SİNEMA 25 Ocak 2017
265b OKUNMA     1253 PAYLAŞIM

Kel Mahmut'un Aslında O Kadar İyi Bir Eğitimci Olmaması

Hababam Sınıfı'nı yıllardır severek izliyoruz. Mahmut Hoca'yı da çok seviyoruz tabii fakat eğitimci kişiliğine Sözlük yazarı ''heil titsler'' farklı bir açıdan bakmış.


türkiye'de öğretmenlik müessesesinin kutsal bir kurum olarak algılanmasında büyük etkisi olan hababam sınıfı'ndaki kel mahmut karakterinin aslında hiç de ideal nitelikleri haiz bir eğitimci olmaması realitesidir. gerçekten de filmi biraz daha dikkatli izleyince bu tezi destekleyecek önemli kanıtlar bulunabilmektedir. şöyle ki;

1) öncelikle kel mahmut öğrencilere orantısız cezalar veren bir kişidir. mesela öğrenciyi aç bırakmak gibi pedagojide yeri olmayan bir ceza verebilmektedir kendisi. fakat bu tür bir cezanın öğrencilerin bedensel gelişimine ciddi zararları olacağı gibi, psikolojik travmalara sebep olması da gayet muhtemeldir. hiçbir ideal eğitim kurumunda böyle bir ceza uygulaması söz konusu dahi olamaz. buna karşılık, öğrencilerin, örneğin okula tünel kazdıklarında ya da okulda iş tutup çocuk peydahladıklarında hiçbir ceza almadıkları görülmektedir.


2) kel mahmut anne babanın mesleğini soran öğretmen tipidir. kendisi serinin daha ilk filminde güdük necmi'ye babasının ne iş yaptığını sormaktadır. bu öğrenciler arasında statü hiyerarşisi kurmaya çalıştığını düşündürmektedir. neyse ki güdük bu soruya "tam bilemiyorum, galiba karanlık işler çeviriyor" diyerek sarkastik bir yanıt vermiştir.

3) kel mahmut sınıftaki popüler öğrencilerin adlarını bilmekte ve sadece onlara adlarıyla hitap etmekte, sınıfın çoğunluğunu ise görmezden gelmektedir. şaban, necmi, ferit ve ahmet haricinde kimseye ismiyle seslenmemektedir. bu yaklaşım ise sınıfta çifte standart yaratıcı bir tutumdur. oysaki eğer sınıfta sadece birkaç kişinin adını biliyor diğerlerininkini bilmiyorsa, bildiklerine de ismiyle hitap etmemesi gerekmektedir.


4) liselerarası bilgi yarışmasındaki kopya skandalında, kel mahmut hababam sınıfı öğrencilerini suç üstü yakalamasına rağmen onların yaptıklarını mazur görmekte hatta onlara bizzat yardım etmektedir. bahanesi ise okulun prestijini korumaktır. fakat gerçek bir eğitimci, mensubu olduğu özel okulun ticari çıkarlarından önce öğrencileri etik davranışa yönlendirmeyi düşünmelidir.

5) kel mahmut'un, öğrencileri sırf bir inat uğruna sonbahar soğuğunda kampa göndermesi de affedilemeyecek bir hatadır. bunu yaparak hem öğrencilerin sağlığını riske atmakta hem de üniversite sınavına hazırlanmaları gereken bir dönemde derslerinden geri kalmalarına sebep olmaktadır. amaç ise sadece kendi otoritesini kurmak ve egossunu tatmin etmektir.


6) kel mahmut okul müdürünün ticari çıkarlar için sürdürdüğü yaşlı ve yeteneksiz hocaları istihdam etme politikasına da seri boyunca asla ses çıkarmamıştır. oysa aynı zamanda bir müdür yardımcısı olarak, gözü görmeyen, kulağı duymayan, heyecanını yitirmiş hocalarla bu işin yürümeyeceği yolundaki fikrini müdüre kesinlikle iletmesi gerekirdi.

7) nihayet, iyi bir eğitimci olmadığını zaten kel mahmut da kabul etmektedir. bu yönden en azından dürüst bir kişi olduğu söylenebilir.