SİYASET 10 Ocak 2020
141b OKUNMA     930 PAYLAŞIM

Kemal Kılıçdaroğlu, Zamanında SSK'yı Gerçekten Batırdı mı?

Uzun yıllardır siyaset arenasında bahsi geçen ve halkın kılcal damarlarına kadar yerleşen bu iddiayı düzgün biçimde açıklamanın zamanı geldi.


sosyal sağlık sistemi, en sade haliyle şu şekildedir

ssk primleri toplar, emeklilerine dağıtır. topladığı prim, dağıtacağı maaştan az ise açık vardır ve gider bunu hazineden alır. en önemli temel gider kalemleri ise emeklilerine verdiği aylık ve sağlık giderleridir. emeklilerine vereceği maaşta yapılacak pek bir şey yoktur. ancak sağlık giderlerinde düzenlemeler yapılabilirdi. herkes biliyor ki bu işler öyle ha deyip tatlı cadı gibi burnunu kıvırtınca olmuyor. sosyal güvenlik kurumlarının tek şemsiye altında toplanması, sağlık giderlerine yapılması gereken regülasyonlar ise emin olun bu hükümetin aklına gelmeden önce kemal kılıçdaroğlu zamanına ve öncesine dayanmaktadır.

"kılıçdaroğlu ssk'yı batırdı" cümlesi, kesinlikle yanlı ve yönlendirilmiş bir bilgidir.

gelelim bir diğer incelemeye: kurumların yüklenmiş oldukları sorumlulukları yerine getirebilmeleri için her daim ellerinde belirli miktarda bir sermaye bulundurmaları gerekmektedir. yükümlülüğü karşılama olarak türkçe'ye çevrilebilecek bu kelimenin ingilizcesi solvency'dir. yani ssk örneğinde olduğu gibi, emeklilerine ve diğer giderlerine bir miktar para ayırması gerekmektedir. bu paraya rezerv denilir.

soru: böyle bir para ssk'da var mıydı?
cevap: vardı.
soru: bu para nerede tutulurdu?
cevap: devlet bankasında. özellikle ziraat bankası'nda
soru: ne oldu o paraya?
cevap: kriz dönemlerin gecelik repo oranları yüzde binleri bulduğu dönemde ziraat bankasında yıllık yüzde birler seviyesinde tutuldu ve devlete aktarıldı.
soru: hangi kriz?
cevap: tansu çiller'in hükümette bir şekilde görev aldığı tüm dönemlerde.
soru: refah-yol gibi mi?
cevap: sadece refah-yol değil, öncesinde de.

ssk'nın "kar" etmesi gerekmiyor

ssk kar amaçlı bir kuruluş değil çünkü. halka sağlık hizmeti ve sosyal hizmet veren bir kurumun kar etmesini niye bekler insanlar, onu da anlamıyorum. devletin yapması gereken kar-zarar analizi değil yıllık ne kadar fon ayrılması gerektiğinin hesabıdır. ha bakarsın o kadar fon ayıramıyorsun çünkü fakir bir ülkesin, emeklilik yaşıyla oynarsın, çalışanlardan kesilen primlerle oynarsın ve dengelenebilir bir zarar edersin. ama kar etmezsin.

kemal kılıçdaroğlu'nun genel müdür olduğu yıllar ve akp döneminin sgk'nın yıllara göre zarar tablosu

yıllık tl ve abd doları bazında

1992- 2 milyon 566 bin tl 320 milyon dolar
1993- 8 milyon 084 bin tl 615 milyon dolar
1994- 19 milyon 390 bin tl 531 milyon dolar
1995- 81 milyon 335 bin tl 1 milyar 549 milyon dolar
1996- 144 milyon 383 bin tl 1 milyar 473 milyon dolar
1997- 336 milyon tl 1 milyar 846 milyon dolar
1998- 447 milyon tl 1 milyar 490 milyon dolar
1999- 1 milyar 111 milyon tl 2 milyar 200 milyon dolar

toplam 2 milyar 150 milyon tl 7 milyar 826 milyon dolar

yıllık ortalama zarar tl ve dolar bazında

307 milyon 1 milyar 118 milyon dolar

akp'nin 2002-2014 yılları arası zarar tablosu tl ve abd dolar bazında

2002- 7,95 milyar tl 4,97 milyar dolar
2003- 13,42 milyar tl 9,15 milyar dolar
2004- 15,93 milyar tl 11,37 milyar dolar
2005- 18.69 milyar tl 13.75 milyar dolar
2006- 18.030 milyar tl 12.43 milyar dolar
2007- 25.040 milyar tl 21.040 milyar dolar
2008- 25.90 milyar tl 16.28 milyar dolar
2009- 28.70 milyar tl 19.1 milyar dolar
2010- 26.72 milyar tl 18.55 milyar dolar
2011- 16.23 milyar tl 9 milyar dolar
2012- 17.29 milyar tl 9.65 milyar dolar
2013- 19.67 milyar tl 9.6 milyar dolar
2014- 20 milyar tl 9 milyar dolar

akp iktidarında 12 yıllık toplam zarar

253,57 milyar tl 163.890 milyar dolar

yıllık ortalama zararı

21.13 milyar tl, 13.65 milyar dolar yıllık ortalama

dolar bazında, kılıçdaroğlu'nun sgk genel müdürü olduğu yönetim ile gördüğünüz gibi akp yönetimi arasında yıllık ortalamada 12 kat zarar farkı var! kim neyi, nerede batırmış?

Kılıçdaroğlu'nun Bahsettiği, Vergi Cenneti Olarak Bilinen Küçük Devlet: Man Adası