UZAY 28 Aralık 2021
19,6b OKUNMA     529 PAYLAŞIM

James Webb Uzay Teleskobu Neden Zaman Makinesi Olarak Anılıyor?

28 Aralık sabahı itibarıyla L2 yörüngesine olan yolculuğunun %30'unu tamamlayan James Webb Uzay Teleskobu adeta bir zaman makinesi işlevi görecek eğer bir aksilik yaşanmazsa.

james webb uzay teleskobu, 28 aralık sabah saatleri itibarıyla l2 yörüngesine olan yolculuğunun %30'unu tamamlamıştır. bugün saat 16.00 gibi 6 gün sürecek güneş kalkanının açılması aşamasına geçecektir.

james webb'in neden zaman makinesi olarak anılmasına gelirsek:

her şey ışığın hareketi ile alakalıdır. uzaya baktığınızda aslında gördüğünüz objenin (ışık kaynağının) geçmişini görürsünüz. ışık saniyede 300.000 km hareket eder. örneğin ay'a baktığımızda ayın 1.3 saniye önceki görüntüsünü görürüz. bunun sebebi ay'ın dünya'dan 390.000 km uzakta olmasıdır.


neptün söz konusu olduğunda gördüğümüz görüntü dört saat önceki görüntüsüdür çünkü neptün dünya'ya 4 ışık saati uzaktadır. (yani ışığın 4 saatte kat edeceği mesafe kadar)

peki james webb uzay teleskobu bu kadar geçmişi görebilirken doğrudan gözlerimizle ya da uzaydaki bir diğer teleskop ile (örneğin hubble) neden göremiyoruz derseniz onun da yanıtı basittir.


öncelikle ışığın hangi formlarda seyahat edebildiğine bakmamız gerekir. ışık; ultraviyole, x ışınları, kızılötesi ve görünebilir ışık olarak seyahat edebilir. hubble teleskobu sahip olduğu teknoloji ile ancak görünebilir ışık formunda olanları inceleyebilmektedir. bu da bizlere kısıtlı bir görüş imkanı sağlar.

görülebilir ışık, uzaydaki objeler (en çok da gaz bulutları) görünürlüğünü engelleyebildiği için kısıtlı gözetleme imkanı sunmaktadır.

benzer sorun dünyadan kullanılacak x-ray ve kızılötesi dahil görüntüleme teknikleri için de mevcuttur. bunun sebebi ise güneşten gelen ışığın çok uzaktan gelen diğer ışık kaynaklarını engellemesidir.

L2 yörüngesi

james webb uzay teleskobu hem dünya'dan 1.2 milyon kilometre uzaktaki l2 yörüngesinde bulunması (l2 yörüngesi hem güneşi hem de dünyayı arkasına alır) hem de kızılötesi görüntüleme imkanına sahip olması nedeni ile dünyadan veya hubble aracılığı ile gözlemleyemeyeceğimiz geçmişi görebilecektir. gaz bulutları gibi engellerin arkalarını bu kızılötesi ışınları tespit edebildiği ayrıca güneşin etkisinden korunduğu için görebilecektir.

spitzer uzay teleskobu da kızılötesi görüntüleme imkanına sahipti ancak yörüngesi dünyadan sadece 568 km uzaktaydı. 2003 yılında başladığı görevi haziran 2020'de sonlandırıldı. son 11 yılını soğutma için kullanılan sıvı helyumun tükenmesi nedeni ile "sıcak görev" adı altında ve çoğu ekipmanı çalışmadan tamamlamıştır. zaten ilk etapta belirlenen görev süresi 2.5 yıldır.

spitzer'den gelen görüntü ile james webb uzay teleskobundan gelecek görüntünün simülasyonunun karşılaştırılması: 


yine bu ay nasa, spacex aracılığı ile uzaya ixpe adlı x-ray görüntüleme aracını göndermiştir. bu araç x-ray ışınları aracılığı ile karadelikleri, kuasarları ve süpernovaları inceleyecektir.

özetle uzay (aslında ışık) başlı başına bir zaman makinesi gibi işler. bugün, bizden 60 milyon ışık yolu uzaktaki başak kümesi (virgo cluster)'nden dünya'ya bakmamızı sağlayacak bir teleskop aracılığı ile baktığımızda dinozor çağının sonlarını (60 milyon yıl öncesi) görebiliriz.

olay tamamen ışığın yolculuğu ile alakalı. ışık kaynağından ne kadar uzağa giderseniz o kaynağın o kadar geçmişini görebilirsiniz. james webb uzay teleskobu zaman makinesi değildir, daha uzaktaki ışık kaynaklarını yakalayabildiği için geçmiş zamanı görmemizi sağlar.