aslında burası bir nokta değil, alandır. minicik bir noktayı bulmaya çalışanların, sonunda kendilerinde g noktası olmadığını zannettikleri ve bu kavramın safsata olduğuna inandıkları görülmüştür.

vajina girişinin, kişiye göre değişebilmekle birlikte 3-4 santim kadar ilerisindedir. üst vajina duvarındadır. bu bölgeyi bulamayanların yaptığı hatalardan biri de fazla hafif basınç uygulamalarıdır. bu bölgenin olduğu yerdeki cilt dokusu biraz tırtıklı (portakal kabuğu gibi mesela) ve kalındır. dolayısıyla daha fazla basınç uygulamak gerekebilir. küçük bir nokta olmadığından, parmakların ucuyla değil, tamamıyla, tüm yüzeyiyle baskı uygulanmalı ve "gel gel" hareketi yapılmalıdır.

"kadın boşalması" tabir edilen fışkırma olayının da bu bölgenin uyarılmasıyla ilgisi vardır. "kadın prostatı" tabir edilen skene bezlerinden gelen sıvının idrar kanalından çıkmasıyla oluşur ancak çıkan sıvı, idrar değildir. hatta tam tersine, asidik değil, bazik bir sıvıdır. inanmayan tadına bakabilir :)

son yıllarda g noktasının varlığının tespit edilemediğine dair bazı bilimsel çalışma sonuçları yayınlanmıştı. ne var ki, bunu ve "fışkırma"yı yaşayan kadın sayısı da oldukça fazla. basit bir tarifle bile fışkırma veya ona yakın şiddette sıvı çıkışı yaşayan kişiler olmuştu. bazıları da doğal bir yatkınlık sonucu kendiliğinden yaşıyor bunu.

not

bunlar yüzyıllardır uzakdoğu bilgeliklerinde, taocu öğretilerde bilinen, uygulanan, tavsiye edilen konulardır. bunları yaşayan pek çok kadın da var. bu yüzden "daha bilimin bile tespit edemediği bir şeyi sen nereden biliyorsun" diyenlere, eğer kadınsanız voşşş diye yüzlerine fışkırıp "aha buradan biliyorum" deyin. erkekseniz de, "sevgilime yaşattım da oradan biliyorum. senin de götündeki g noktasını bulmamı ister misin?" deyin ve parmaklarınızla "gel" hareketi yapın. bu tür yorumlar, "ulan biz daha sokacak delik bulamazken millet nelerden bahsediyor" zihniyetinin sonucu olan ezikliğin ve kıskançlığın dışavurumudur :) takılmayın.

Bu içerik de ilginizi çekebilir