TARİH 23 Şubat 2018
43,6b OKUNMA     824 PAYLAŞIM

Kralların Kendi Saraylarını Yaptırırken Örnek Aldığı İhtişam Abidesi: Versailles Sarayı

Versailles (Versay) sarayı Avrupa'nın en büyük sarayı olmasının yanında tarihi pek çok dönüm noktasına şahitlik etmiş önemli bir mekân. Marie Antoniette'in "ekmek yoksa pasta yesinler" lafı da burada zikredilmiş. Nedir Versay sarayı, bakalım.


17. yüzyılda, fransa'nın vaux vikontu ve maliye başmüfettişi olan nicolas fouquet, vaux'da, kendisi için büyük bir saray yaptırdı

bu saraydan dolayı onu kıskanan fransa kralı 14.louis, çağın ünlü mimarı louis le vau'ya, fouquet'nin sarayından daha güzel ve daha muhteşem bir saray yapmasını emretti. 1668'de, 13. louis'in av köşkünü bozmadan aynı yerde inşaata başlayan le vau, köşkü büyüterek çok büyük bir saray haline getirdi.

14. Louis.

günümüzde avrupa'nın en büyük sarayı olan versailles, paris'in 25 kilometre güneydoğusunda yeralan bir saraylar ve köşkler topluluğudur. sarayın asıl özelliği bahçesinin büyüklüğü ve güzelliğidir. bahçesi birkaç köyü, evleri ve tarlalarıyla içine alabilecek kadar büyüktür. bahçeye silah kapısı denilen yerden girilir ve önce bakanlar avlusu denilen avluya geçilir ve sonra da saraya ulaşılır. "devlet benim" diyen ve "güneş kral" ünvanını alan 14. louis, bu devasa bahçenin korusunda avlanır, binlerce konuğunu burada ağırlardı.


sarayın güzelliği, dış görüntüsünden çok içinin dekorlarındadır. 1792'ye kadar gelen her kral ve kraliçe, buraya bir şeyler eklemiş ve önceki yapılardan daha güzel olmasına çalışmışlardır. sarayın içindeki muhteşem salonlar ve daireler le brun tarafından süslenmiştir. büyük daireler eski yunan ilahları olan diana, merkür, mars, apollon gibi isimleri taşır.

sarayın en önemli dairesi, bahçenin en güzel yerine bakan "aynalı galeri"dir. 75 metre uzunluktaki bu salonun iki duvarı boydan boya 400 adet ayna ile kaplıdır. salonun tavanındaki resimler le brun'un eseridir. 1782'de kurulan abd ile ingiltere arasındaki anlaşma ve birinci dünya savaşı sonunda, mağlup almanya ile müttefikler arasındaki anlaşma bu salonda imzalanmıştır.


sacre coeur'un tam karşısında ünlü bahçeleri ve tarihiyle ışıldayan, goblenli ve altın yaldızlı duvarları, muazzam büyüklükteki yapısı, içerisinde barındırdığı birbirinden değerli portreleri, heykelleri ve neredeyse her eşyasındaki eşsiz işcilik ve emekle, gizemli öyküleriyle hala kalın duvarları arkasındaki tarihi yaşatan saray.

daha girişteki avluda bile apaçık insanı etkileyen bir havası var versailles'ın. marie antoinette'nin tam olarak giyotine vurulduğu yer de orası. avluda sizi etkileyen hava içeri adım atmaz yerini garip bir ağırlığa bırakıyor.


tuvalet bulunmamasının ve sarayda yalnızca pek sık kullanılmayan bir türk hamamının olması nedeniyle saray, inanması zor ama dışkı ve ağır yağ gibi bir esans kokuyor. (adamlar bilmemkaç yıl önce sıçmış hala kokuyor!) rehberin anlattığına göre; dönemin kralları yılda bir kez kraliyet bahçesindeki küçük havuzda halkın gözleri önünde iç çamaşırlarını çıkarmadan suya bir kez girip çıkmak suretiyle duş alıyorlar. fransa bu yüzden parfümün kalbi. tarihe adını yazdırmış, filmlere kitaplara konu olmuş tüm kralların, kraliçelerin, soyluların odalarını gezdiriyorlar gittiğinizde. her yer tablolar ve heykellerle dolu. son hava değişikli gül bahçelerine çıkıldığında yaşanıyor versailles'da. anlatılması çok güç. gerek görsel gerek duyusal (!) bambaşka bir yer gül bahçeleri. belki de saray kadar etkileyici.

versailles, fransa'nın en ihtişamlı devrini yansıtır. aynı zamanda ölçüsüz harcamalarla devletin iflasını simgeler.

ondördüncü louis tarafından yaptırılan bu saray marie antoinette'in "ekmek bulamazlarsa pasta yesinler" sözlerini sarf ettiği balkonun yer aldığı av köşküdür

paris'in banliyösünde bulunan saray, fransız krallarını saltanat ve ihtişama doyurduğu ve üstün bir sınıf oluşturma çabalarından dolayı halkı görmezden gelmeye başladığı dönemin baş mekanıdır. fransız ihtilalinin başladığı yerdir. fransızlar bu tarihinden dolayı sarayı görmezden gelmek istedikleri için olsa gerek uzun yıllar kapalı tutmuşlardır, ancak özel izinlerle özel misafirlere gezdirilmiştir. daha sonra balayında gezen zengin ve ünlü bir amerikalı olan roosevelt tarafından restore ettirilerek tekrar ziyarete açılmıştır. bugün parasını bastıran sarayı bir günlüğüne (mesai bitiminden bir sonraki mesai başlangıcına dek) kiralama ve orada bir davet verme imkanına sahiptir. pek çok yeri altın kaplama, bazı yerleri de som altın olduğu söylenir. marie antoinette'in odasında yatak örtüsü ve perdelerin rengi solmasın diye flaşlı çekim yapmak mümkün değildir.

siyasi konumuna dair

ta 1889'a kadar fransız burjuvazisi ne zaman parisli emekçilerden tokadı yese ya da yemekten korksa, kendini buraya atardı. komün'ü bitiren ve onbinlerce emekçiyi makinalı tüfeklerle kurşuna dizen katil sürüsünün toplanma ve beslenme merkezi de versailles'dı.

hayatımda gördüğüm en etkileyici yerlerden biri olması dolayısıyla hakkında birkaç kelam etmek isterim

şimdi versailles'ın bahçelerini inceleyeceğiz... harita okumayı sevenler elime mum diksin!

burada bahçenin detaylı haritası mevcut, incelemek isteyenler büyütüp kurcuklayabilirler. harita okumaktan hoşlanmayanlar içinse şöyle bir güzellik yapacağım.

spesifik olarak inceleyeceğimiz 3 farklı yer işaretledim, haydi başlayalım.

şimdi öncelikle, haritada da gördüğünüz gibi sarayın devasa bir bahçesi bulunmaktadır ve hayatımda gördüğüm en başarılı peyzaj çalışmaları burada yapılmıştır. bahçe bölümlere ayrılmış. bölümler arasındaki yollar ise hep şu şekilde devasa labirentlerden oluşuyor.

Fotoğraf: malmazel


1.68 olan şahsım, fotoğraftaki çitlerin dahi boyuna yetişemiyor, uzunluğunu oradan hesaplayınız. şimdi kırmızı işaretlenmiş yeri inceliyoruz, apollon korusu. kendisi benim bahçedeki favori yerim olmakla beraber, şöyle patikalardan geçerek ulaşılır.

Fotoğraf: malmazel


bu arada belirtmek isterim ki öğleden sonra bahçeye yerleştirilmiş sesi sisteminden klasik müzik verilir ve sizin o an tek dileğiniz üzerinizde barok kıyafetler olmasıdır... öyle bir ruh haliyle şu patikadan geçip şöyle bir alana çıkarsınız.

Fotoğraf: malmazel

belirtmek isterim ki fotoğrafın çekildiği nokta, kırmızıyla işaretlenmiş alanın tam ortasındadır ve o alanın yaklaşık 1/4ünü göstermektedir. varın bahçenin büyüklüğünü siz düşünün artık!

geçelim sarı yere. burası da görüldüğü üzere aslında sadece bölümleri birbirinden ayıran bir yoldur.

Fotoğraf: malmazel


fakat adamların estetik kaygıları o kadar fazladır ki yollar dahi fıskiyeler ve heykellerle süslenmiştir. heykeller, bahçe boyunca genelde kanala aşılan ana yollarda sıralanmıştır ve mitolojik karakterleri konu almıştır. zaten bahçe olympos'tan fırlama gibidir, suyun içinden yükselen poseidon'lar mı dersin, atlar arasından fırlayan apollon mu...

neyse efendim, iyisi mi biz geçelim beyazlı yere. kemeraltı, fotoğrafta pek öyle gözükmese de sizi etkileyici bir girişle karşılar.

Fotoğraf: malmazel


hayalinizde burayı turuncu bir gün batımında yahut fenerlerin aydınlattığı bir gece yarısı hayal ediniz. girdiğinizde sağınızda ve solunuzda sizi böyle bir kemer karşılar. insanın dans edesi geliyor, değil mi?

Fotoğraf: malmazel


büyük haritaya bakarsanız kuzeyde marie antoinette bahçesini görürsünüz. oraya ulaşmak için uzun yollardan yürümeniz yahut ring yapan trenciğe binmeniz gerekmektedir. biz ısınalım diye yürüdük, fakat botun içinde ayağım ezilerek yara olmuştu. ha bu arada lütfen topuklu giyerek gidin ki millete eğlence çıksın biraz. oraya ayrı bir giriş vardır, bahçe turuna dahil değildir ve ekstra ücret alınır. fakat merak edenler -benim gibi harita kurcuklamayı sevenlerdenseniz- google maps'ten o minik yuvarlak taraça ve aşk tapınağına göz gezdirebilirler. roma haritasından sonra hayatımda sahip olduğum en güzel harita da versailles bahçelerine aittir ayrıca. yöre halkıysa sabah koşularını kuzey korularında yapabilir, halk kullanımına açıktır ve insan kıskanmadan edemiyor azizim!

versailles'a giden kime sorsanız "aynalı salon harici pek de bir etkileyiciliği yok fakat bahçesi muhteşem" lafını duyarsınız, nitekim benim yorumum da budur. fakat sarayın etkileyiciliği de budur zaten... girişteki devasa sıraya, kendini beğenmiş güvenlik görevlilerine inat bahçeye çıktığınız an cennette kaybolmuş hissine kapılırsınız.

saray hakkında kısa bilgiler

toplam inşaat süresi: yaklaşık 50 yıl
yaklaşık maliyet: 116438892 livres (bugünün parasıyla yaklaşık 2 milyar dolar)
oda sayısı: 2300
pencerelerin sayı: 2153
merdiven sayısı: 67
şömine sayısı: 2252
aynalar salonundaki ayna sayı: 357
sarayın alanı: 67.000 m2
saray ve bahçelerin toplam alanı: 19262 dönüm
saray ve bahçeleri çevreleyen duvarın uzunluğu: 19.3km
krallık döneminde sakinlerinin sayısı: 20,000 civarı
fransız devriminden önce sarayda yaşayan kralların sayısı: 4
kraliyet ahırlarındaki atların sayı: 2000
bahçelerdeki ağaçların sayısı: 200.000
bahçelerdeki çeşmelerin sayı: 50
saraydaki heykellerin sayı: 2102
resimlerin sayısı: 6100
işlemelerin sayısı: 15304
çizimlerin sayısı: 1500

fransa'da saray değil şato olarak bilinen kompleks. sanal ziyaret için

http://www.chateauversailles.fr/

Bu içerik de ilginizi çekebilir