Kadınlar Neden Hemcinslerine Eleştirel Bir Gözle Bakar?
sayın okurlar ekşi sözlük'teki "kadınların kadınları sinir eden özellikleri" başlığında görebilirsiniz, insan türünün dişileri organize olamamalarının sebeplerini anlatıyorlar bu kurduğumuz düzenekte. gördükleriniz kesinlikle kusur/hata/yanlış değil tamamen doğanın kadın türü için ürettiği bir davranış biçimi. veya şöyle söylemek daha doğru olur: evrende insan türü evrilirken dişi insanlar üreme avantajı için bu şekilde rekabet etmenin faydasını görmüş ve bu özelliklerini yeni nesillere aktarmışlardır.
dişi insanlar kişisel alanlarında diğer dişileri istemezler
bu diğer birçok gelişmiş omurgalı canlıda görülen bir davranış biçimidir. ilgi odağı olmanın yaratacağı üreme avantajı çok derinlerde sahip oluğumuz bir güdüdür. kısacık modernleşme çabamız henüz bu dürtüyü yok edecek yolu kat edememiştir. dişi insanlar çevrelerindeki çemberi boşaltmak için bilinsizce o alana giren kadınları kritize eder eleştirir ve ister istemez bu tavrı hissettirirler. kendilerine sorarsanız bunu söyleyemezler çünkü;
1) bunun neden yaptıklarının farkında değillerdir.
2) modern dünya standartlarında bu dürtü farkına varsalar da itiraf edemeyecekleri kadar kabadır.
daha önce de farklı yazılarımda değindiğim üzere insan türünün üreme davranışları sanılanın çok öncesinde başlar ve hayatımızın başından sonuna kadar devam eder. içinde hiç erotizm ve seks olmayan yüzlerce farklı davranışımızın temeli kesinlikle cinsel seçilimdir. diğer dişilere tahammül edememek de bunlardan sadece biri.
insanlığın çok uzun zamandır ihtiyaç duyduğu organize kadın hareketinin ve iş gücünün dengeli dağılımının önündeki en temel engel de maalesef bu dürtüsel tavrımız. erkeklerde rekabet ve agresyon sonucu kurulan hiyerarşik organizasyon olarak ortaya çıkan üreme arzusu kadınlarda kritize etme ve dağılım olarak görülüyor. erkeklerde bir dişinin çevresinde toplanılıp ani bir savaşla kazanan belirlenirken, kadınlarda uzun sancılı bir süreçle rencide ederek uzaklaştırma yöntemi ile güçlü gen ayrışıyor.
üstelik bu kendine yer açma davranışı dişi canlı ve rakipleri arasında kişisel bir mesele olarak da kalmıyor işin doğası gereği. mümkün mertebe sosyal bir aforoz etme kampanyası sürdürülerek rakip dişilerin içinde bulunulan yaşam alanından temelli yok edilmesi amaçlanıyor. makro düzeyde ele aldığımızda çok işe yarar ama yıpratıcı bir çiftleşme dansı var anlayacağınız.
daha basitçe anlatmak gerekirse
bir dişi insanın bir başka dişi insandan kişisel olarak rahatsız olması tek başına yeterli değil. yaşam alanındaki diğer insan canlılarının da o dişiyi yetersiz görmesi için iletişim becerileri de sergilenmeli. bu dedikodu yoluyla olabileceği gibi iftira/çarpıtma ile de yapılabilinir. daha iyisi mümkünse gerçek olan kusurlar bulunmalı ve yayılmalıdır.
tekrar ediyorum bunlar kesinlikle insan türünün normal karşılanması gereken standart hayatta kalma ve üreme çabasının sonucudur. kesinlikle kötü bir karakter özelliği gibi algılanmamalıdır. bizi 200 bin yıl hayatta tutan bu evrimsel filtrenin bir kusurmuş gibi lanse edilmesi hatasına düşmek sığlık olacaktır.
ben şahsen insan davranışlarını gözlemlerken özellikle kadınların uyguladığı komplike ve dolaylı yöntemleri hayranlıkla izliyorum. hayvan oluşumuzun vahşi ihtişamını saklayamıyor oluşumuz beni her seferinde yeniden heyecanlandırıyor ve etkiliyor.
daha önce de dediğim gibi
insanlık, hayvanlığı ve kurduğu medeniyet arasında bir çatlamanın ortasında durmakta günümüzde. medeni olmak istiyor olamıyor, hayvan kalmak istiyor kalamıyor. ikisi bir arada harala gürele yaşayıp gidiyoruz. öngörüm o ki yakın gelecekte insan türü seçim yapmanın eşiğine yeniden gelecek ve korkarım ki hangi tarafı seçersek seçelim bu süreç sancılı olacak.
hepinize kökten düşünme ile dolu yarınlar diliyorum.
hoşçakalın.