HİKAYE 20 Şubat 2018
70,1b OKUNMA     770 PAYLAŞIM

Kılıbık Şakalarından Sakınmak İçin Sevgilisine Yalan Söyleyen Gencin Sürpriz Sonlu Anısı

Sakin başlayan bir erkek erkeğe buluşmanın telefon eden sevgiliye söylenen yalan sonrası vardığı nokta insanı gülümseten hikayelerden.
iStock


sevgiliden habersiz, arkadaşlarla gece bara gidilmiştir. arkadaşların light erkek şakalarına kurban gitmek istemeyen jilsander, "olm ben istediğim zaman tek başıma gezip tozarım, sevgilimde bana karışamaz" lakırtılarıyla karizmayı korumaya çalışmaktadır. aslında işin iç yüzü hiç öyle değildir tabi ki. sevgilinin her an arayabileceğini bilen jil kafasından türlü yalanlar düşünmektedir.

jilsander planını yapmıştır. saatin geç olması ve gidilen bar'ın tenha bir ara sokakta bulunmasından dolayı , sevgili aradığı zaman bardan dışarı çıkacak, az ileride olan telefon kulubesinde sevgiliyle konuşacaktır. zaten ufak bir şehir olan ç.kale'de gece 12'den sonra sokaklarda in cin top oynamaktadır.

saat 1'e yaklaşmaktadır. biralar içilmiş kafalar çakır olmuştur fakat jilsander'ın üzerindeki gerginlik hala sürmektedir. beklenen an gelir. telefon çalıyordur ve arayan sevgilidir. jil arkadaşlara bir bahane uydurarak ortamdan hemen uzaklaşıp, telefon kulübesine doğru depar atmaya başlar. ilk aramayı kaçırmıştır. 30 sn içersinde ikinci aramanın geleceğini bildiğinden kendini kulübenin içerisine atar, kapıyı kapatır. bir an içinde olduğu durumu gözden geçirip " a.k hale bak" diye söylenir. sesini ve kendini ev psikolojisi moduna sokar. derken telefon tekrar çalar :

jil - efendim hayatım.. ( uyuşuk bir ses tonuyla )

- alo, napıyosun tatlım ?

- hiç bişiler atıştırıyordum şimdi uzanıp kitap okurum biraz ( yalanını skeyim )

- aradım açmadın ya

- evet mutfaktaydım duydum ama yetişemedim cnm ( usain bolt'un 100 metre rekorunu egale ediyordum ama yetişemedim yine de )

- hıı iyi bakalım. bende yatmadan arayayım dedim. ( kime dedin niye dedin )

plan işe yaramıştır. sevgili hiçbir şeyden şüphelenmemiştir. telefonda uzun uzun konuşmayı sevmeyen bir çift oldukları için, konuşmanın 1-2 dakikayı geçmeyeceği jil tarafından çok iyi bilinmektedir. hiçbir problem yoktur ve konuşmanın sonuna doğru yaklaşılmaktadır.

sevgili - neyse canım ben yatıyorum, sende çok geç yatma sabah uyanamıyorsun sonra

- tamam hayatım biraz kitap okuyayım yatıcam bende zaten birazdan.

- neyi okuyorsun ?!

bütün planı kilitleyen soru gelmişti. jil çakır kafanında etkisiyle "neyi okuyorsun?" sorusunda bir anlık tereddütte kalmıştı. hemen kitaplığını gözünün önüne getirir ve aklına ilk gelen kitabı söyler.

- aşka şeytan karışır

3-4 saniyelik tereddütle gelen bu cevap sevgiliyi hafiften huylandırmış olmalıydı. sevgili kitapla ilgili bir kaç soru daha sorarak konuşmayı uzatmıştı ama asıl tehlike kulübeye yavaş yavaş yaklaşmaktaydı. bir sokak köpeği.

her halinden oyuncu bir köpek olduğu belli olan, kahverengi tüylü ufak tefek bir sokak köpeği kulübenin tam önünde belirmişti. oldukça güzel tüyleri, çok şirin bir suratı vardı. kafasını yana yatırarak göz temasını kurmuş "hadi sev beni", "oyna benimle" der gibi bakıyordu ve her an bunu dile getirme niyetinde olduğu besbelliydi. jil tehlikenin farkındaydı. eğer bu sevimli sokak köpeği havlayacak olursa bütün yalanı ortaya çıkacaktı. bir an önce telefonu kapatmalıydı artık.

jil - konusu aşk işte canım, bende yeni başladım zaten. bitireyim kitabı sana veririm sende okursun ( titriyo ses )

- hadi bakalım. pek bi okuryazar oldun sen bu aralar zaten

- hayret bir şey ! kitap okumakta suç oldu yani ( bir yandan el,kol,kaş,göz ve ayak ile köpeğe siktir çekmekte )

- neyse hadi canım ben yatıyorum. sana iyi geceler.

- tamam tatlım sanada iyi geceler, iyi uykular.

- ...
- ...

- hav ! ( 1 sn daha bekle be hayvan !! )

telefon kapanmıştı ama sevimli köpek de ilgi isteğini en sonunda yüksek bir sesle havlayarak belli etmişti. tam telefonun kapanma anına denk geldiği için havlama sesini sevgilinin duyup duymadığı muallaktı. jil afallamıştı. acaba sevgili havlama sesini duymuş olabilir miydi ? bunu öğrenmenin tek bir yolu vardı, beklemek. eğer sevgili havlama sesini duyduysa kesinlikle tekrar arayacaktı. jil bunun bilincindeydi. 10 sn. geçmeden telefon tekrar çaldı, arayan sevgiliydi. havlama sesini duymuştu, jil'in yalanı evde olmadığı ortaya çıkmıştı. yapılacak tek bir şey vardı artık, bu yalanı daha fazla sürdürmemek :

jil - ( oflayıp poflayarak telefonu açar ) alo ? ( asabi bir ses tonuyla )

- niye ofluyosun sen be ?!

- tamam nalan söyle ne diyeceksen ( canım, tatlım yerini isme bırakmıştır )

- ne saçmalıyorsun sen be ?! film cd'lerini götürmeyi unutma yarın diyecektim

- (hönk!) eaauuu... ( sevgili havlama sesini duymamıştı ama jil söyleyecek bir şey bulamıyordu afallamıştı ) 

- tamam unutmam götürürüm ya

- senin neyin var hem noldu bi garip konuşuyorsun ??

- yok bir şey hayatım ne olsun ehehe.( kafada filler grup yapıyor bir şey bulması lazım hemen )

- hav! hav! hav ! ( ilişkinin .mına koyuyo tam bu arada )

- o ne be köpek havlıyor orda ??!!

- eheh.(sıçtık) şey evet ya köpek var burda

- ne köpeği be adam senin köpeğin mi var ?? nerdesin sen ??????? ( nasıl bağırıyor ama )

- nerde olcam be? evdeyim. sürpriz yapacaktım sana, içine sıçtın

- sürpriz mi ? ne sürprizi ? ( ses inceden yumuşar )

- köpek aldım sana, yarın boynuna da kırmızı bir kurdela bağlayıp hediye edecektim sana. tabi artık bir önemi kalmadı ! ( oeahh )

- hadi yaa, cnm benimmm

tehlike atlatılır, sevgili ikna edilir ve telefon kapatılır. jil ağır adımlarla kulübeden çıkar köpeğe doğru yönelir.

- gel a.k gel buraya.. önce bi yıkamak lazım seni...