı yarma konusunda uzmanlaşmışlardır. yanal bir rüzgar çok rahat yatırabilir bunları. örnek tabii ki bilmiyorum, pragmatist bilgi dağarcığımda hiçbir faydası olmayan time trial'lere yer ayırmadım.

time trial:


size uyan, sürüş tarzınıza cevap veren, keyifle bineceğiniz bir bisiklet almak çok önemlidir. bu konuda yeterli araştırmayı yapmak gerekiyor. aksi taktirde verimsiz oluyor bu işler, istediğimiz randımanı alamıyoruz. umarım bu anlamda yardımcı olabilmişimdir.