TARİH 21 Ekim 2019
170b OKUNMA     882 PAYLAŞIM

İspanyolca'nın Hakim Olduğu Güney Amerika'da Portekizce Konuşan Tek Ülke Neden Brezilya?

Kıtanın dil haritasına ilk bakışta dikkati çeken bu durumu açıklığa kavuşturalım.

görünenin izini sürerken yaptığımız yolculuk ve vardığımız yer, görünenden çok daha fazlasını söylüyor her daim.

güney amerika'da iki ayrı dilin konuşuluyor olması mesela. brezilya portekizce, diğerleri ispanyolca. neden böyle peki sorusunu aklına düşüren iz sürücüler, tarihin sayfalarında adım adım geriye giderler. 1492'de colombus'un -henüz o zaman ölçeği tam anlaşılmasa da- büyük keşfi amerika kıtasına ulaşıldığı bilgisi, ispanya kralı ve kraliçesine ulaşır. ferdinand ve isabella, denizcilikte ve keşiflerde kendilerinin en büyük katolik rakipleri olan portekiz'i saf dışı bırakmak için, ispanyol asıllı papa 4.alexander'ı yani rodrigo borgia'yı devreye sokarlar. inanç her zaman güçlü bir silah olmuştur ve burada da öyle olacaktır. papa bir fetva ile cape verde adaları'ndan 100 fersah ötesinin batısının keşif haklarını ispanya'ya verir.

Ferdinand ve Isabella

bunun üzerine portekiz kralı 2. john ülkesinin deniz hareketinin ciddi ölçüde kısıtlanacağını anlar ve yaptığı hamle ile 1494'te tordesillas anlaşması imzalanır; daha önceki çizgi cape verde adaları'ndan 370 fersah ileri çekilir. böylece 1500 yılında brezilya kıyılarına çıkan portekizli pedro álvares cabral burayı portekiz yerleşkesi haline getirir.

işte bu nedenle brezilya portekizce konuşurken diğer güney amerika ülkeleri ispanyolca konuşmaktadır.


her gün işimi yaparken ben de karşımdaki zihnin tarihçisi olurum. resmi ve gayrıresmi tarihin, bilinen ve bilindiği bilinmeyenin izini sürerim. ne olmuştur da kapalı yerlere giremez olmuştur o kadın, kalbi ağzından çıkarcasına çarpan adamın çarpıntısının başladığı an neye tekabül eder, yetersizlik hisleri nereden gelip yerleşmiştir o adamın zihnine...

neyi neden yaptığımızı idrak etmek, bir kertede özgürleştirici, bizi içimizdeki derin devletin müdahalesinden haberdar eden bir unsur. hikâyemizi yaşarken bazen hangi yola neden saptığımızı fark etmiyor, ve ancak geriye dönüp iz sürerek görebiliyoruz istikametimizin gizli nedenlerini.

iz sürmek, kaynağa inmek, ülkeler ve kişiler tarihinde bir gerçek hikaye oluşturmak için elzemdir. hikayeyi anlamak ise hikayeyi doğrultmanın ilk adımı, yeter şart olmasa da gerek şart. ilk adımı atıp yola düşelim de biz, kervanı yolda düzeriz elbet.

kaynak

Güney Amerika ve Latin Amerika Arasındaki Fark Nedir?

Portekiz, Yüzyıllar Boyunca Komşusu İspanya Tarafından Yutulmadan Nasıl Ayakta Kaldı?