İnsanın Fiziksel ve Zihinsel Olarak Teknolojiden Faydalanarak Çok Üst Seviyelere Getirmeyi Amaçlayan Hareket: Transhümanizm
insanligin, hem fiziksel, hem zihinsel, hem de sosyal acidan cok daha ust seviyelere ulasabilicegine inanan, hatta ve hatta ulasmasinda yardimci olacak felsefedir. bilimin ve teknolojinin bircok dali yardimiyla, insan hayatini olumsuz kilmaktan ve tum hastaliklara ve olume meydan okumaktan tutun da, zihnimizin icinde bulunan herseyi bir bilgisayara yukleyebilmemiz; beyin, dusunceler, duygular... butunuyle bunlarin klonlanmasi yada insan zihnine istenilen dusuncelerin upload edilmesi gibi seyleri mumkun kilacaktir zamanla.
bireysel gelisimin yaninda, tum insanligi toplu olarak ta baska bi yana koyucak olursak sayet, teknolojik alanda da ne kadar yenilmez we alt edilmez bir konuma gelicegimizi, hatta evrende ne zamana kadar varolucagimiza kadar kapsamli ve genis bir alanda arastirma ve gelistirme boyutuna sahiptir. evet iste aslen teknoloji tabanli humanist bi akim denebilir pek rahat. yine yine hersey insanlik icin...
we de artik, ! transhumanism cagindayiz. cok sacma geliyo kulaga belki, adamlar bosuna kasmis hayal kurmus diyebilir bazilarimiz da. eee 100-200 sene once de bi silikon parcasinin ustunde milyonlarca micro transistor olacak, bunun adina microprocessor dencek, dolayli olaraktan da bu sey sayesinde eksi sozluk diye biyerde yazilar yazacaksiniz dense, "yuuuh merlin bile yapamaz boyle biseyi" demez miydi insanlar. ee saygi duymak gerek demek ki.
evreni daha iyi kılmak için 1980 lerde california da bir grup gelecek bilimcisi, sanatçı ve bilim adamları tarafından üretilmiş bir akımdır.
gelişen teknoloji ile birlikte insanoğlunu daha uzun ömürlerde ve hastalıksız olarak yaşatmayı planlamıştır. nihayetinde bu görüşe kimse katılmasa bile aslında izlenilen bir çok bilim kurgu filminin içerisinde mevcut durum bulunmaktadır.
transhümanizm bir yandaşı tarafından “insanoğlunun en cüretkar, cesur, yaratıcı ve idealist amaçlarını temsil eden bir hareket “ olarak tanımlanmıştır. bu hareketin bariz bir karşıtı ise onu “dünyanın en tehlikeli fikri” olarak tanımlamıştır.
"hatırlayacak olursak, bu sistem, insanı (homo sapiens) öte-insana (posthuman ya da latince tabiri ile homo excelsior) dönüştürmede bir araçtır, transhuman geçiş evresindeki insana verilen isimdir demiştik.
konunun evrim teorisine bakan yüzü üzerinde çok durmaya lüzum yok, transhümanistler biyolojik evrime günümüz bilim ve teknolojisi ile müdahale edebileceklerini (extropy), onlara göre hala değişmekte olan insanı bu araçlar vasıtasıyla öte-insana ya da başka bir değişle üstün insana dönüştürebileceklerini söylemekteler.
insanlara “denizden karaya şu kadar milyon yılda geçtik, şu çağdan bu çağa bilmem kaç bin yılda ulaştık. yeter! biz artık bu işe el atıyoruz.” fikrini aşılamaya çalışmaktalar. işte bu fikre katılımcı evrim adını veriyorlar. insan bedeninin ve zihinsel yapısının belki buna merkez olarak insan beyninin teknoloji yardımıyla biyolojik sınırlardan arındırılması, mutasyon ya da doğal seleksiyona bırakılmadan bir sonraki evreye geçirilmesi.
bu fikir 1960 yılındaki “cyborgs and space” başlıklı çalışmalarıyla manfred e. clynes ve nathan s. kline’a aittir."